Merhaba ᥫ᭡⋆.ೃ࿔*:・
Yepyeni bir bölümle yeniden bir aradayız.
Sizleri seviyorum oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...
Dedüblüman - Günü Gelir
Dünyam başıma mı yıkılmıştı? Yoksa ayaklarımın altından mı kayıp gitmişti?
Ezilmiş miydim? Yoksa takılıp düşmüş müydüm?
Denizin kokusu eskisi gibi nefesimi açmıyor, giderek ciğerlerimi tıkıyordu. Kader miydi onu bana getiren yoksa geçmişin zehirli ısırığı mıydı? Geçmişim desem yanlış demiş olurdum. Bu adam... Bu adamı neydi karşıma çıkaran? Yüzüne bakarken aslında büyüdüğümüzü fark ettim.
Yıllar, hatalar, söylediklerimiz ve ayrılıklarımız bizi büyütmüştü farkında olmadan. O yaşımda kalabilsem, yeniden o yoğun karlı akşam da kalabilsem dünyalar benim olurdu. Bu adamla o akşam hiç konuşmamayı dilerdim. Tüm söylediklerimi geri alabilsem o yaşlarımızda ikimiz de daha mutlu olurduk.
Geçmişteki sahneler bir bir kafamın içinde dönmeye başladı.
Onu orada, o zindanda mahkum etmem gerekiyordu. Orada çürüyüp gitmeye mahkumken neden birden böyle bir farkındalıkla yeniden karşıma çıktı? Nefretim kalbimin derinliklerinde bir yerde yeniden filizlenmeye başlarken korktum. Korkum, nefretimin ne boyutta olduğunu bilmememden kaynaklanıyordu.
"Sen?" Diye yabancı bir fısıltı dudaklarımdan kaçtı. Kendi sesim bile bana yabancıyken bu adam nasıl olmasındı? Geçmişten çıkan bir hayalet şimdi beni izliyor ve kahkahalarca gülüyordu. Hadi bakalım diyordu gülüşlerinin arasından. Şimdi kaç geçmişten Sara. Şimdi kaç bakalım bu adamdan. Kaşları o kadar hafif bir şekilde çatılmıştı ki bir an yanlış gördüğümü sandım ama hareket etmişlerdi.
"Sen nasıl?" Dedim yeniden. Elimi yumruk yaptım. Göğsüne mi vursaydım? Yoksa yüzüne mi? "Ne hakla? Ne hakla karşıma çıkarsın sen?" Dedim. Bakışları darbe yemişçesine irkildi ama nedense buna hazırlıklıymış gibi omuzlarını dikleştirdi. "Sana," Diye mırıldandı benim gibi.
Onunda boğazında bir şeyler düğüm düğüm oluyor muydu? Burnunun direği sızlıyor muydu mesela? Ya da en önemlisi onun da kalbinin en derinliklerinde nefret var mıydı? "Benim sana bir özür borcum var Sara." İsmimi alevler içinde kalmışız gibi söyledi. Sanki benim ismim etrafımızı saran bir alevdi ve o son bir umut için benim ismimi sayıklıyordu.
"Bunun için çıktım karşına. Özür dilemek için." Lafına devam edecekti sanırım ama elimi havaya kaldırdığımda sustu. Parmağımı ona doğrulttum. "Senden." Dedim tane tane. Anlaması lazımdı. "Özür istemiyorum. Senden hiçbir şey istemiyorum. O dava seneler önce bitti gitti beni duydun mu? Kalmadı borcun falan." Son bir bakışı gözlerine atıp yanından serin bir rüzgar gibi geçtim. Elbisem ayaklarımı döverken, "Peki ya kalbimin borcu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK SAFİR
Genç KurguSeneler önce terk edilmenin onda bıraktığı nefret duygusu ile büyüyen bir kadın. Yaptığı her bir hatayı telafi etmek için yeniden kadının karşısına çıkan bir adam. Nefret ve Aşk İki Güçlü duygudan hangisi onlar için galip gelecekti? "İnsanlar baz...