SIRLAR ARDINDA

21

İkisi de bağırarak şarkı söylüyor, gülüp eğleniyorlardı. Lunaparka varmalarına çok az kalmıştı. Bu sırada ikisi şarkı söylerken diğer arabalardan da tip tip bakanlar oluyordu. Onlar ise eğlencelerinden taviz vermiyorlardı.
Güney arabayı düzgünce park ettikten sonra Asya ile birlikte Lunaparka girdi. Etraf ışıklarla çevrili dönme dolaplar ve atlı karıncalarla doluydu. Asya kısa süreliğine , büyük bir hayranlıkla lunaparkı izledi.

''Uzun süredir lunaparka gelmemiştim.'' dedi Asya.

Güney Asya'ya dönerek
'' Benimde 11 yaşından sonra ilk gelişim. O yaşlarımda benimle ilgilenen ebeveynlerim olmadığı için çocukken diğerleri gibi böyle eğlencelerim olmamıştı.'' dedi.

'' O zaman uzun süredir buralara hasret kalan iki kişi olarak, bugünün tadını çıkartalım!" Güney'in kolundan tutarak  lunaparka girdi Asya.

Gişeden biletlerini aldıktan sonra Asya
"İlk hangisine binelim? " diyerek lunapark aletlerine baktı. Hava tam kararmamış, güneşin batışı ile kızıl bir renk oluşmuştu.

"Bence çarpışan arabalara binebiliriz. " dedi Güney

Asya başını salladı ve birlikte çarpışan arabaların olduğu bölüme geldiler.

"Ben şuradaki pembe arabayı alacağım. " diyerek arabayı gösterdi Asya.

"Kendin gibi tatlı olanı yani, bende şuradaki mavi olanı alayım o zaman. "diyerek bilet ile ödemeyi yaptı Güney.

Her ikiside arabalarına geçtiler. Kısa bir süre sonra oyun başlamıştı, herkes birbirine çarpıyordu. Asya göz ucuyla Güney'i aradı, ona doğru hızla sürdü ve sert bir şekilde çarptı. Güney'in arabası oyun alanının sonuna kadar kaymıştı.

" Yavaş prenses! " diye bağırarak hızla Asya'ya doğru geldi , Asya gözlerini yumduğunda Güney arabasını yavaşlattı.

Asya'ya yaklaşarak
"Prenses hiç kıyamıyorum size maalesef. "dedi ve başka arabaların arasına karıştı.

Asya sessizce " Öyle mi? , ben kıyarım ama " diyerek hızlıca ona doğru arabasını sürdü.

Tam bu sırada yandan gelen bir çocuğun çarpmasıyla sarsıldı Güney.

Asya kahkaha atıyordu. Güney ise saçları birbirine karışmış bir şekilde kendisine çarpan çocuğa imalı bir gülüş atıyordu. Tam bu sırada oyun bitiş zili çalmıştı.  Asya , Güney'in yanına yürüdü.

"O sarsılışın var ya, sanırım hiç unutamayacağım. "diyerek gülmeye devam etti Asya. Birlikte oyun alanından çıkıyorlardı.

"Prenses şimdi neden böyle diyorsun ki, aklında kalacaksa güzel hallerim kalsın. " dedi Güney. O da gülüyordu ama Asya'nın gözünde komik görünmüş olmaktan korkuyordu.

"Bu zaten benim için güzel hallerinden biri, o yüzden aklıma kazıdım. " Boynunu eğerek gülümsedi Asya.

"Şapşik " dedi kısık sesle Güney .

"Duydum duydum. " diyerek güldü tekrardan Asya. Güney'in biraz utandığını hissederek
"Peki şimdi ne yapalım? " diyerek başka bir konu açtı.

"Bu sefer buna sen karar ver." dedi Güney ve Asya'ya döndü.

"Peki, tamam. O zaman gondola binelim. "

Güney gözlerini gondola çevirdi. Gondol oldukça büyüktü ve çok yükseklere çıkıyordu. Kendisinin de yükseklik korkusu vardı.

"Tamam, binelim" gözleri hala sağlanmakta olan gondoldaydı.