chapter twenty three.

2.9K 352 109
                                    


















bugün erken geldim çünkü akşam bölüm atmaya zamanım olmayacak.

yazar yazmaz saldım, buyurunn

























*
*
*


















Taehyung odasının kapısının çalındığını duyunca kısa süreli daldığı uykudan sıçrayarak kalkmıştı. Kısa süreli rüyalarında bile günlerdir birbiri arkasına gelen Jungkook kabusları görmesi onu delirtecek seviyedeydi ve kimseye bir şey anlatamamak onu boğuyordu.

Dün gece proje üzerinde çalışmak için şirkette kalmıştı ve rahat çalışmak için şirkete eşofman takımıyla gelmişti. Sabaha kadar yalnızca iş yapmış ve bir gram uyumamıştı. Çalışanlar şirkete gelip mesaiye başladıklarında, proje kağıtları üzerinde kısa süreliğine de olsa uykuya dalmıştı. Ancak son birkaç gündür gördüğü ilginç kabuslar yakasını bir türlü bırakmıyordu.

Bir nevi bu yüzden uyumak yerine çalışmayı tercih ediyordu. Çünkü rüyalarında Hayoon'un kendisinin Jungkook'a olan hislerini öğrendiği ve sonrasında yaşanan olaylarla ilgili senaryolar görmekten bıkmıştı.

Şu an dünya üzerindeki herkesten nefret ettiğini söylesek yalan olmazdı.

"Gir." Kapıda bekleyen sekreterine izin vermiş, genç bir kız oldukça resmi bir tavır takınarak patronuna 'günaydın' demek istemişti. Ancak zavallı kız, patronunun her zamanki katı formlarına uymayan bu dağınık halini gördüğünde ne diyeceğini bilememişti. "Günaydın efendim, sanırım dün gece burada kaldınız."

"Öyle görünüyor." Taehyung esnemiş ve dağılan saçlarını karıştırarak daha berbat bir hale getirmişti. Duş alması gerektiğini biliyordu.

"Size hemen siyah çay hazırlatıp gönderiyorum. Bu arada bugün Bay Jeon ve proje ekibiyle yapılacak bir toplantınız var. Yapmamızı istediğiniz ekstra bir şey var mı?"

Taehyung Jungkook'la son bir iki toplantıya daha gireceğini biliyordu. Yalnızca tarihleri sık sık unutuyordu. Bu halde de kimsenin, özellikle de Jungkook'un karşısına çıkamayacağı için acilen toparlanması gerekiyordu.

"Üst katı tamamen kapattır. Çayı oraya yollarsın, duş almam gerek. Bir de takım elbise ayarlayıp getirmelerini söyle." Şirketin çatı katına ayarlattığı, spor salonu ve kafeteryadan oluşan bölümü kastederek konuştuğunda, sekreteri patronunun talimatlarını aklına kazımış ve odadan çıkmıştı.

Taehyung birkaç dakika sonra üst kata gidip spor salonuna yaptırdığı duşlardan birisini kullanmıştı. Tüm bunlar sırasında sinir bozucu kabuslarının gözünün önüne düşmesi kendisine hiç yardımcı olmuyordu ve her seferinde gözlerini kapatıp kafasını sallayarak, zihnine işlenen ve gerçek bile olmayan kötü olayları hafızasından atmaya çalışıyordu.

Duştan çıkmış ve sekreterinin çoktan bıraktırmış olduğu takım elbiseyle çayını görmüştü. Hızlıca hazırlanıp saçlarını düzelttikten sonra bir önceki günün aksine daha iyi göründüğü kesindi. Çayını içtiği sırada yavaş yavaş kendisine geldiğini hissediyordu. "Efendim."

Sekreteri izin isteyerek yanına geldiğinde kızın sözünü kesmek yerine konuşmasına izin vermişti. "Yarım saat içinde toplantı başlayacak. Üretim departmanı da her şeyi hazırladı. Herhangi bir şey istiyor musunuz?"

stay away • taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin