stay away • taekook

chapter forty six.

yeni bölüm geldi, bir önceki bölümü kontrol edin. üst üste 2 bölüm attım dünle beraber.

yarın tatile çıkacağım ve bu bölümü atmaya zamanım olmayacak, şimdiden salmak istedim bitmişken.

öpüldünüz, iyi okumalar 🧚🏽‍♀️

*
*
*

2 saat önce;

Taehyung lavaboda saçlarını kontrol ederken kapı açılmış ve içeriye esmerin mesaj attığı kişi girmişti. Jungkook Taehyung'un işaretiyle kapıyı kitlemiş ve yanına gelmişti.

"Neden mesaj attın?" Küçük olan sorduğunda Taehyung onu, "Yardımına ihtiyacım var." diye yanıtlamıştı. Jungkook Taehyung'un kendi ağzıyla, ilk kez bir konu hakkında ciddi bir şekilde yardım istediğini duyunca şaşırmıştı. Eğer söz konusu yardım Hayoon'la ilgiliyse, Jungkook, esmerin her şeyi kendi kendine halletmeye çalışacağını iyi biliyordu.

"Ne yardımı?"

"Hayoon'un telefonuna ulaşmam gerek. Onu oyalamak için yardımın lazım."

"Telefonunu alsan bile elindeki belgelerden böyle kurtulamazsın. Dışarıda bir adamı varmış." Jungkook bunu açıklamanın bir sorun olmayacağını düşünüyordu. Birlikte çalışmasalar da Hayoon her ikisine de zarar veren hareketlerde bulunuyordu.

"Tahmin etmiştim." demişti Taehyung. "Yine de telefonuna ihtiyacım var. Her şeyi silmeden önce Seokjin telefonuna sızmanın bir yolunu bulacak. Dışarıdaki adamı bulduktan sonra telefonu da temizleyebiliriz."

Jungkook bu fikri mantıklı bulmuştu. Her ikisi de kendi çapında bu olayı halletmeye çalışıyordu ama böyle bir durumda birbirlerine açık olmaları, en doğru olanıydı. "Dışarıdaki adamı yakalamak üzereyim. Yoongi ve Namjoon dışarıda Hayoon'u izliyor. Adamı buldukları an Hoseok yardıma gelecek."

"Partide olduğuna eminsiniz değil mi?"

"Evet, Hayoon sürekli telefonunu karıştırıp duruyor. Onunla haberleşiyor olması yüksek ihtimal. Ayrıca şirketteki herkes partiye davetli. Ona yardım eden adam şirketten biriyse, buradadır."

Jungkook'un yaptığı açıklama Taehyung'a mantıklı gelmişti. Hemen ardından kendi fikrini dile getirmişti. "Telefonu ele geçirdiğimizde Seokjin'e söyleyelim, mesajlara baksın. Adamı böyle daha hızlı tespit ederiz."

"Olur."

Şimdi, birbirlerine yardım etmeyi kabul etmişlerdi.

"Dışarıda benimle küçük bir oyun oynaman lazım. Böylelikle Jimin telefonu Hayoon'dan alacak, Seokjin telefonu ele geçirene kadar Hayoon'u oyalayacağız ve Jimin telefonu yerine koyup işaret verene kadar devam ettireceğiz."

"Bu çok uzun sürmez mi?" Jungkook kaşlarını çatarak sorduğunda Taehyung gülümsemişti. "Endişelenme. Hayoon'un ilgisini çekecek güzel bir senaryom var."

"Nedir?"

"Dans edelim."

"Yalnızca dansla onu dakikalarca oyalayamayız. Daha fazlası gerek." Jungkook haklıydı. Bu yaptıkları hareket Hayoon'u çıldırtmaktan başka bir işe yaramazdı. Jungkook, birkaç saniyelik sessizliğin ardından, "Kavga edelim." demişti.

Taehyung, "Nasıl?" diye sormuştu.

"Bilmiyorum, bir şey yap, olay çıkart. Dansın üzerine kavga edelim. Hayoon'un istediği şey senin rezil olman ve üzülmen. Görmek istediği şey bu. Böyle olmanı sağlayalım."