stay away • taekook

chapter twenty eight.

GELDİM GELDİM YETİŞTİMMM

bölüm hazır ve 4k 🌝

ilk sahnede tetiklenebilirsiniz, benden söylemesi.

iyi okumalaaar

*
*
*

2 yıl önce;

Taehyung kafasına diktiği kadehi ileri iterken dudaklarından akan alkolü koluyla silmiş ve ne kadar kötü göründüğünü zerre umursamadan barmene seslenmişti. "Bana şişeyi ver."

"Bay Kim, çok içtiniz. Bence artık şoförünüzü çağırıp sizi eve bırakmasını söylemelisiniz." Otelinin barında çalışan ve büyük patronu olan esmeri tanıyan adam, ılımlı bir tavırla yaklaşmıştı.

Taehyung duyduklarına sinirlenmiş gibi kaşlarını çatmış ve elindeki kadehi tezgaha vura vura konuşmuştu. "Şişeyi. Ver."

Adam yapabilecek başka bir şeyi olmadığı için mecburen şişeyi patronuna uzatmıştı. Taehyung berbat halde, barmenin kendisine attığı acıma bakışlarını umursamadan içmeyi sürdürmüştü. Bugün hayatının en kötü günüydü.

Jungkook, Hayoon'a evlenme teklifi etmişti.

"Aptal herif." diye sayıklamış ve aklına gelen görüntüleri silmeye çalışarak normalden daha fazla doldurduğu viski kadehini dudaklarından içeri yollamıştı. Kör kütük sarhoştu, önündeki barmeni dört kişi olarak görüyordu, mutsuzdu ve arkadaki eğlenceli müzik ona yalnızca ızdırap duygusunu hatırlatıyordu.

Jungkook tüm yakın çevresini yemeğe davet eder gibi bir mekana toplamış ve Taehyung hayatında ikinci kez kontrol edemediği olayların sonuçlarıyla karşılaşmıştı. İlk kontrol edemediği olay, Jungkook'un sarhoşken kendisini öpmesiydi. Tüm arkadaş çevreleri yanlarındayken ve kimse ne için kutlama yapıldığını bilmeden öylesine eğlenip içki içerken, Jungkook bir duyuru yapar gibi ayaklanmış ve bir sürü süslü söz söyleyerek esmerin yanı başında oturan arkadaşının önünde diz çökmüştü.

Eğer Taehyung'a, Jeon Jungkook birisinin önünde diz çökecek deseler, esmer o kişiyle yalnızca alay ederdi. Ancak yaşanmıştı. Jungkook herkesin gözüne soka soka Hayoon'a evlenme teklif etmişti ve Hayoon teklifi kabul edip, Jungkook'un uzun bir süre önce kendisinin de öptüğü dudaklarına büyük bir memnuniyetle asılmıştı.

"Sen evlilik nedir bilmezsin bile! Nasıl kalkıp da ona evlenme teklifi edersin?!" Sinirle elindeki kadehi masaya vurduğunda kadehinden gelen çatlama seslerini işitmişti.

"Biraz daha kadehi tezgaha o şekilde vurursan, içkiyi şişeden içmek zorunda kalacaksın." Yanından gelen ince sesle soluna dönmüş ve çift olarak gördüğü kadını tanımaya çalışmıştı.

"Jiwoo?"

Jiwoo adlı kadın gülümseyerek esmerin koluna girmiş ve yanağından öpmüştü. "Neden bu kadar içtin bilmiyorum ama artık gidelim. Ne dersin?"