SIRLAR ARDINDA

25

Asya bir hışınla Güney'i ittirirken
"Bunu yapmak istememiştim. " dedi.

"Ben istemiştim. "
Ellerini Asya'nın beline götürdü Güney ve şöyle dedi
"Seni seviyorum Asya.
Bunu söylemek için doğru zamanı bekledim ve inanıyorum ki doğru zaman tam şu an. "

Asya'nın elleri titriyor, Güney'in söylediklerine inanamıyordu.
Güney onu kendine doğru çektikten sonra devam etti.

"Duygularımız karşılıklı biliyorum, kızaran yanaklarından belliydi. "
diyerek Asya'nın yanaklarına dokundu. Asya gülümseyerek yüzünü çevirdi.

"Duygularımız karşılıklı belki ama hâlâ emin değilim. "

"Neyden emin değilsin? "
diyerek Asya'nın yüzünden elini çekti Güney.

"Konuşmamız gereken bir takım şeyler var demiştim hatırlıyor musun? "dedi Asya ve kaşlarını çattı.

"Asya bana güvenmiyorsun! Hâlâ bir şeylerden şüphe duyuyorsun. Nerede yanlış yapıyorum? "

Güney sinirli bir şekilde adımlarını geriye attı ve ellerini kafasına götürdü. Sahile doğru yürümeye başladı.

"Dur, bekle! "

Güney durdu, arkasına döndü.

"Şüphe ettiğin şeyi söyle! "dedi.

"Hayır, sadece... O gün Yankı'nın neden bu kadar üstüne gittiğini merak ediyordum. İsteyerek yapmamıştı sonuçta. "

"Asya, sadece sana yapabilecekleri şeylerden korkuyorum. Okulumuzda gerçekleşen şey bir cinayet! Sarhoş da olsa, olmasada Yankı'nın yaptığı bir cinayet. Bunu değiştiremezsin! Önceden bu duruma meyilli olmasaydı zaten sarhoş haliyle bile yapamazdı. Anlıyor musun? Ne düşünüyorsun? Ben mi katilim? Seni onca şeyden korudum. Malikhanede olmasaydım ne olurdu sence? Hep seni düşündüm , seni nasıl daha iyi koruyabileceğimi. Peşinde hâlâ birileri var fakat farkında değilsin...

Asya'nın gözlerinden yaşlar damlıyordu. Güney'e haksızlık yaptığını düşünüyordu. Hâlâ peşinde birisinin olduğu gerçeği onu oldukça korkutuyordu. Güney'i seviyordu ama kafasında çözemediği onca şeyi ona yansıtıyordu. Yaşlı gözleriyle dinlemeye devam etti.

... Sen görmedin ama duruşma salonuna senden sonra girenler oldu. Fark ettin mi? Siyah ceketli adamlar. Birinin yüzü, o gece malikhanede Yankı'nın yanında gördüğüm adamın yüzü ile aynıydı.
Yankı belki bulundu ama o adamlar hâlâ senin peşinde olabilir. Seni seviyorum ve gerçekten fazlasıyla değer veriyorum. Elimden geldiği kadar bunu belli etmeye çalışıyorum ama her ne oluyorsa bir türlü bana karşı güvenini sağlayamıyorum. Sana anlattıklarıma inanmıyorsan kamera kayıtları var. Onları gösterebilirim ama yok hâlâ güvenini kazanamayacaksam burada bitsin bu iş. Hiç başlamadan! "

Asya'nın gözlerindeki yaşlar Güney'in son cümlesini duyduktan sonra daha da artmaya başlamıştı.
Güney yüzünü ciddileştirerek
"Ağlıyor musun sen? " dedi. Güneş ışığından olsa gerek ki Asya'nın göz yaşlarını fark edememişti.

"Yok ağlamıyorum! Yarım saattir gözlerim dolu seni dinliyorum burada. "
Göz yaşlarını eliyle sildi ve konuşmaya devam etti.
"Görmüyor musun? "

"Yok valla görmedim, gözlerim sıkıntılı kızım benim! "

Asya kıkırdadı. Ardından Güney de.

"Özür dilerim, ağlama lütfen." diyerek Asya'nın yanına yaklaştı ve eliyle gözyaşlarını sildi.

"Şu an görüyorsundur herhalde. "
diyerek gülümsedi Asya.