39

11 3 4
                                    

Asya terden bir su olmuş halde uyandı. Rüyasında uzun bir aradan sonra tekrardan Aleda'yı görmüştü. Güney'in evini ziyarete geliyordu. Gene kanlar ve yaralar içinde...

Elini yüzünü yıkayıp odasından çıkmak için hazırlandı. Yavaşça kapıyı açtı. Burnuna güzel kahvaltı kokuları geliyordu. Merdivenlerden aşağı inmek üzere yürümeye başladı. Arkasından hızla Güney geldi.
"Günaydın prensesim!"

Asya samimi bir şekilde karşılık verdi.
"Günaydın!"

Arkadan kendini duyurmaya çalışan bir kişinin daha sesi geldi.
"Günaydın şekerim!"

Bu kişi Burcu'ydu. Sadece Güney'i görmüş olmalıydı ki onun omzuna kolunu atarak konuşmuştu. Asya'yı gördüğü gibi geri çekildi.
"Bu samimiyet nereden geliyor?" diye sordu Asya.

Burcu merdivenlerden inmeye devam etti.
"Şekerim ben herkesle böyleyim. "

Asya iç çekerek Burcu'ya yetişmeye çalıştı.
"Fakat Güney benim erkek arkadaşım, bu hakkı kendinde nasıl buluyorsun?"

Güney, Asya'yı eşofmanından çekti.
"Yeter artık Asya! Uzatılacak bir şey yok."

Asya sinirle duraksadı.
"Bu, benim dediklerimi bana mı işittiriyor ya?" dedi içinden.

"Bu şekilde yaklaşamaz sana Güney!"
Asya yüksek bir ses tonuyla bağırmıştı. Bunu duyan Burcu gözyaşlarını tutamadı. Rol mü yapıyordu kimse bilmiyordu ama oldukça gerçekçiydi. Salonda oturmakta olan Sinan " Bu cadıya gene ne oldu ya?" diye sordu gülerek.

Güney eliyle sus işareti yaptı. Asya ise hiçbir şey demeden masaya oturdu.
"Günaydın Sinan."

"Günaydın yenge, bir sıkıntı mı var?"
diye sordu Sinan heyecanla.

Asya iç çekerek suyunu yudumladı.
"Yok bir şey. Ufak bir tartışma."
Sinan tepkisiz bir şekilde balkonda oturmakta olan Burcu'ya çevirdi başını. Güney ise Burcu'nun karşısında oturmaktaydı.
"Yenge bir git bak bence." dedi Sinan.

Asya bakışlarını balkona doğru çevirdi. Gerçekten de Güney ve Burcu karşılıklı oturmuş konuşuyorlardı. Burcu ise gözyaşlarını akıtmayı ihmal etmiyordu. İçeriye gelen bazı sesler duyuldu.
"Beni yanlış anlıyor hâlbuki ben herkese karşı böyleyim."

Asya masadan kalkıp balkona doğru ilerledi. Sinan ise bir çekirdeği eksikmiş gibi durup etrafı izlemeye devam ediyordu.

"Burcu, Güney'e karşı yakın olmanı istemiyorum."
Güney sinirle nefes verdi.
"Asya neyi uzatıyorsun. Yeter artık!"

Kelimeleri boğazına dizilmişti Asya'nın. Diyecek bir şey bulamadı kendinde. Yapabildiği tek şey tekrardan masaya dönmekti. Kendini arka plana atılmış olarak hissediyordu. Önüne konulmuş olan kahvaltıyı yemeye başladı. Bu sırada Sinan, Burcu ve Güney'in konuşmalarını dinlemeyi bırakıp Asya'ya dönmüştü.
"Güney bildim bileli öyledir. Üzülen, gözyaşı döken birine kıyamaz. "

Asya sertçe elindeki çatalı tabağa geri bıraktı.
"Ben onun için farklı olmalıyım. Beni düşünmüyor bile, baksana! Onunla ilgileniyor."

SIRLAR ARDINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin