stay away • taekook

chapter twenty one.

merhabalarr

biraz hızlı mı oldu ne

*
*
*

"Taehyung! Seni pislik, bizi ekip kendi kendine parti verdiğine inanamıyorum. Aç kapıyı!"

"Hayoon mu o?" Jungkook kaşlarını merakla çatıp mutfak kapısının gerisine bakarken Taehyung panikle ayaklanmıştı.

"Burada olduğunu bilmiyorlar. Kalk!" Jungkook'u elinden tutup kaldırmaya zorlarken, küçük olan ona güçlük çıkartmadan, neler olduğunu anlayamazken ayaklanmış ve Taehyung'un çekiştirmelerinin kurbanı olmuştu.

"Ne oluyor? Burada olduğumu bilseler ne olacak?"

"Onlara toplantıya gideceğimi söyledim."

"Toplantıdaydık zaten." Jungkook mutfak kapısının önüne geldiklerinde Taehyung'u elinden tutup çekerek duraklamasını sağlamıştı. "İş yemeği yiyorduk ve çalışmaya başlayacaktık."

"Sen iş yemeklerini ortaklarının ağzının içine girerek mi yiyorsun Jeon?" Taehyung dehşet içinde fısıldayarak konuştuğunda kapı zili yeniden çalınmış ve bu defa Jimin'in sızlanmaları duyulmuştu.

Jungkook duyduğu laf üstüne sırıtmadan edemediğinde, "Biz iş ortağıyız. Benimle yemek yemeni normal karşılamalılar." demişti.

"Bu durum senin için geçerli değil! Onlara seninle buluşacağım diye resmen yalan söyledim."

"Bu benim sorunum değil."

Taehyung öfkeyle ayağını yere vurmuş ve zeminden bir gürültü çıkmasına sebep olmuştu. Bunun üzerine birkaç saniyeliğine sessizlik oluşmuş, yeniden kapı zili çalmıştı. "Köpek, içeride olduğunu biliyoruz. Açsana kapıyı artık, donduk burada."

Taehyung dudaklarını büzmüş ve acınası bir yüz ifadesiyle Jungkook'a bakmıştı. "Ne olur yukarı çık ve ben onları gönderene kadar saklan. Ortalığın karışmasını istemiyorum Jungkook."

Jungkook bir dış kapıya bir de Taehyung'a bakmış ve derin bir nefes vermişti. "Pekala saklanacağım. Ama onlar gittiğinde yarım kalan konuşmamızı tamamlayacağız."

Taehyung yarım kalan konuşmayı tamamlamayı düşünmüyordu fakat şu an Jungkook'u geçiştirerek istediğini yaptırmak durumundaydı. Bu yüzden hızla kafasını sallamış, küçük olanı sırtından ittirerek üst kata çıkmasını sağlamıştı. Ortadan kaybolduğunda derin bir nefes bırakıp, hala çalmakta olan kapıya ilerlemişti.

"Ne haltlar karıştırıyorsun sen?" Jimin hızla içeri girmiş ve ışıkları yanık olan tek odaya, mutfağa dalmıştı. Hayoon ise üşüdüğü için sıkı sıkıya sarıldığı kabanını üstünden yavaş hareketlerle çıkartmış, Taehyung'un yanağına bir öpücük kondurmuştu. "Selam bebeğim."

Esmer kapıyı kapatıp arkadaşlarının peşinden mutfağa girerken, "Ne arıyorsunuz burada?" diye sormuştu.

"İş yemeği ha?" Jimin masanın üzerindeki şarap kadehlerini ve boş pizza kutularını işaret etmişti.