4.7K 91 52
                                    

Şirkete girdiğimde biraz etrafa baktım. Galiba burası 6 ya da 7 katlı olmalıydı. Etrafta gördüğüm kadına "ateş ve toprak bey'in odası nerede acaba" diye sordum. Bana ters ters baktı ve "napıcaktın ateş ve toprak beyi" diye sert bir şekilde cevap verdi.

Bir anda belimden tutup kendine çeken herife baktım. Ateş'ti bu. Sonra saçımı karıştırdı, ona doğru döndüm. "hoş geldin ufaklık" dedi karşımda ki herif. Sonra toprağı gördüm. Ateşi yanağından öptükten sonra toprağa doğru koştum. Beni kucağına aldı.

Şirketi baştan sonra gezdirdiler ve 6 katlıydı. Baya yorulmuştum şirketi gezmekten. Çok büyüktü burası. Toprağa baktım ve heyecanla "dondurma yiyip parka gidecektik" dedim bu halim güldüler. Elini saçıma atıp karıştırdı. "tamam hadi gidelim" dedi. Zıblayarak gibiyordum ki "sallama bir yerlerini millet bakacak" dedi ateş. Yanağımı şişirdim ve ellerimi bağladım.

Parka vardık ateş bize dondurma almaya gitti. Salıncakta sallanıyorduk. Toprak beni sallıyordu ama biraz daha hızlı sallarsa uzaya uçacaktım. Ateşim geldi, bu herifin her şeyi hoşuma gidiyordu. Dondurmalarımızı getirdi ve yedik salanarak sonra şirkete geri geçtik. Ateşin odasındaydım toprak kahve hazırlıyordu ikisine. Sıkıldığımdam ofladım. "ufaklığım sıkıldı mı?" dedi "evet sıkıldım efendim" dedim.

Elleriyle bacaklarına vurunca oturmamı istediğini anladım. Koştum oturdum, saçlarımı karıştırdı. Dudağına küçük bir öpücük kondurdum, dudağını büzdü "bu kadar kısa mı ya sen bilmez misin nasıl öpüldüğünü" dedi resmen isyan ediyordu.

"bilmiyorum napabilirim efendim" dedim "öğretiriz" diyip göz kırptı. Yanaklarım yanmaya başladı. Bir anda kapı açılınca hemen ateşin kucağından kalktım. Kapıya baktığımda ise toprak gelmişti. Korkmuştum ama o geldi diye de çok mutluydum. Üstündeki gömlek kaslarını çok belli ediyordu.

Yutkundum ve toprağın mavi gözlerine baktım. Bana göz kırptı. Kahvelerini yudumlarken şirket ile ilgili konuşuyorlardı. Bu çoooook sıkıcıydı. Toprağın karşısına geçip yere çöktüm. Hafif dilimi çıkarıp kafamı sağa yatırdım. Bana çok pis bakıyordu ve bu hoşuma gidiyordu.

Elini çeneme attı yüzünü yüzüme yakınlaştırdı "benim kedim oyun mu istiyor" dedi sinsice gözlerimi kapatıp onayladım. Küçük bir gülümseme vardı yüzünde. Ateşe bakıp "gördün mü ateş bizim bebek oyun istiyor" dedi alay eder gibi.

Biraz alındım açıkçası hem alay eder gibi dedi hem bebek dedi. Yerden kalktım kaşlarımı çattım "sensin bebek istemiyorum oyun gidin kendi başınıza oynayın" dedim trip atar gibi.

Toprak şaşırmıştı. Yanıma geldi beni kucağına aldı "kızdın mı kedicik" dedi. "kızdım tabi ki alay ediyorsun benim ve bırak beni toprak" dedim sert bir şekilde. "bırakmıyorum" dedi, inat ediyordu benimle. Çırpınıyordum, göğsüne yumruk atıyordum ama bu herife işelmiyordu bile. Hafif sırıtıyordu "neyse hadi in seni eve bıraksın şoförler biz geç geliriz eve akşam yemeğinde beklemeyin bizi yiyip uyuyun" dedi.

"nedenmiş o, niye geç geliyorsunuz, siz gelene kadar uyumayacağım" dedim "toplantı var akşam mekana gidicez ve uyuyacaksın kedicik zorlama" dedi düz bir ifadeyle. "inadım inat değil mi uyumayacağım işte" diyip dil çıkardım. İlk dudağıma baktı sonra gözlerime "emir şansını zorlama uyuyacaksın" dedi sert bir şekilde. Bana ilk defa ismimle seslenmişti. İsmimi onun ağzından duymak güzel ama sert bir şekilde duymak güzel değil.

Kucağından indiğimde ikisinin de yüzüne bakmadan çıktım odalarından. Asansöre bindim ve aşağı indim çıkarken cenk ve kadiri gördüm. Onları görmek beni mutlu etti. Bana baktıklarını fark edince koştum sarıldım. Cenk saçlarımı öptü. Bende yanağını öptüm o sırada arkadan toprak geliyormuş. Beni kolumdan sıkıca tutup kendine çekti. Cenke ters ters bakıyordu. Sonra mavi gözleriyle bana baktı "sen niye gitmedin arabaya bu herifin yanında ne işin vardı" dedi sinirle. "tanıştık iyi çocuk yanına gidip sarılayım dedim kötü bir şey yapmışın gibi konuşma toprak" dedim ters bir şekilde. "yanağından öpmekle sarılmanın arasında çok fark var hemen eve gidiyorsun sonra konuşuruz şuan burda şirkette olmaz" diyip beni arabaya kadar götürdü.

Hizmetçi (BxBxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin