Çift Kişilik [Tamamlandı]

33.Bölüm | Dengesiz Sancı

Nilüfer - Müslüm Gürses

Say Yes To Heaven - Lana Del Rey

Džanum - Teya Dura

We Go Down Together - Dove Cameron, Khalid

Glimpse of Us - Joji

And I Love Her - The Beatles Revival Band

Here With Me - d4vd

Loney - RM

E.T. - Katy Perry

33. Bölüm | Dengesiz Sancı

Sonraki birkaç gün gerçek anlamda çok hızlı geçti.

Hatta öyle hızlı geçti ki, Umut bir santimetre daha uzadığı için bu hızlı geçen zaman dilimi daha da belirgin bir hâle geldi. Umut o 1 santimetreyi o kadar abartılı bir şekilde, dolu dizgin yaşıyordu ki...

Umut gerçekten sinir bozucu olmaya başlamıştı. Onu tekrar yanımıza almış olmam artık yanlış bir karar gibi geliyordu. Belki de aceleci davranmıştım.

"Ve sonra abim boyumu ölçtü ve bir santimetre uzadığım ortaya çıktı. Yani artık yengemden uzunum."

"Boyunun 1.76 cm olması koca bulmakta sıkıntı yaşayacağın anlamına gelir Mini Boy Sağyaşar. Herkese 1.90'lık çıtırlar düşmüyor maalesef. Çünkü, genelde, onları Ecem gibi 1.60'lık kızlar kapıyor." cümlemi tamamladığım anda Ecem öksürmeye başladı. Emin ve ikisinin arasında bir şey olduğunu elbette anlamıştım ki anlamamak için kör olmak lazımdı.

Uraz bana öldürücü bir bakış atarak arkaya döndü. "Ikinizin ilişkisinin farkındayım ama bunu daha sonra tartışacağız. Bunun yeri ve zamanı değil." ikisinin ilişkisi Uraz'ı ne ilgilendirirdi, bende bunu sonra tartışacaktım.

Nihayet yeşile dönen ışıkla tekrar hareketlendik. Restorana çıkan kavşağı dönmeden önce yolu iyice kontrol ettim. "Bence de bunu sonra konuşun. Hem geç kaldık hemde elbisem kırışmak üzere." kavşağı döndükten sonra kısa bir an arkamı dönerek Umut'u kontrol ettim. "Dik otur Umut, elbisen kırışmasın." Umut duruşunu dikleştirdi.

"Sanki giydiği şey-"

"Uraz, tek kelime daha etme." Uraz sinirli bir şekilde kollarını göğsünde birleştirdi. Niyeti Umut ve benim muhteşem elbiselerimize laf atmaktı ancak bunu izin vermeyecektim. Ikimizin de, hatta üçümüzün de, bugün ki imajını ben oluşturmuştum.

Melis konsept gereği herkesin bebeğin cinsiyetinin ne olacağını tahmin ediyorsa, o renkte giyinmesini gerçek anlamda emretmişti. Eğer giyinmeyen olursa diye bir sürü pembe ve mavi kıyafet hazırlamayı da ihmal etmemişti.

Melis beni gerçekten korkutuyordu.

"Aras nerede? Sabah göremedim." Uraz'ın sorusuyla Ecem ve Emin aynı anda "Melis'le." dedi. Uraz suratını ekşiterek onlara döndüğünde ise bu sefer sadece Emin konuştu. "Melis'le birlikte cinsiyet fişekleri gibi bir şey alacaklarmış." bundan haberim yoktu ama güzel bir fikirdi. Ama eğer Aras işleri berbat eder ve bu gece Melis'in planladığı gibi olmazsa Melis onu bu sefer gerçekten öldürürdü.

Trafiğin kalabalıklığına genel olarak alışıktım ama bu gün bir ayrı kalabalık gibiydi. Evden öğleden sonra bir buçuk gibi çıkmıştık ve saat neredeyse dört olmak üzereydi. Bu trafik sinirlerimi iyice bozuyordu. "Sina, akşam eve dönmeden önce bir düğüne uğramamız gerek. Ona göre. Yani bu gece çok içmemeye çalış." sanki sürekli sarhoş olan bir manyaktım da bana laf yapıyordu. Ben ne zaman sarhoş olmuştum?