Ortak Salon'da oturmaktan bıkan öğrenciler bir saniyenin bir yıl gibi geldiği dönemden geçiyorlardı.
Gryffindor Ortak Salonu çok gürültülüydü.
James, Sirius ve Remus birlikte şöminenin yanında oturuyordu -hep burada otururlardı. Peter ise yoktu.
"Artemis'in böyle bir şey yapacağını düşünmek bir az kötü," Sirius düşünceyle konuşuyordu, "yine de ailesini hesaba katarsak olasılık yüksek."
"Onu ailesiyle bir tutmayı bazen bırakmamız gerekebilir," James de ölen çocuk yüzünden çok gergindi fakat ılımlı yaklaşmaya çalışıyordu, "senin de ailen asırlardır Slytherin'de okuyor ve Lord'u destekliyor, bu seni katil ve ya kötü biri yapar mı?"
"Benim ailem Ölüm Yiyen değil," aile kelimesini kullanırken yüzünü buruşturdu, onlara aile demeyi sevmiyordu ama haklıydı.
"Bir bakımdan aynı," dedi James, sonra Remus'a baktı, "yeniden arkadaşsınız ha?"
"Öyleyiz," Remus'un yanakları kızarmıştı. Bu durumda bile nasıl onu düşündüğünü bilmiyordu, yine de düşünüyordu işte, "ama bu konuyu tekrar konuşurum onunla."
Remus, düşüncesizlik yaparak direkt ona kızdığı için pişman hissediyordu. Onun için en doğru olanı düşünmek ve sonra onu yargılamaktı.
Belki de hiç yargılamamaktı, bilemezdi.
Profesör McGonagall'ın içeri girdiğini görünce Lily ile birlikte ayağa kalktı.
McGonagall, elindeki uzun parşömeni açarak onlara döndü. "Büyük Salon önünde olan ceset olayı yüzünden Sihirli Yaratıkların Bakımı ve Astronomi dersi istisna olmakla diğer dersler iptal edilmiştir," bunu söyler söylemez Ortak Salonun gürültüsü yükseldi, onları susturuncaysa devam etti, "bu dersler ise ders profesörünüz dışında 3 profesörün katılımıyla olacaktır. Yemekleriniz salonlarınızda yenilecek, Şato gezintisini ise söylemeye bile gerek duymuyorum, kesinlikle yasak. Herhangi biriniz bu olay hakkında bir şey biliyorsanız, lütfen bana bildirin." Parşömeni kapatıp dışarı çıktığında salon eski gürültüsüne döndü yeniden.
Remus'un canı bu olay yüzünden çok sıkılıyordu.
Tedirginlerdi, daha fazla saldırı olur mu, olmaz mı ve ya nedeni ne bilmiyorlardı.
Beşinci sınıf öğrencilerinin kapıya döndüğünü görünce derslerinin hangi binayla ortak olduğunu sordu Lily. Slytherin cevabını aldığında Remus tüm düşüncelerinden sıyrılarak onlara baktı ve "Size eşlik edeceğim, bir dakika bekleyin." dedi.
Lily, sebebini soramadan Remus hızla James'in yanına geldi, "Çatalak, pelerinini ödünç almam gerek."
"Muziplik mi yapacaksın," James yerinde doğruldu, "tek başına mı? Bizsiz mi?"
Sirius da araya girerek "Biz de gelelim o zaman!" dedi.
"Pelerin, James," Remus, beklentiyle elini uzatmışken hiç bir soruya cevap vermiyordu. Nihayet pelerini aldığında cübbesinin cebine attı ve öğrencilerin önüne geçerek koridora çıktı.
Dikkatli bir şekilde aşağı inerlerken her koridorda iki profesörün nöbet tuttuğunu görünce işin ciddiyetinin farkına varmıştı.
Bunu her kim yapıyorsa, Hogwarts'ta kesinlikle iyi şeyler olmayacaktı.
İkinci kata indiklerinde Remus, Yaratıkların Bakımı dersi profesörü Silvanus Kettleburn ile Sinistra'yı gördü.
"Teşekkürler, Lupin," Kettleburn, asasını elinde oynatarak yavaş adımlarla onlara yaklaştı, "yukarı çıkacak kadar enerjik olduğumu düşünmüyordum, artık yaşlandım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can I Take Your Book? ☾︎R.J.L☽︎
Fanfiction☾︎Remus'un alıştığı klasik hayatı, Flourish Blotts kitab etkinliğinde bir kızla karşılaşması ile değişmişti.☽︎ Kitaptakı altı çizili cümleleri döne-döne okudu Remus. Büyük anlamlarla dolu olan bu cümleler Remus'a kızın ne yaşadığını defalarca düşünd...