Hizmetçi (BxBxB)

22

Arkadaşlar ben bu kitabı size zorla okutmuyorum saçma yorumlarınızı kendinize saklayabilirsiniz ve emir uke bu yüzden etek crop şort tarzı şeyler giydiriyorum yani bu onu kız yapmıyor.

"saçmaladığımı" düşünüyorsanız kitabı okumayın beğenenler okuyor 3 5 kişi de yeter yani ben zevke yazıyorum burada kitabımı tüm herkes beğensin okusun en ünlü kitap olsun diye bir çabam yok içimden geldi yazmaya başladım sevenler oldu devam ettirdim ki dediğim gibi bir kaç kişi sevse yine yeter yani

Bir de yaşım konusunda beni 12 ya da 13 sananlar var kanka 1 ay sonra ben 17 olucam yani siz ne yaşıyorsunuz?

Giydirme stilime çok laf edenler olmuş kanka iyi misiniz? Harbi soruyorum ben yaşadığım yerim etrafında çok etek giyen crop giyen erkek görüyorum yani giyen var ve gayet normal bir şey

Neyse siz bölüme geçin aşklarım

...

Şirkete geleli 1 saat falan olmuştu ve benim canım fazla sıkılıyordu. Toprağa baktım bir şeyler okuyup imzalıyor. Bir süre onu izledikten sonra "sıkıldın mı?" dedi. "mhm" tarzı onaylamak adı mırıltı çıkardım.

"bilgisayar açayım mı güzelime" dedi. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu "olurrr" dedim heyecanla. Sandalyeden kalktı ben oturdum. Dudağıma küçük bir öpücük kondurup "benim ateşle ufacık bri işimiz var bebeğim çok sürmez hemen geliriz sen burada bizi bekle tamam mı?" dedim.

"tamam ama hızlı gelin" dedim. Yanağımı sıkıp gitti.

...

Neredeyse 2 saat oldu ve hâlâ gelmediler kapı açılınca içimde bir heyecan oluştu. Gördüğüm kişiyle yüzüm saniyesinde düştü. Ateş ve toprak gelmemişti asistanlardan biri gelmişti. "emir bey, ateş beyle toprak bey sizi aşağıda bekliyorlar" dedi.

Kalbim tekrar deli gibi çarpmaya başladı. Hemen sandalyeden kalkıp aşağıya doğru koşarak inmeye başladım. İndiğimde gördüğüm 2 kişiyle vücudum alevler içinde yanmaya başladı.

Bunlar niye takım elbise giyiyorlardı ki. Yanlarına koşup ikisine de sarıldım. Ateş saçlarımı koklayıp öpücük kondurdu "ne kadar tatlı olmuşsun bugün" dedi.

"siz niye takım elbise giyiyorsunuz" evet aklımdaki tek soru buydu. "birazdan anlarsın bebem" dedi toprak. Kaşlarımı çatıp ona baktım.

"ne çeviriyorsunuz siz" dedim "küçük bir sır bu" dedi toprak. "ama birazdan öğreneceksin" diyip burnumu sıktı ateş. İkisine de sinirli şekilde baktım.

"gözlerini kapa emir" dedi ateş. Niye kapatıyordum ki? Ne çeviriyor bu ikisi. Neyse dediklerini yaptım. Bir anda gözüm bağlandı. "ya siz ne yapıyorsunuz" dedim sinirle.

"sevgilimizi kaçırma planı yaptık ve şuan onu uyguluyoruz" diyip beni kucağına aldı. Küçük bri çığlık atmıştım. "bırakın beni saçmalamayın ateş toprak" diyip çırpınmaya başladım ama faydasız.

"yaw güzelim dursana parçaladın beni" dedi ateş. "bırak o zaman" dedim. "tamam bırakıyorum" diyip arka koltuğa oturttu. Harbi kaçıracaklarmıydı beni ama kimden?

"göz bandını açarsan iyi olmaz" dedi toprak. Aklıma çok kötü şeyler gelmeye başladı. Kafamı aşağıya eyip güldüm fark etmesinler diye.

30 dakika falan sürdüler "nereye gidiyoruz yarım saattir durmadınız" dedim sinirle. "az kaldı yavrum biraz sabret" dedi.

Ofladım "oflama" dedi toprak ellerimi bağlayıp arkaya yaslandım. Trip atar gibi.

Bi 10 ya da 15 dakika daha geçti. "geldik" dedi ateş. "çok şükür yarabbim" dedim. Gülme sesleri gelince kaşlarımı çattım. "indirirmisiniz artık beni götüm uyuştu oturmaktan" dedim.

Bu sefer daha büyük bir kahkaha attılar. Toprak aldı kucağına, kulağıma denizin dalga sesleri geliyordu.

Sahile mi getirdiler beni? Beni yere bıraktılar. "biz söyleyince gözlerini aç" dediler aynı anda. Onaylamak adına kafamı salladım. 5 dakika bekledikten sonra "açabilirsin" dediler.

Gözlerimi açtığım gibi arkalarından bam diye bir ses geldi korkup gözlerimi heri kapadım. Yavaşça açıp önümdeki adamlara baktım. Ateşin elinde yüzük kutusu.

İçinde 3 tane yüzük vardı. Kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki anlatamam. "bizimle evlenir misin emir?"

...

Sanki bunun zamanı gelmiş gibiydi ya bilemedim hissettim gibi içimdeki şeytan ters köşe yap diyor ama uysam mı uymasam mı bilememedim

Neyse bebeklerim görüşürüz

Seviliyorsunuz <333333