stay away • taekook

chapter six.

tam baslayacakken taehyungun 10 saniyelik yayinina denk geldim🫠
bu durumda siz bu bolumun benim yayinlamamdan 4 gun oncesinde falan yazdigimi anliyorsunuz WODNWISJW

nasilsiniz askoo

bolum full duz yazi

✨iyi okumalar✨

*
*
*

"Sence bu renk bana gitti mi?"

Hayoon önündeki aynadan yeni boyanmış kızıl saçlarını iki yana savurarak yanında oturan adama sormuştu.

"Güzelim, ne yapsan yakışıyor zaten. Sorgulamana gerek mi var?" Taehyung elindeki telefonla uğraşırken Hayoon'a bakmadan cevaplamıştı.

"Ama Taehyung hiç bakmıyorsun ki!" Taehyung'a dönerek sızlanmıştı. "Bakmadan güzelsin demek ne? Yemin ederim Jungkook'tan bir farkın yok."

Taehyung duyduğu isimle kafasını kaldırıp en yakın arkadaşına sert bir bakış atmıştı. Paris'te yaşanan son olaylardan sonra Jungkook'a olan nefreti resmen körüklenmişti. Bir şeyler yaptığını biliyordu. İşin içinde hile olduğunun farkındaydı fakat kanıtlayamıyordu.

"Beni o orospu çocuğuna benzetme bir daha. Sakın." Tıpkı bakışları gibi keskin ve sert bir tutum sergileyerek konuştuğunda Hayoon ürkmüş ve söylediği şeye çoktan pişman olmuştu. Taehyung sinirlendiği zaman ondan korktuğu bir gerçekti. Çünkü bilirsiniz, onların da her en yakın arkadaşın yaşadığı bazı sorunları olmuştu.

"Pardon. Bir şey demedim farz et."

"Hadi gidelim artık. Sıkıldım buradan." Taehyung ayaklandığında Hayoon da peşine takılmıştı. Ödeme yapmak için güzellik salonunda kendileriyle ilgilenen ve arkadaşları sayılan orta yaşlı adamın yanına ilerlemişlerdi. Taehyung cüzdanının içindeki limitsiz kartlarından birisini çıkartıp adama uzatmış ve Hayoon'a dönüp arabaya gitmesini söylemişti.

Hayoon kartlarını geri almış olsa ve şu an paraya para demediği o zaman dilimine girmiş olsa dahi Taehyung ona asla yanındayken hesap ödetmezdi. Grup konuşmalarında yalnızca şakası dönerdi. Hayoon'un tüm alışverişini, tüm cilt bakım masrafını, tüm yiyeceği öğünleri öderdi, ki yapıyordu da.

Hayoon ise bu duruma alışmak durumunda kalmıştı. Kendi parasını kullanmayı istese dahi, bunu yapmak istediğinde Taehyung'un sert bakışlarına maruz kalır, cüzdanını çantasına geri koyardı.

Valenin getirdiği arabanın yolcu koltuğuna geçmiş ve arkadaşını beklemeye başlamıştı. Kısa sürede Taehyung da salondan çıkmış ve arabaya binmişti. Harekete geçmeden önce arabanın aynasından kendisine, yeni saçları konusunda biraz güvensiz görünüyordu, bakan arkadaşına dönmüş, kızın yüzüne dökülen bir tutamı kulağının arkasına sıkıştırıp yanağından öpmüştü.

"Güzelim, çok güzel oldun işte. Daha fazla düşürme motivasyonunu. Buraya seni neşelendirmek için geldik değil mi?" Hayoon, salondayken saçına fazla yorum yapmadığı ve ilgilenmediği için Taehyung'a birazcık kırılmıştı. Taehyung'un da bunu anladığını ve gönül almak için şimdi böyle yaptığını biliyordu. Böyle bir arkadaşlıkları vardı işte. Taehyung yapısı gereği, insanlara karşı sert bir tutum sergilerdi, bu en yakınları olsa dahi, fakat sonrasında arkadaşlarının kırıldığını fark edip hemen gönüllerini almanın kısa bir yolunu bulurdu.