Katil ve Maktül dizisinde Hun Karacalı rolüne hayat veren Selim Akyazı'ya dizinin senaristinin kızı Masal Okur'un yazmasıyla hikaye başlar.
🎥
Selim: Benimle oynama.
Masal: Oyuncu olan sensin
Selim: Benimle oynayan da sensin.
yorumlarınızı eksik etmeyin. favlamayı da unutmayın. öpüldünüz. 💋
artic monkeys, i wanna be yours model, antidepresan gülümsemesi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
OY VER. OY VER CANIMIN İÇİ. LÜTFEN.
1.8
"Masal, ben her şeyi biliyorum."
Hala kucağında otururken söylediği cümleyle kaskatı kesildim. Her şey çok genel bir kavram değil miydi? Her şeyden kastı neydi, mesela her şey kardeşinin en yakın arkadaşlarından biri olmamı kapsar mıydı? Ya da oynadığı dizinin senaristinin kızı olduğumu bildiğini? Ama içlerinde en kuvvetle muhtemel, ona aşık olduğumu anladığını...
"Nasıl yani?" dedim, her zamanki gibi akıllı olup salağa yatmakta fayda vardı ama Selim oyuncuydu, hem de iyi bir oyuncuydu. Gözleri kapalı olsa sesimden, kulakları kapalı olsa gözümden anlardı ona karşı dürüst olmadığımı.
"Bilmezden gelme." Kalkmaya yeltendiğimde kolumu kavrayarak durdurdu beni. Büyük elleri sıcacıktı, çıplak kolumu kavradığında varlığıyla ısınmıştım ama içimden gelen o ses hep aynı şeyi söylüyordu.
Kaç, kaç, kaç. Yakalanırsan biter.
O sesi hiç dinlemek istemesem de dinledim. Kolumu sertçe elinden kurtardığımda az önce ısındığını düşündüğüm noktalarım üşümeye başlamıştı. Havanın soğukluğu şimdi kendini belli ediyordu işte. Söyleyecekleri beni korkutuyordu, duymak istemiyordum.
"Masal, bana aşık olduğunu biliyorum." Tırnaklarımı sertçe kollarıma geçirdiğimde gözlerim de dolmaya başlamıştı. Yine de sessiz kaldım, söylediklerini dinledim. "Bunu biliyorum ama bunu inkar edeceğini de biliyorum. Cesaretsizliğini anlayamıyorum ama. Sen hangisisin çözemiyorum. Az önce bana dersler veren o kadınla şimdi kaçmak için an kollayan kadın aynı kadın mı?"
Başımı ona çevirdiğimde çok yakın olduğumuzu bu gece bir kez daha, bir kez daha fark ettim. Konu ne olursa olsun bu yakınlık diğer her şeyi bir anlığına unutmamı sağlıyor, midemi heyecandan allak bullak ediyordu.
"Sen her şeyi yanlış anlamışsın." Gerginlikle gülümsediğimde gözümden bir damla yaş aktı, ona hissettirmemeye çalışarak yavaş hareketlerle sildim gözyaşımı. "Ben sana aşık olan o kadınlardan değilim." O kadınların olduğunu hatırlamamla dişlerimi sıktım.
Parmak uçları kolumda daireler çizmeye başladığında heyecanla nefesimi tuttum. "O yüzden mi tüm gece kalbin o kadar hızlı attı?" Yüzüme doğru yaklaşmaya başladı. Kulağını kalbime dayamasına, avucunu kalbime yaslamasına gerek olmadan da kalp atışlarımın nasıl çığrından çıktığını anlayabileceğini fark etmiştim çünkü kalbim, tüm akşam olduğu gibi çok hızlı atıyordu.
