27

45 8 18
                                    


Asya dershaneye gidişlerinden beridir Ala ile hiç konuşmamıştı. Ne o aramıştı ne kendisi. Güney telefonu açmadan Asya aramayı iptal etti ve Ala'ya yazdı.

"Nasılsın Ala? Bugün Yankı ile görüştüm."

Asya, Ala'dan cevap gelmesini beklerken elinde güllerle ona doğru yürümekte olan Güney'i gördü.

Şaşkın bir yüz ifadesiyle
"Bunlar benim için mi? " diye sordu. Güney başını sallayarak çiçekleri Asya'ya uzattı ve ona sıkıca sarıldı.

"Çok teşekkür ederim! " diyerek çiçekleri kokladı Asya.

"Ne demek prensesim. Sana layık değiller belki ama..."

Asya Güney'in sözünü bölerek
"Hiç de bile! Çok güzeller. " dedi ve gözleri onlara bakmakta olan iki kişiye takıldı. Kadın olan hafif kilolu, üstünde pembe hırkası ve yaşlılıktan gelmiş olan beyaz kıvırcık saçları vardı. Erkek olan ise siyah bir kaban, kadına göre daha uzun ve yanakları sarkmış tatlı bir amcaydı. Asya ve Güney'e sevgiyle bakıyor, kendi aralarında gülüyorlardı. Asya da onlara karşılık vererek gülümsedi.

"Kime gülüyorsun? " diye sordu Güney.

"Şu karşıdaki amca ve teyzeye."

Güney bakışlarını o tarafa çevirdiğinde, onların çoktan arkası dönük gitmekte olduklarını gördü.
O da aynı şekilde gülümsedi.

Asya konuyu değiştirerek

"Ala'ya mesaj attım ama hala bakmadı. Dershaneden beri hiç konuşmadık. " dedi.

Birlikte arabaya doğru ilerlerken

"Belki de meşguldür. Müsait olunca yazar. " diyerek Asya'ya arabanın kapısını açtı Güney.

"Bu arada annem yarın bize gelmeni istiyor. " dedi Asya ve utanmış bir şekilde gülümsedi.

Güney gözlerini kocaman açtı ve
"Gerçekten mi? " dedikten sonra cümlesine devam etti.

"Bu harika olur Asya, size sorun olmayacaksam gelmeyi çok isterim."

Asya, Güney'in ellerini tutarak
"Neden sorun olacakmışsın?"dedi.

Güney sessizliğini korudu ve omuz silkti.

Asya Güney'in ellerini daha sıkıca tutarak
" Hadi hadi, daha oturup sohbet edeceğiz." dedi.

Güney gülerek ellerini Asya'nın ellerinden ayırdı ve direksiyona götürdü.

Birlikte çok eğlendikleri lunaparkın yakınlarındaki kafelerden birine girmeye karar verdiler. Dikkatlice arabayı park ettikten sonra kafeye girdiler.

Güney'in yüzünde hala acı bir gülümseme vardı ve Asya sebebini öğrenmeyi çok istiyordu.

"Hoş geldiniz! " dedi kafenin girişinden nazik bir ses. Asya ve Güney de kibar bir şekilde "Hoş bulduk! " dediler.
Kafenin cam kenarına yakın bir yerinde oturdular. İçeçeklerini kararlaştırdıktan kısa bir süre sonra garson geldi.
"Hoş geldiniz, siparişiniz var mı? "

"Evet bir tane Türk Kahvesi, bir tane de Cappuccino lütfen. " dedi Güney.

Garson başıyla nazikçe onayladı ve yanlarından ayrıldı.

SIRLAR ARDINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin