☾︎☯︎|Sinsi planlar

102 22 5
                                    

Artemis, Büyük Salon'da Evan ve arkadaşları ile otururken dışarıyı izliyordu gözlerini ayırmadan. Evan'ın bir şeyler anlattığını ve diğerlerinin güldüğünü duyuyordu, ne anlattığını ise kavrayamayacak kadar uzaklara dalmıştı.

Sonsuz güzelliklerle çerçivelenmiş orman, ona Remus'un yeşil gözlerini hatırlatıyordu. Onunla üç ay boyunca çok az konuşacak olmanın verdiği hissi sevmiyordu.

Son zamanlarda onu fazla düşünmeye başlamış olmasından bir açıya rahatsızdı. En olmadık anlarda bile aklına geliyordu ve Artemis, direnmeye çalışsa da buna alıkoyamıyor, sonra da alıkoyamayışına kızıyordu.

Yine de bu özlemlerinin kısa süreceğinin bilincindeydi. Yaz için büyük planları vardı. Lord Voldemort'un günlüğüyle düzenli olarak konuşuyordu ve olabildiğince pozitif davranmaya çalışarak kendisinden enerji koparmasına karşı çıkıyordu. Regulus, madalyonu saklayarak diğer hortkulukların ne olabileceğine dair Lord'dan herhangi bir bilgiye bile açık haldeydi. Dumbledore, hortkuluklardan birinin Lord'un yüzüğü olduğunu söylemişti.

Bir de o mesele vardı.

Ravenclaw diademini bulabilirlerdi, pek zor değildi. İkisi ellerindeydi, Hufflepuff kupası Lestrange kasasında saklanıyordu. Zorluk çıkaracak şey yüzüktü.

Lord onu asla parmağından çıkarmazdı ve Artemis, onu nasıl alacaklarına dair hiç bir fikre sahip değildi.

"Sevgilim? Sen ne dersin?" Artemis irkildi, "Ha? Neye?"

"Beni dinlemiyor musun?" Evan dudaklarını büzdü, "Baskından bahsediyordum. İşaretini aldığında sen de gelmek ister misin?"

Oturuşunu dikleştirdi bir anda. Böyle bir şey duyduğunu hatırlamıyordu. Üstelik Evan'ın böyle bir meseleyi ortalıkta konuşmasından rahatsız olmuştu. "Ne baskını? Nereye yapılacak?"

Evan arkadaşlarına baktığında masa kahkaha sesleriyle doldu. Rabastan başını bulayarak "Topluma bir baskın var. Lord artık küçük kasabalara saldırmakla yetinmememiz gerektiğini söylemiş."

İçini saran tedirginlik hissiyle yavaşça yerinde kımıldandı güzel cadı, "Toplum derken? Hogsmeade mi? Bakanlık mı?"

"Orasını kimse bilmiyor. Baskın günü öğrenecekmişiz hepimiz." Sevgilisinin saçlarını okşadı Evan, "bence gelmen iyi olur, iyi bir başlangıç yapmış olursun." Güzel nişanlısının yazda damgalanacağından haberdardi, onunla birlikte yükselmek fikri çok hoşuna gidiyordu.

Artemis duraksayarak tabağını izlemeye başladı.

Korktuğu hiç bir şey yoktu. Büyüdüğü aileden dolayı duyabileceği kadar sadistlik duymuş ve zihninde canlandırarak yaşamıştı. Bunlara canlı şahit olmak da pek umrunda değildi.

Lakin işin içine Remus girince korkudan aklını yitirecek hale gelecekti. Üstelik Remus'un Lord'a karşı savaşma hayalleri kuruyor olmasını dikkate alacak olursa, onunla karşı karşıya kesin gelecekti.

Dumbledore'un kürsüye çıkmasıyla Slytherin masasında neşeli bir gülüş koptu. Yayılan haberle yeni bir alay malzemesi kazanmış olan Slytherin'liler, diğer bina üyelerinin delici bakışlarıyla karşılaşıyordu.

"Öhm, öhm," boğazını temizleyip çatalını kadehine vurdu yaşlı profesör, "anlaşılan ortaya çıkan bazı dedikoduları susturmak zorunda kalacağım. Lütfen hepiniz can kulağıyla beni dinleyin." Öğrencilerin dikkatinin ona toplandığını görünce devam etti, "Gryffindor öğrencimiz Peter Pettigrew'in Ölüm Yiyen olmasıyla ilgili dolaşan iddialar-"

Sözü Sirius tarafından yarı kesildi, "İddia değil, gerçek! Gözümüzle gördük!" Sirius'un çıkışmasını bina üyeleri okkalı bir alkışla karşıladığında McGonagall susmalarını gerektiren bir bakış attı.

Can I Take Your Book? ☾︎R.J.L☽︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin