chapter forty seven.

2.1K 193 142
                                    













merhabalar🧚🏽‍♀️

kitabın finaline hazır mısınız? ben çok hazırım.

stay away yazması en zor kurgumdu çünkü içinde karmaşık olay örgüleri vardı. benim için ilginç bir deneyimdi. yazarken zorlanıp ağladığım kadar gülüp eğlendim ve sizin yorumlarınız sayesinde heyecanlanıp daha büyük bir hevesle yazdım.

kurgularımı sevdiğiniz ve beni desteklediğiniz için çok teşekkür ederim 💖😘🤸🏻‍♂️🙆🏻‍♀️🥰🫦

şimdi stay away için son kez,

iyi okumalar 🥹
















*
*
*








FİNAL



Elindeki kahve dolu kupayı iki taraftan sıkıca kavrarken güneşli bir havada, bahçede oradan oraya koşuşturan Yeontan'ı kapının pervazından izliyordu. O Yeontan'ın havada uçuşan kelebeği kovalayışını izlerken arkasından gelen komut verici sert sesle duraksayıp geriye dönmüştü.

"Hayır! Dikkat edin, onlar vintage. Başlarına bir şey gelmesine izin vermeyin!"

Sevgilisi nakliyeciler tarafından içeriye taşınan eşyaları gözleriyle takip ediyor, parasını ödedikleri zavallı adamlara nefes bile aldırmıyor, her yaptıkları işe karışmaktan büyük bir haz alıyordu.

"Piyanoyu salona götürün." diye devam etmişti Taehyung. İki adam lafının bitimiyle ellerindeki büyük piyanoyu Jungkook'un olduğu tarafa yönelerek taşımaya devam etmişlerdi. Taehyung onları peşi sıra takip ederken dikkatli bir şekilde piyanoyu istediği şekilde yerleştirmeleri için direktifler vermeye başlamıştı bile. Asla susmuyordu.

"Biraz sağa kaydırın ama duvara sıfır olmasın. Oradan geçilecek kadar bir boşluk olsun." Duraksamış ve sesi yeniden yükselmişti. "Ay! Hayır, çok ortaya geldi, alanı daraltıyor! Geri çekin, geri çekin."

Jungkook olduğu yerde derin bir nefes vermiş ve bahçede oynayan Yeontan'a son bir kez bakıp, kahvesini bir köşeye bırakarak esmerin yanına ilerlemişti. "Taehyung." diye seslenmiş ve sevgilisinin dikkatini çabucak çekmişti.

"Jungkook!" Esmer panik halde yanıtlamıştı sevgilisini. "Sen daha iyi anlarsın düzen işlerinden. Sen yönlendirsene."

Jungkook sabahtan beri çalışan ve Taehyung'un gazabına uğrayan nakliyeci adamların bitik hallerine bakmış ve kafasını iki yana sallayıp adamlara dönmüştü. "Siz böyle bırakın, biz hallederiz." demiş ve iki adamın da rahat bir nefes almasını sağlamıştı.

"Niye? Biz uğraşamayız Jungkook. Koskocaman piyano. Yapılsın işte." Taehyung memnuniyetsizce konuştuğunda Jungkook ona uyarıcı bir bakış atmıştı. Adamlara yeniden dönüp, "Başka bir şey kaldı mı?" diye sormuş, 'hayır' cevabını alınca da cebinden çıkardığı cüzdandan birkaç won çıkartıp bahşiş olarak adamlara vermişti.

Nakliyecilere teşekkür edip dışarı yönelmelerini sağladığında, bir tanesi çıkmadan önce Jungkook'a yaklaşmış, "Tanrı kolaylık versin. Böyle takıntılı bir adamla ev arkadaşı olmak hiç akıl kârı gözükmedi bana." diye alaycı bir tonda konuşmuştu. Taehyung adamın Jungkook'a bir şeyler fısıldadığını görmüş ancak duyamamıştı. Jungkook da adamın dediğine kıkırdayıp, "Sağ ol." demekle yetinmiş ve hepsi evden çıktıktan sonra kapıyı kapatmıştı.

"Ne dedi sana? Kesin benim hakkımda salladı." Taehyung huysuzluk yaparak Jungkook'a yaklaştığında konuşmuştu. Küçük olan sevgilisinin sorusunu es geçerek beline sarılıp onu kendine çekmiş ve dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurmuştu. "Biraz sakinleşip yeni evimizin tadını çıkartmaya ne dersin sevgilim?" diye masum bir tonda sorduğunda, esmer az önce yaşanan her şeyi hemen unutmuş, yüzüne samimi bir gülümseme yerleştirmişti.

stay away • taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin