41

14 2 1
                                    


Erdem sessizce mutfağın kapısına gelmiş, çoktan Asya ile Yankı'nın birbirlerine sarılışlarını izliyordu. Yavaşça kapıyı tıkladı. Sırıtarak
"Sarılmanızı bölüyorum ama kahvelerimiz taşıyor." dedi. Asya aceleyle bedenini Yankı'dan geriye çekti ve taşmakta olan kahveye doğru koştu.
"Kusura bakmayın, gözümüzden kaçmış."

Erdem sırıtarak gülmeye devam ediyordu. Başını sallayarak "İçerdeyiz, sizi bekliyoruz." dedi.

Yankı salak bir gülüş içerisinde Asya'nın dökülen kahveyi silmesini izliyordu.
"Neye gülüyorsun?" diye sordu Asya.
Yanakları kızarmış, hafif bir utangaçlık kaplamıştı kendisini.

"Hiç." dedi uzatarak Yankı ve Asya'nın elinden bezi alarak "Ben silerim, sen kahveleri boşaltabilirsin." dedi.
Bu sırada birbirlerine değen elleri, ikisininde içinde değişik bir his bırakmıştı. Akıllarına bodrum katta, o daracık dolapta sıkıştıkları ve birbirlerine değen bedenleri gelmişti. Aynı heyecan ikisininde içindeydi ama Asya'da yeni yeni ortaya çıkmaya başlıyordu. Sırıtan yüzleriyle işlerine devam ettiler. Bu sırada Burcu ve Erdem birbirlerini yavaş yavaş tanımaya başlamışlardı bile.

"Bileğine ne olduğunu anlatmayacak mısın?" diye sordu. Kanaması durmuş fakat yarası hala acı veriyordu Burcu'ya.
"Ümit denen o adam, kolumdaki yaranın asıl sebebi. Yaklaşık 5 yıldır beni yanında tutuyor ve takip cihazı ile nereye gidersem gideyim haberi oluyordu. O bir psikopat. Her attığınız adıma dikkat etmeniz gerekli."

Erdem şüpheli bir bakış attı Burcu'ya. Acaba oyun mu oynuyordu yoksa gerçekleri mi söylüyordu diye düşünmeye başladı.
"İşlediği bir suç varsa, bunu söylemen gerekmez mi? Hem sana yardımcı olmuş oluruz hem de bazı sıraları ortaya çıkarmış."

Burcu başını iki yana salladı.
"Size eğer yaptıklarını söylersem ve bu sebepten ötürü onun başına bir iş gelirse, beni öldürebilir. Çok kez bu konudan beni tehdit etmişliği var."

Erdem onu zorlamak istemeyerek sessiz kaldı. Şaşkınlıkla onu dinliyordu. Bir şekilde artık bu işin sona ermesi gerekliydi. Konuyu değiştirerek "Sence peşine düşmüşler midir?" diye sordu.

"Takip cihazını çıkarttığımın farkına vardıysa, çoktan peşime adamlarını salmıştır." diye cevap verdi Burcu.

Erdem acı dolu gözlerle karşısında duran güçlü kadını izliyordu. Yaşadıkları doğruysa takdir edilesi biriydi. Bu yaşananlar kimsenin kaldırabileceği türden şeyler değildi. Gözlerindeki yaşları gördüğünde onu daha fazla soruya boğmak istemedi Erdem. Zamanla kendisinin anlatmasının daha uygun olacağını düşündü.
"Hadi başka bir şeyler konuşalım. "
dedi nazikçe. "Kahvelerimiz nerede kaldı?

Burcu, Erdem'in bu imalı söyleyiş tarzına gülmüş ve yüzünde az da olsa bir tebessüm oluşmasına sebep olmuştu. Bu sırada elinde bir adet su ve bir adet kahveyle yanlarında Asya belirdi.
"Beklettiğimiz için çok özür dileriz."
Yavaşça bardakları sehpaya koydu.

"Siz içmiyor musunuz?" diye sordu Erdem.

Arkadan bir ses geldi.
"Daha kahve kalmadı ki!"
Sonrasında gülerek yanlarına geldi Yankı. Kıvırcık saçları dağılmıştı. Elindeki beziyle de oldukça komik duruyordu.
"Fazla taşırmışız."

Erdem ile Burcu kıkırdayarak alaycı bir bakış attılar.
"Hadi gelin oturun."

Asya ve Yankı ikilinin tam karşılarına oturdular. "Şimdi katilin kim olduğundan nasıl emin olacağız ve en önemlisi, o evi nasıl araştıracağız?"
diye sordu Asya.
Kısa süren sessizliği Yankı bozdu.
"Bir planım var, bakalım size de mantıklı gelecek mi? "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 15, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SIRLAR ARDINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin