SIRLAR ARDINDA

4

İkisi de yavaş adımlarla sesin geldiği tarafa doğru yürüdü. Artık her yer daha da karanlıktı. Asya telefonundan flaşı açıp karşılarında onlara dönük şekilde duran 2 kişiye doğru yöneltti.

Biri uzun boylu, koyu kumral saçlı, çevik ve yakışıklıydı. Diğeri ise kısa kıvırcık saçlı ve tatlı bir yüze sahip biriydi.

Kızlar bir anlığına duraksadıktan sonra onlara yaklaşmaya devam etiler. Yaklaştıkça yüzleri daha da net görünüyordu.

Yanlarına vardıklarında bir süre sustular. Sonra erkeklerden biri

"Şu flaşı yüzümüzden çekerseniz biz de sizi görebiliriz." dedi.

Asya hemen flaşı onların yüzünden çekti ve etraflarını yeterince aydınlatabilecek bir yere telefonunu koydu.

Ala söze başladı.
" Şimdi anlatın bakalım burada neler dönüyor? O canlı yayındaki kız da neydi? "

Erkeklerin ikisi de birbirlerine baktılar. Sonra söze kıvırcık saçlı olan başladı
"Sabah okula önceden gelip ödevlerimizi yapacaktık fakat merdivenlerden çıkarken alt kattan çok yoğun bir koku aldık. "

-Bunu derken yüzünü ekşitti ki hala orası öyle kokmaktaydı-

"Ve merakımıza yenik düşüp buraya indik ve böyle bir şeyle karşılaştık. "

Anlattıkları gerek yüz mimikleri olsun, gerek sesinin anlatırken titreyişi olsun ikisine de inandırıcı gelmişti. Asya şüpheli bir yaklaşımla şöyle dedi
"Gördüğünüz gibi okuldan çıksaydınız ,neden durup videoya aldınız ki? "

Bu sefer yanıtlayan kişi uzun boylu olan oldu.
" Çünkü üst katlardan yürüme sesi duyduk. Zaten okulun bu katına girmek yasaktı ve eğer o yürüme sesi okulda çalışan birinden gelmiş olsaydı bizi gördüğü gibi ceza verebilirdi .En kötüsü de burada ne işimiz olduğunu merak edebilirdi. Sence böyle bir durumda ne açıklaması yapılabilirdik ki? "

" Peki o zaman kız nerede? "
Diye atıldı Ala. Hepsi çok şaşırmıştı.

Asya araya girerek
" Önce onlarla tanışalım, daha adlarını bile bilmiyoruz " dedi.

Uzun boylu ve çevik olan
" Ben Yankı Demir "
Hemen ardından kıvırcık saçlı olan
" Ben de Doruk Erdem" dedi. Kızlar da kendilerini tanıttıktan sonra Ala
" E artık herkes birbirinin adını bildiğine göre kızı görebilir miyiz ? Yoksa ben burada ki kokudan bayılıcam. " diyerek yerde duran flaşı aldı.

Böyle tenha bir yerde ,böyle bir olay yaşanmış olması hepsini ürpertiyordu. Soğukkanlılıklarını korumaları gerekliydi.

Okulun bu katı her zaman inilmesi yasak olan bir yerdi. Bu katta kalorifer dairesi bulunmaktaydı ve onun dışında kullanılmayan okul araç gereçleri vardı.

Yankı son bir kez onlara baktı ve şöyle dedi:
" Bunu görmek istediğinizden emin misiniz? "

Her ikisi de kafasını net bir şekilde salladı.
" O zaman hazır olun. " dedi Yankı ve Ala ona flaşı açık olan telefonu uzattı.

Bodrum katın koridorunu yarıladıktan sonra ileride tekrar bir kapı belirtiyordu. Kapı eskimiş ve paslanmaya yüz tutmuştu. Oradan geçtiklerinde koku daha da artmaktaydı.

Etrafta kırılmış sandalye ve sıralar vardı. Duvarlar kabarmış ve rutubet kokuyordu. Fazla zaman geçmeden sağa doğru döndüler ve eskimiş bir başka kapı daha açtılar .

Ve işte kız oradaydı, yerde kanlar içinde yatıyordu.

Odanın içi çürümüş ,eski bir yatak, dışı demir örgülerle kaplanmış küçük bir cam ve örümcek ağı tutmuş bir dolaptan ibaretti.

Kız yatakla dolap arasında duruyordu. Yatağın üstü kanla doluydu. Bu görüntü Asya 'nın midesinin çok bulanmasına neden olmuştu, kusmamak için kendini zor tutuyordu.

Ala gördüklerinin şokunu henüz anlatabilmiş değildi.

Yankı flaşla kıza doğru yaklaştı yerden bulduğu bir bezle kızın yüzünü kendine doğru çevirdi. Yüzü oldukça morarmış ve çizilmişti.

Yankı şaşkınlıkla
" İnanamıyorum! Ben bu kızı tanıyorum. Adının Aleda olması lazım. Daha geçen onu koridorda arkadaşlarıyla gördüm ve çok mutluydu. Acaba bunu ona kim yaptı?" dedi.

Doruk adımlarını kıza yaklaştırarak
" Zavallı kız...
Kimseye de zararı yoktu. Ala sizi birkaç kez görmüştüm yanyana. Tanıyor musun ? "diyerek sordu.

Ala hâlâ şoktan çıkamamış bir şekilde
"Evet tanıyorum. Pek samimi değildik ama bir iki konuşmuşluğumuz var."dedi.

Hepsi bir anda okulun üst katından gelen sesle irkildiler.

Bir anda kapı açılma ve sonra da yürüme sesleri duyuldu.

" Olamaz biri bodrum kata doğru geliyor. Ne yapacağız? " dedi Asya telaşla.

Hepsi ne yapacağını bilmeksizin birbirlerine bakıyorlardı..