14

48 9 2
                                    


                             

Adam ,Asya ile göz göze gelmeye izin vermeden, elinde bir bezle ağzını , burnunu kapatıp nefes almasını zorlaştırdı ve Asya'yı bayılttı.

Asya'yı cesetin bulunduğu odaya götürdü.
Kızı seksenler Fransız modasından kalma deri işlemeli kahverengi kanepeye yatırdı ve  yanından ayrıldı.

O havasız ve tozlu odada aynı havayı soluyan bir kişi daha vardı. Gözlüklerini nazik bir hareketle cebinden çıkarttığı bezle sildikten sonra Asya'nın altın sarısı saclarını okşadı.

"Bunu yapmak için mecburdum tatlım " dedi ve kendi koltuğuna geçti.

Karşısındaki adam ile birşeyler konuşup, fısıldaşmaya başladılar.

Bir süre sonra Asya'nın telefonundan artarda aramalar duyuldu.

Gözlüklü olan gelip telefonun sesini kısacakken aramalarda Yankı adlı birisini de gördü ve tatlı bir gülümseme ile telefonun sesini kıstı.

Arkadaki adam
" O mu yazmış? " dedi.

Gözlüklü olan
" Tabiki başka kim olabilir. Onu ne kadar düşünüyorsa.." dedi ve geri koltuğuna oturdu.

" Annesi de aramış ona mesaj atmalıyız, polisi ararsa işimiz biter. "

Adam başını salladı ve Asya'nın parmağını telefonun parmak izi yerine değdirdi. Telefon açıldı ve telefonu gözlüklü adama verdi.

Asya'nın annesine şöyle yazdı
"Anne sınıftan bir arkadaşım hastaneye kaldırılmış onun yanındayım. Seni uyandırıp telaşlatmak istemedim . "

Annesinden hemen mesaj geldi
" Kim o arkadaşın, nasıl bana haber vermezsin? , yarım saate evde ol "

Adamlar birbirleri ile bakıştılar aynı anda
" Yarım saat mi? "

Gözlüklü adam şöyle cevap verdi
" Anne olmaz ,yarım saate yetişemem ama bir saate evde olurum sen beni dert etme. " dedi.

Bu sırada Asya yavaşça gözlerini açıyordu.

Gözlerini tamamen açtığında karşısında ona dönük olan hafif göbekli, orta yaşlı, deri ceket ve deri ayakkabılı birini gördü .

Sonra ona dönük olmayan dalgalı ve kumral saçlı birini gördü. Mavi kot ceket giyinmişti.

Bir anda çığlık atarak
" SİZ KİMSİNİZ? " dedi.

Orta yaşlı olan ona doğru koşuyordu ve gözlüklü adam da ona doğru dönüyordu. Adam döndüğünde arkasında kalan loş sarı ışık yüzünden yüzü görünmüyordu.

Orta yaşlı olan adam bir anda Asya'nın ağzını kapattı ve sessiz ol işareti yaptı.

Asya adamın ellerini yüzünden güçlü bir şekilde itti.

" Siz kimsiniz ve benden ne istiyorsunuz? " bunu derken kanepeden doğrulmuştu. Ve bu şekilde gözlüklü adamın yüzünü görebildi.

O yeþil gözler hiç de yabancı gelmiyordu ona. Uzun süre birbirlerine baktılar.

Asya şaşkınlıktan deliye dönecekti. Şaka değildi karşısında Güney duruyordu.

Kısık bir sesle
" Güney? " dedi.


" Asya sakin olmalısın, sana kötü birşey yapmadık ve yapmayızda. Sadece konuşmama izin ver "

" Bana bunları yazan sen miydin yani? O korku dolu cümleleri sen mi yazdın? Neler hissettim hiç düşündün mü? Telefonum nerede?? Telefonumu ver bana! "

" Asya tamam telefonunu vereceğim fakat lütfen beni dinle"

" Hayır telefonumu istiyorum ve onu bana ver. Şimdi! " dedi Asya ve avucunu açtı.

Güney bıkkın gözlerle Asya'ya baktı

" Tamam ne olduysa anlat." dedi Asya.
Gözlerindeki sinirden dinlemek bile istemediği belli oluyordu .

" İlk önce bir su iç ferahla istersen?"
Asya'ya elindeki pet şişenin uzattı.

Asya pet şişeyi sert bir şekilde yere fırlattı.

" Şuan bunu beni bayıltan adam mı söylüyor, artık aç kalsamda senin elinden birşey yemem ,içmem . "

Güney Ellerini yüzüne götürdü ve başını eğdi.

Asya sinirle Güney'e bakarken yerde yatmakta olan cesedi gördü.

SIRLAR ARDINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin