stay away • taekook

chapter eight.

kaos

sirlar aciga cikiyor

yeni bolume hosgeldiniz
size afilli bi giris yapayim dedim

sifir uykuyla bolumu atiyorum
yaz mevsimini sevenler, uykusuz gecirdigim geceler icin umarim mutlusunuzdur 💀

✨iyi okumalar✨

*
*
*

"Teşekkür ederim."

Jimin yeni boyattığı saçlarını hafifçe geriye atarak Yoongi'nin garsondan aldığı bir kadeh şampanya için mırıldanmıştı. Ufak bir yudum alıp Yoongi'nin gözlerine baktığında, genç adamın koyu irislerinin kendisinde olduğunu fark etmişti. Yanaklarının kızarmamış olmasını umuyordu çünkü Yoongi ona her böyle baktığında içi gidiyor, utanıyordu.

"Ben, bir şey duydum." Jimin tüm bu utangaçlığı bir kenara bırakıp Yoongi'ye doğru bir adım atmış, çevrelerindeki insanların duymaması için fısıltılı bir tonda konuşmuştu. "Baban sana hisselerini devrediyormuş."

"Hayoon'dan mı öğrendin?" Küçük kız kardeşinin ağzında bakla ıslanmadığı tüm arkadaşları tarafından bilinen bir gerçekti. Jimin kafasını hafifçe sallamış, onaylamıştı. "Sanırım evlenmen gerekiyormuş."

Sarı saçlı oğlan bu durumu her hatırlayışında içten içe kahrolsa da duruşunu bozmuyor ve üzüntüsünü asla belli etmiyordu. Çünkü, Park Jimin'in Min Yoongi'ye umutsuzca aşık olduğu kimse tarafından anlaşılmamalıydı.

"Bunun üzerine düşünüyorum."

"Evlenmek üzerine mi?"

Yoongi başıyla onaylamıştı. Jimin, aralarında çok duygusal bir şey olmasa da, bir şeyler olduğunu düşünmüştü. Her sevişmelerinde Yoongi'nin kendisine içi gider gibi baktığı gerçeği sarı saçlı oğlana böyle düşündürtmüştü.

Besbelli yanılmıştı.

Onlar sadece beraber büyüyen iki iyi arkadaş ve şimdilerde de sadece yatak arkadaşlarıydı. Yoongi, Jimin gibi hissetmiyordu.

"Evleneceğin bir aday buldun yani?"

Yoongi yarım bir gülümseme sunmuş, kadehinden bir yudum almıştı. "Aday bulmak benim için zor değil."

Jimin evlilik konusunu başka bir bakımdan ele almak istemişti. Yoongi'nin evlenebileceği güzel kadınları düşünmek istemiyordu şu an. "Peki, Hayoon ne olacak? Ona hiçbir şey kalmayacak. Baban açıkça evlat ayrımı yapıyor."

Yoongi etraflarındaki insanlara öylesine bir göz atmış, yeniden sarı saçlı oğlana dönmüştü. "Jimin, anlıyorum. Hayoon'u çok sevdiğin için bu konulara çok kafa yoruyorsun. Ama bırak da böyle şeyleri ben düşüneyim. Hayoon benim kardeşim, benim ailem. Onunla ilgili ne yapacağım da bana kalmış bir şey."

Yoongi'den beklemediği bu tonlama ve geri çevriliş Jimin için yeniydi. Her şeyden önce, onlar bir ortamda sürekli yan yana gelen iki isimdi. Dışarıya göstermelik yapılan bir arkadaşlık ilişkileri yoktu. Her şeyden önce gerçek arkadaşlardı onlar.