12. BÖLÜM: Peter Pan Evreni

136 14 18
                                    

Bölüm şarkısı: Korkmuyorum -Dolu Kadehi Ters Tut

12. BÖLÜM: PETER PAN EVRENİ

İki kelime, altı hece, on üç harf... Beklenmedik bir anda çıkmıştı dudaklarımın arasından. Bu beni korkutmuş ve telefonu Deha'nın yüzüne kapatmamı sağlamıştı. Herkese "Seni seviyorum." cümlesini kullanmazdım ve uzun zaman sonra kullandığım ilk insan Deha olmuştu. Belki de en çok hak eden insandı.

Günlerdir ondan kaçıyordum. Sadece ondan da değildi, hislerimden de saklanıyordum. Deha'ya sarf ettiğim o iki kelime beni fazlasıyla utandırmıştı. Nasıl olduğunu anlamadığım itirafımla birlikte resmen kayıplara karışmıştım. Beni ziyarete geldiği zamanlar uyuma numarası yapıyordum. Nefeslerimi kontrol etmek fazlasıyla zor olsa da beni rahatsız etmemek için fazla kalmadığından bu uğraşım o kadar da uzun sürmüyordu. Mesaj atıyordu ancak ekrandan okuyup cevap vermiyordum. Kaçmak bir çözüm yolu değildi ama şu anlık en mantıklı çözüm yolu gibi duruyordu gözümde.

Telefonumdan yükselen bildirim sesiyle birlikte başucuma uzandım. Bana tek mesaj atan kişi Deha olduğundan mesajın yine ondan geldiğine emindim. Ekran aydınlandı bir kez daha ve tam tahmin ettiğim gibi tüm mesajlar Deha'dandı.

Deha Araz: Sana beş gün süre tanıdım.

Deha Araz: Ama daha fazla dayanamayacağım.

Deha Araz: Uyuma numaranı da yemeyeceğim Kayla.

Deha Araz: Birazdan oradayım.

Kalbim heyecan ve gerginlikle hızlandığında ellerim çoktan terlemeye başlamıştı bile. Telefonumu yeniden başucuma koyup ayaklandım. Adımlarım banyoyu buldu. Odamın içindeki banyomun kapısını aralayıp içeriye soktum bedenimi. Soluğu resmen ayna karşısında almıştım. Günlerdir taktığım mavi peruğum yattığımdan dolayı dağılmıştı. Lavabonun yanında duran tarağımla birlikte karışan tutamlarımı düzelttim. Yüzüme biraz su çarpıp mayışmış halimden kurtuldum. Bakışlarım aynadaki yansımamda gezindi. Yüzüm beyaz ve soluk olmasına rağmen bir ışıltı vardı. Gözlerim eski parıltısına sahipti son günlerde. Kalbimin attığını, yaşadığımı hissediyordum. En önemlisi ise artık içimde umut kırıntılarının olduğuydu. İçimdeki ışığın yeniden gün yüzüne çıktığını hissediyordum ve biliyordum ki bunların hepsi onun sayesindeydi. Deha Araz gelmiş ve her şeyi değiştirmişti. Kalbimdeki kırıkları bir bir onarıyor, dudaklarımdaki solan gülümsememi canlandırıyordu. Dünya'ya neşe ve sevgi dağıtmak için gelmiş bir elçi gibiydi adeta ve beni bulduğu için ona minnettardım.

"Kayla?" Annemin sesiyle birlikte daldığım düşüncelerden sıyrılıp bakışlarımı aynadaki yansımamdan çektim. Kapıyı aralayıp dışarıya adımladığım esnada "Buradayım." diye mırıldandım. Bakışlarım odanın kapısının önünde duran annemi buldu. Her zamanki gülümsemesi dudaklarında can bulmuştu ve parlayan gözleriyle bana bakıyordu.

"Misafirin var." Meraklı gözlerle anneme baktım. O ise yüzündeki kocaman gülümsemesini silmeden kapının kulpunu indirdi. Saniyeler sonra ise görüş açıma günlerdir kaçtığım, bana yaşadığımı hissettiren, kalbimi attıran adam girdi. Gerginliğimi ve utancımı umursamadan kocaman gülümsedim. Onun da yüzünde benimkini aratmayacak bir tebessüm hâkimdi.

"Rahatsız etmedim umarım?" diye sordu Deha. Bakışları annemin üzerindeydi.

"Olur mu Dehacığım? İçeri gel, lütfen." Annemin bu sevecen tavrı karşısında şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. Tanışmışlar mıydı?

"Siz tanıştınız mı?" diye sordum kendime engel olamayarak. Annem gülümseyerek başını salladı.

"Deha'nın seni çatıya çıkardığı günü hatırlıyor musun?" diye sordu muzip bakışlarla. Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken annem devam etti sözlerine. "O gün zaten tanışmıştık. Sürprizi için benden izin almıştı."

PAPATYA'DAN MEKTUP (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin