4.Bölüm | Sina ve Uraz
🍽️ | ⚓
| 1 Mayıs 2019 Çarşamba |
🍽️ | ⚓
"Bunu ön tanışma olarak düşünün. Bence bize teşekkür etmeniz gerekiyor." Ahmet Amca söylediği sanki çok normal bir şeymiş gibi konuşuyordu ve bu beni delirtiyordu. Adamdaki rahatlık o kadar ileri bir düzeydeydi ki kelimelerle ifade etmek bana bile zor geliyordu.
"Tabi ki de anladık ve sana teşekkür edeceğiz baba. Sonuçta sen ve Serhat amca, birbirimizi tanımamamıza rağmen en kısa sürede evlenmemizi ve aynı evde yaşamamızı istiyorsunuz. Bu çok doğal, normal ve mükemmel değil mi ama?" dalga geçiyordu. babalarımız bizi evlendirmek için aralarında anlaşmıştı ama Uraz hâlâ dalga geçiyordu.
Onu öldürmen gerekiyor.
"Demek oluyor ki size fikrinizi sormaya gerek bile yokmuş, güzel. O zaman en kısa sürede düğün hazırlıklarına başlayabiliriz." Ahmet Bey Amca hızını alamıyordu sanırım. Bunlar resmen bizim adımıza birbirlerine talip olmuşlardı. Bu hiç hoş değildi. Özellikle benim gibi önemli fikirlere sahip olan bir kimsenin fikirlerinin alınması gerekiyordu.
Sina, bu söylediğine ben bile inanmadım.
"Baba siz ne saçmalıyorsunuz? Bu çok geri kafalıca!" babam derin bir nefes alıp konuşmaya başlayacağı zaman Uraz araya girdi, "Anlasana kızım everecekler bizi! Kısaca düğün yolda diyorlar. Bir iki yıla da torun verin bize derler. Sonra çiftleşmemiz gerekir." gözlerim büyümüş, ağzım açık kalmıştı. Bu odada bir tane aklı başında insan yok muydu yani? Üstelik bir tavuk muyduk da çiftleşiyorduk?
Tek takıldığında nokta bu mu?
"Terbiyeni takın Uraz." Ahmet Amca Bey gerilmiş ve öfkelenmişti ancak odadaki tek gergin kişi o değildi. Ayrıca Uraz da alta kalmaya niyetli değildi, "Beynini takın baba. Biz evlenmiyoruz o kadar." babasının soy adından haberi var mıydı?
"Kapa çeneni Uraz, en kısa zamanda isteme ve nişan yapacağız." bize fikrimizi soran kimsecikler yoktu zaten. Daha fazla sinirlenmemek ve bir Sağyaşar tarafından azar işitmemek adına Ahmet Bey Amcanın dediğini yapıp babamı arkamda bırakarak odadan çıktım. Uraz ise peşimden ıslık çalarak geliyordu. İçeride olan gergin ve sinirli tavrının aksine şu an daha sakin görünüyordu. Ona kıyasla ben hâlâ çok gergindim.
Benimle beraber asansöre kadar yürüyüp asansöre bindi ve zemin katın düğmesine bastı. Hâlâ ıslık çalıyor olması sinirlerimi bozmuştu. Bu kadar ciddi bir olayda umursamazdı ve bu hiç hoş değildi. Ayrıca ıslık çalması, özellikle asansör gibi küçücük bir alanda ıslık çalması hiç etik değildi.
"Ya çalma artık ıslık filan!" gergindim ve o da beni daha çok geriyordu. Ayrıca sinirimi birinden çıkarmak çok cazip görünüyordu.
"Bence evlenmek o kadar da kötü olmayabilir ancak gerçekten istemiyorsan senin için bir şeyler yapabilirim. Seni kendimden kurtarabilirim yani." bence de ondan kurtarılmaya ihtiyacım vardı ama nasıl? Uraz cidden babasını ve babasının ailesini tanımıyor olabilir miydi?
"Sen babanın pis işlerinden haberdar değilsin sanırım? O dediyse kesin evleniriz biz. Ahmet Sağyaşar her istediğini elde eden bir adam. Üstelik cidden soyadının farkındasın değil mi? Hem sen babanı vazgeçirmek için ne yapabilirsin ki?"
"Abartma. Hem ben babamdan daha mükemmelim ve benimde soyadım Sağyaşar. Dert etme, ben her şeyi ayarlarım. Sen sadece kabullenmiş gibi takıl yeter." rahat ve kendinden emin tavrı beni biraz olsun rahatlamıştı ancak hemen ipleri elimdem bırakmamam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çift Kişilik [Tamamlandı]
Romance[1. Kitap Tamamlandı] Ben, Sina Dağhan Sağyaşar. Bu size uzun geldiyse bana kısaca Sina diyebilirsiniz. Ancak "Siğna" şeklinde uzatarak okumazsanız gerçekten sevinirim. Bu konuda biraz takıntılıyım. Sina, Arap Yarımadasının Mısır ile birleştiği yer...