stay away • taekook

chapter ten.

hellooo

✨iyi okumalaar✨

*
*
*

Taehyung saatine bakmıştı.

19.58

Arabasının kapısını açan valenin 'hoşgeldiniz efendim.' dediğini işitmiş ve adama selam verdikten sonra arabadan inmişti.

Hızlı adımlarla içeri ilerleyip, resepsiyondaki adam tarafından da aynı şekilde karşılandığını görmüş, zarifçe gülümsemişti. Yeniden saatine bakmıştı.

19.59

Adamın önüne geçmesi ile mekanda ilerlemeye başlamışlar ve rezervasyon yaptırdığı masaya gelmişlerdi.

20.00

Jungkook masada oturuyordu.

Sözünü dinlemiş ve vaktinden önce olsa bile oraya gelmişti.

Bu iş için oldukça hevesli olmalıydı. Taehyung ne planladığını merak etti. Yanındaki adama teşekkür edip Jungkook'a hiçbir şey demeden karşısındaki sandalyeye oturmuştu.

"Hoşgeldiniz Bay Kim." Jungkook sahte bir saygınlık tavrı takınarak Taehyung'un sinirlerine dokunmayı amaçlamıştı.

"Hoş buldum." Taehyung soğukça cevap verdiğinde garson masalarında bitmiş ve menüleri uzatmıştı. Taehyung menünün kapağını açmadan, "Acciughe sotto sale." diye mırıldanmış, menüyü garsona teslim etmişti.

"Grigliata Mista di pesce istiyorum." Jungkook da kısa bir süre menüyü inceleyip garsona söylemişti. Garson siparişleri onaylarken, "Şarap menünüzü görebilir miyim?" demişti Jungkook.

"Göremezsin."

Taehyung şarap menüsünü getirmek için harekete geçen garsonu durdurmuştu. "Bu gece bu masada alkol içmeyeceksin." Jungkook'a karşı kullandığı otoriter sesi genç adamın yerinde dikleşmesine sebep olmuştu. Taehyung garsona dönmüş, "İki tane churchill." demişti.

"Neden alkol içmiyoruz?"

"Benimle iş yemeği yemek istiyorsan sarhoş olmana izin veremem. Gecenin sonunda seni sırtımda taşımak gibi bir niyetim yok."

"Senden böyle bir istekte bulunduğumu hatırlamıyorum."

"Geçmişe dayalı tecrübeler Jeon." diye mırıldanmıştı Taehyung. "Sarhoş olduğun için onu da hatırlamaman normal."

Jungkook yeniden alkol sorununun Taehyung tarafından dile getirilmesinin ardından diliyle yanağını şişirmişti. Sinir oluyordu. Taehyung bazen o kadar gıcık birisine dönüşüyordu ki kalkıp onu boğmak istiyordu.

"Peki, sen nasıl istersen öyle olsun. Bu akşam patron sensin." Sakin kalmayı başardığında gülümseyerek konuşmuştu.