21.07.2023
BENİMLE OYNAMA | TEXTİNG
öyle kolay aşık olmam, can ozan-damla eker
1.0
"Öyle kolay aşık olmam, ama senin ayrı bir havan var." Kulağımdaki kablosuz kulaklıklarla dinlediğim şarkıya eşlik ederek üniversitenin içerisine adım attım.
Dürüst olmak gerekirse zaman bir türlü geçmiyordu. Bugün günlerden salıydı, pazar gününe beş gün vardı ama bana kalırsa dünden bugüne üç yüz altmış beş gün devirmiştik.
Ne zaman pazar olacaktı?
Fakülte binasına girer girmez kırmızı beremi ve kulaklıklarımı çıkarıp çantamın içine koydum. Kumral saçlarıma ellerime şekil vermeye çalışırken bir taraftan da dersin olduğu amfiye doğru yürüyordum.
Bugün iki saat medya politikası dersimiz vardı.
Aniden kolunu omzuma atan Kaanla yerimden sıçradım. "Ne yapıyorsun ruh hastası? Ödümü patlattın!" dedim yüksek sesle. Birkaç kişinin bakışları bize dönse de oralı olmamışlardı. Üniversite ne güzel bir yerdi. Keşke hiç bitmeseydi.
"Alış be artık kızım sen de ya. Her seferinde aynı şey. Cümleler bile değişmiyor." Öksürdü ve gözlerini belerterek suratıma baktı. "Ne yapıyorsun ruh hastası? Ödümü patlattın!" dedi incelttiği sesiyle. Sesini o kadar inceltmişti ki yüzümü buruşturmadan edememiştim. Çatal gıcırdayınca çıkan ses bundan daha az rahatsız ediciydi.
"Benim sesimle dalga geçiyorsun kendi aklınca." Başımı kaldırıp dik dik gözlerine baktım. "Senin aklın da buna yetiyor işte. Busun sen. Bu kadarsın." dedim dramatik bir tavırla.
Elini kalbine koydu ve dudaklarını hüzünle büktü. "Kalbimi o kadar kırdınız ki hanımefendi telafisi çok zor olacak. Yine de telafi etmek isterseniz aklımda süper bir şey var." Kötü oyunculuğunu bırakıp otuz iki diş sırıttı. Yine kim bilir kabul etmeyeceğim hangi fikirle gelecekti karşıma?
"Kesinlikle olmaz Kaan." Tekrar yürümeye başladım ama montumdan tutup beni durdurdu. Dersin başlamasına kaç dakika vardı? Neden erken gelmiştim ki?
"Bu sefer kabul edeceksin, kötü bir fikir değil ya. Gerçekten. Lütfen ya lütfen." dedi en masum bakışlarını atarak. Peki ben bunu yer miydim? Yemezdim diyemiyordum.
"Tamam söyle hadi. Nerede? Ne zaman? Ne yapacağız?" Kollarımı göğsümde birleştirdim ve sorgu memuru gibi ona bakmaya başladım.
"Galatasaray-Beşiktaş derbisine gideceğiz. Cumartesi akşam. Hem sen de Galatasaraylısın kızım gidelim işte lütfen ya." Ofladım. Aslında cumartesi günü heyecandan kafayı yememek için dışarı çıkmak ve arkadaşlarımla olmak iyi bir fikirdi. Ama bu Kaan'ı süründürmeyeceğim anlamına gelmiyordu. Ben sevdiklerimle uğraşmaya bayılırdım en nihayetinde.
"Galatasaraylıyım ama fanatik değilim Kaan. Sen fanatiksin diye herkesi kendin gibi sanma. Ayrıca ben sizin kavganızı çekemem Selinle." Selin'in adını duyar duymaz burnunu kırıştırdı.
"Ne Selin'i Masalikom ya? Selin'e söyleyen kim? O gelmeyecek bizimle." Bu sefer o beni arkasında bırakıp amfiye doğru yürümeye başladığında ben onu durdurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMLE OYNAMA | yarı texting
Teen FictionKatil ve Maktül dizisinde Hun Karacalı rolüne hayat veren Selim Akyazı'ya dizinin senaristinin kızı Masal Okur'un yazmasıyla hikaye başlar. 🎥 Selim: Benimle oynama. Masal: Oyuncu olan sensin Selim: Benimle oynayan da sensin.