CESARET' KORKMAMAK DEĞİL~ KORKTUĞUN HALDE~ ÜZERİNE GİTMEKDİR~¡.
Cesur ya da değil Ben ona Güveniyorum.
Kendi Kendine sürekli sakin kalmasını mırıldanıyordu.
"Sakin olmalısın Köle." diyen iğrenç sesle düşünceleri bölündü bu adamdan nefret ediyordu. Öylesine Bi nefret değildi bu ondan kendinden çaldıkları için.
İnsanlardan çaldıkları için. Ve bir zamanlar ailem dediği ırkı çaldığı için nefret ediyordu. Kendinden de ediyordu tabi nasıl olduda onun teklifini kabul edebildi.
Hiç mi gururu yoktu?!
Düşmanının kölesi olmayı kabul ederken aklından ne geçiyordu ki?Düşündüğü tek şey insanları kurtarmaktı gururunu ve kendini onlar için feda etmişti...
Ama değerdi.
İnsanlar için kendinden ödün vermeye değerdi.
"O iğrenç sesinden de..." dedi dişlerinin arasından"Senden de, nefret ediyorum! Karanlığında boğulacağın günü bekliyorum. "Karanlık onun bu nefretin anlam veremedi.
Evet düşmanlardı ama az önce bu kadar nefret dolu değildi. Ne olmuştu bu kadına birden bire?
Anlam vermeyerek kadına baktı ama gözlerine değil. Zihnini okusun istemiyordu şuan. Masumca " Az önce... Birkaç dakika önce Melodi. "dediğinde sesinde ne olduğunu çözemediği Bi duygu vardı." Bu kadar nefret dolu değildin Ne oldu birden bire sana? "düşündüklerini direk dile getirmişti işte.
Ama kadının ne tepki vereceğini bilmiyordu. Gözlerine bakmakta istemiyordu. Ya şu aptalca şeyler düşünen zihnini okursa o zaman ne olacaktı?" Pisliğin teki olduğunu yeni yeni anlıyorum diyelim. "dedi iğrenerek yüzünü buruşturdu.
Bu adama katlanamıyordu.
Taneri uyandırmaya çalışan gölgesine baktı kendini sincap sanıyordu.
Ona değer veriyordu öyleki onun için yanındaki şiret adama katlanıyordu. Ne kadar çirkin şey varsa hepsi yanındaki adamda toplanmıştı resmen.
Söylediği sözleri duyduktan sonra karanlığın yüz ifadesi değişmişti kaşlarını hafifçe çattı.
Sinirlenmesi melodiyi nedensizce mutlu ediverdi birden. "Kölelerin efendilerine bu kadar kibar konuştuğunu yalnızca sende görüyorum." dedi allayla Melodi ise yüzünde eğreti duran gülüşüyle "Sanırım daima sizin ilkleriniz olacağım efendim." diyerek karanlığın sararan yüzüne baktı.
Hecaton kendine hakim olmaya çalışıyordu. Zira yanındaki bu kadın ona' Siz . 'demişti öyle değil mi? Yani yanlış duymamıştı. Hecaton istemeyerek de olsa şaşkın çıkan sesiyle konuştu." Bu mesafene şaşırıyorum sadece." Bu kez alay etme sırası kadındaydı.
Allayla tek kaşı havalandı.
Ona nasıl davranması gerekiyordu acaba?
Nefret ettiği düşmanı olarak gördüğü Bi adamın kölesiydi. Allah aşkına nasıl davranabilirdi!?
Karanlığın beklentisine yalnızca belli belirsiz tebessüm etti. Hoşuna gittiğinden değil komik bulduğundan gülmüştü bu duruma. "Efendim... Siz haklıydınız. Sanki ben sizin köleniz değil de siz benim kölemişsiniz gibi davranmanıza sebep oldum. Bunun için üzgünüm." derken bıyık altı gülüyordu ancak karanlık bunu fark etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗘𝗩𝗥𝗘𝗡𝗟𝗘𝗥𝗶𝗡 𝗙𝗘𝗟𝗔𝗞𝗘𝗧𝗶 [𝗙𝗮𝗻𝘁𝗮𝘀𝘁𝗶𝗸]
Fantasy"Ağlamak istemiyorum!" diye mırıldandı kalan son mecaliyle. Kulaklarını çocukların ağlayışları, kadınların çığlıkları doldurdu.Bu bir felaketi! Melodi bir felaketin kurbanıydı...Başını iki yana salladı acıyla. "Bırak onları! İstediğin benim gözyaşla...