Sona geldik... Yarın ikinci kısmını paylaşacağım ama bu bölüm de oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum!! Tepkilerinizi okumak çok güzel🥲
20. BÖLÜM: KALBİN MATEMİ (FİNAL PART 1)
Kayla'nın anlatımıyla...
"Civcivim hazır mısın?" Banyo kapısının ardından annemin sesini işitmemle son kez aynaya baktım. Üzerimde bembeyaz bir elbise vardı. Gelinliğe benziyordu ancak fazlasıyla sadeydi. Dizlerimin üstünde bitiyordu. Uzun kollu, vücudumu saran kusursuz bir elbiseydi. Başımda ise papatyalardan oluşan bir taç vardı. Bakışlarım papatyalara değince gülümsedim. Ben de bir zamanlar papatyaydım, öyle değil mi?
Deha bana evlilik teklif edeli üç günü buluyordu ve bugün hastane odamda minik bir nikahımız vardı. Nasıl yaptığını bilmiyordum ancak tüm hazırlıkları üç günde tamamlamıştı. Bu süreç boyunca çok görüşememiş olsak da ben uyusam bile geceleri gelip öpüp koklamıştı. Sevgisini her an, her saniye hissettirmekten asla geri kalmıyordu. Peter Pan, bugün Wendy'sine kavuşuyordu, tıpkı Kayla'nın Deha'sına kavuşması gibi.
"Hazırım anne." diye seslendim sorusunu yanıtsız bırakmamak adına. Elbise Pamir'in seçimiydi. Makyajımı ise Milena yapmıştı. Biraz kapatıcı, rimel ve sade bir parlatıcıyla doğal duran bir görünüm seçmişti benim için. Şikayetçi değildim, abartılı olmasına gerek yoktu.
"Gel de görelim seni." Deha nasıl yaptığını anlamadığım bir şekilde annemle de konuşup ikna etmişti onu evlenmemiz konusunda. Hoş, sürprizi planlayanlardan biri de şüphesiz Liva Eren'di. Artık zamanımın dolmaya yakın olduğunu herkes kabullenmişti sanırım, o yüzden yaşayamadığım her ne varsa hepsini içinde bulunduğumuz küçücük zaman dilimine sığdırmaya çalışıyorduk.
Derince iç çekip bakışlarımı karşımdaki aynadan çektim ve banyo kapısını araladım. Odanın içindeki fısıldaşmalar kesilip yerini derin bir sessizliğe bıraktığında gerilmeden edememiştim. Annem, Milena ve Pamir benimleydi tüm gün. Karan ve Erin ise Deha'nın yanında, hazırlıklara yardım ediyorlardı. Odam kısmen süslenmişti. Nikah şekerleri ve bir sürü yiyecek doldurulmuştu. Aynı zamanda yakınlardan gelen tebrik çiçekleri de bir köşede yerlerini almışlardı. Hastanede bazı anlaştığım hemşireler ve doktorlar da katılacaktı bu küçük törenimize. Aylardır bu hastanedeydim dolayısıyla artık aileden sayılırlardı.
Bedenimi tamamen banyodan çıkarıp ayakta dikkatle beni süzen aile üyelerimin yanlarına doğru ilerledim. Aramızda birkaç adımlık mesafe bırakarak durduğumda dolu gözleriyle beni izleyen anneme gülümsedim.
"Nasıl olmuşum?" Etrafımda bir tur dönüp kocaman gülümsediğimde annemin sesli bir biçimde burnunu çekişi doldurmuştu kulaklarımı.
"Çok güzelsin bebeğim." dedi gözyaşlarına hâkim olamadan. "Sen ne ara bu kadar büyüdün böyle?" Ona doğru adımlayıp kollarımı zayıf bedenine sardığımda beni bekletmeden aynı şekilde kollarını bedenime sardı.
"Peri kızı gibisin." diye mırıldandı Milena hayranlıkla. Gülümseyerek baktım gözleri parlayan arkadaşıma.
"Sizin sayenizde."
"Gerçekten güzel elbise seçmişim." Pamir'in hayran bakışları elbisenin üzerinde gezinirken dudaklarımın arasından kaçan kahkahaya engel olamamıştım. Ben gülüyordum ancak Milena'nın kaşları çatılmıştı. Dirseğiyle Pamir'in karnına uzandığında, darbe alacağını fark eden Pamir hemen bir adım gerilemişti.
"Marifet elbisede değil, onu taşıyan kızımızda! Odunluk yapma." Milena'nın sinirli sesine karşılık Pamir kendini savunmak adına iki elini havaya kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPATYA'DAN MEKTUP (TAMAMLANDI)
Genç Kurgu"Ben gerçekten bir papatyaydım. Haklıydın. Papatyalar ölünce güzel kokarmış. Ben de artık güzel kokuyorum."