Bölüm Şarkısı:
Gözlerimi Kapatsam - Özgür Kurum
Bu Nasıl Sevgi - Cem Çınar3. BÖLÜM: PERİ MASALI
"Sevgilim... Bu sana ilk mektubum ve emin ol son olmayacak. Bu defteri bugün aldım. Seninle ormanda geçirdiğimiz günden sonra artık içimde tutamaz oldum bu sırrı. Canım çok yanıyor. Sana söyleyemediğim her bir kelime içimde büyüyor, içimi yakıyor, mahşer alanına çeviriyor. Nefes alamıyorum. Bana bakan endişeli gözlerin nefesimi kesiyor. Korkuyu senin gözlerinde görmek beni bitiriyor. Bunları bilmemen de keza yok ediyor beni, parçalıyor. Senden saklamak için ekstra bir çaba sarf ediyorum. Farkındasın bir şeyler döndüğünün ancak bana inanmaktan başka çare de göremiyorsun önünde. Haklısın, bana inanmaktan başka çaren yok önünde güzel gözlüm. Sana söyleyemediklerim bu defterde can bulacak ama sen hiçbir zaman öğrenemeyeceksin içimdekileri. Celladımla hiçbir zaman tanışamayacaksın, seni onunla tanıştırmaktan kaçınıyor olacağım. Hazırsan başlıyorum...
Ben hastayım Korel. Hiç düşünmezdim bir gün bu denli bir hastalığın benim de kapımı çalacağını ama biliyorsun, hayat sürprizlerle dolu. Yaklaşık bir buçuk hafta önce bir kist buldular midemde. Senin kollarında bilincimi yitirmemin ertesi gecesi öğrendim hasta olduğumu. Neyin var, diye soruyorsundur muhtemelen. Daha çok uzatmayacağım... Mide Kanseri. Celladımın adı bu. Bununla yaşamaya alışmaya çalışıyorum ama her şey çok taze. Bazen hayal görüyormuşum gibi bile hissettiğim oluyor. Böyle bir şey yokmuş, her şey bir halüsinasyondan ibaretmiş gibi ama hayır, öyle değil. Çok gerçek. Hatta öyle gerçek ki kemoterapi almaya başlıyorum. Birkaç günüm kaldı. İnanması güç değil mi? Bana sarı saçlarımdan ötürü taktığın papatya lakabı anlamını yitirecek birkaç ay sonra çünkü artık sarılarım benimle olmayacak. Belki de en çok canımı yakan bu. Kökü bende olsa da onların gitme düşüncesi senin benden gitmenle eş değer yakacak canımı. Benim her zerrem sen demek Korel, her eksik parçam senin benden gidişin demek ve bu hayatta kaldıramayacağım tek şey bu belki de.
Özür dilerim güzel gözlüm. Seni arkamda, ardımda bırakacağım için çok üzgünüm ama biliyorsun ki sana gülümsememi bırakacağım. Sana gülümsememi hediye edeceğim, aynı ilk gün kollarında söylediğim gibi. Seni seviyorum Korel Saygıner, çok.
Kayla"
Gözyaşları içinde yazdığım kağıdın sonuna geldiğimde elimdeki siyah tükenmez kalemi defterin hemen yanına bırakıp oturduğum sandalyede arkama yaslandım. Gözlerim siyah kapaklı defterimde dolandı. Bu defteri bu sabah almıştım. Erkenden uyanmış ve dışarı atmıştım kendimi. Hava yağmurluydu. Yaz yağmurlarından birinin rotası bugün İstanbul olmuştu. Bu fırsatı değerlendirerek yağmurun altında yürüdüm. Saatler geçti belki de ama ayrılamadım sessiz sokaklardan. Kulağımda Gözlerimi Kapatsam şarkısı çalarken öylece yürüdüm yağmurun altında. Dalgınca gezdiğim sokaklardan birinde köşedeki kırtasiyenin dikkatimi çekmesiyle durdum. Dış cephesi koyu ahşap kahverengiyle dekore edilmişti. Küçük küçük tabureler yerleştirilmişti. Boydan boya cam olan bu şirin dükkân hem kahve satıyor hem de kırtasiye işletiyordu. İçim buraya girme arzusuyla yanıp tutuşurken kendimi daha fazla bekletmeden içeriye adımladım. Kapıyı açmamla birlikte kapının yukarısındaki çan çalmıştı. Kasayla ilgilenen genç çocuğun gözleri çıkan sesle birlikte bana döndüğünde minik bir tebessüm yerleştirdim dudaklarıma. O da aynısını yaparak dudağının sağ tarafını yukarı kıvırarak baş selamı verdi. Benim yaşlarımda duruyordu. Kumral saçlara sahipti. Gözleri renkliydi fakat mavi mi yoksa yeşil mi tam seçememiştim.
"Bir şey mi istemiştiniz?" Kulağıma dolan sesle birlikte daldığım düşüncelerden sıyrılarak karşımdaki çocuğa baktım.
"Yok," dedim kısıkça. "Kırtasiye bölümüne bakmaya gelmiştim." Çocuk gülümsedi ve eliyle kitaplıkların olduğu kısmı gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPATYA'DAN MEKTUP (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Ben gerçekten bir papatyaydım. Haklıydın. Papatyalar ölünce güzel kokarmış. Ben de artık güzel kokuyorum."