✮ Hain Sarmaşık

107 11 25
                                    

Yepyeni bölümden merhabalar <3

Bizi özlediniz mi? Keyifli okumalar diliyorum. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Dedublüman - Sen Bilmezsin

Dedublüman - Sen Bilmezsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fırat Kaan Dinçer

Fırat'ın İstanbul'a gelmeden önceki düşüncelerini ve korkularını hatırladım. Kaan'ın içinde bir umut vardı ama Fırat hep acaba? diye düşünmüştü. Şimdi ise tüm benliğimle gözlerimin daldığı manzarayı izliyordum. Sarı saçları camdan gelen hafif bir esinti nedeniyle tek tek havalanıyordu. Kuzeniyle konuşurken dudağının kenarında küçük bir gülümseme çiçek açtı.

O gülüşü seyrederken gözlerine bakma ihtiyacıyla kavruldum. Gözlerimiz birbirini bulduğunda ise gülümsemesi daha da büyüdü.

Sara Ataman buydu.
Sevdiğim kadın, uğruna her şeyimi feda edeceğim sevgilim ve gözlerinde boğulmaya razı olduğum kadın tam olarak buydu.

Gülümsemesi yeterdi. O gülümsesin diye tüm dünyayı önüne sererdim.

Onlara doğru yürüdüm ve ilk olarak Sara'ya uzanıp alnından öptüm. Geri çekildiğimde bana tatlı tatlı göz kırptı. "Aman abim aile var burada." Atlas uzandığı yerden yüzünü elleriyle örtmüş bize bakıyordu. Ona dönüp kıvırcık saçlarını kırıştırdım. "Nasılsın fırlama Ataman?" Atlas omuzlarını silkti. Oldukça sıkılmış görünüyordu.

"Bıktım yatmaktan. Bu akşam düğün olmasa yemin ederim ölecektim sıkıntıdan." Sara başını hafifçe iki yana salladı. "Üzgünüm Atlas ama sen gelmiyorsun." Gözleri irice açılmış çocuğa baktım. "Ablan haklı. Daha kemiklerin kaynayacak senin nereye gidiyorsun? Yat ve dinlen." Ellerimi kumaş pantolonun ceplerine soktum ve Atlas'a baktım.

"Ama abla!" Dedi yakınarak. "Ya ben evde ne yapacağım?" Sara ayağa kalktı ve kuzeninin alnından öpüp geri çekildi. "Abim birkaç arkadaşını çağırdı. Birazdan burada olurlar en azından yalnız olmazsın." Atlas ikna olmuş gibi sessizliğini korudu. Sara bana dönüp, "Hazırlanmaya çıkıyorum." Dedi. Başımı salladım ve onu takip ettim. Kapının önüne gelip, "Bende gidip hazırlanayım. Akşama seni alırım." Dedim. Bana doğru uzanıp kollarını boynuma doladı ve topuklu ayakkabılarıyla yükselip dudağıma öpücük bıraktı. "Geç kalma Dinçer." Dediğinde kıkırdadım.

"Güzel hanımları bekletme gibi bir huyum yoktur." Dediğimde Sara'nın kaşları çatıldı. "Kaç tane güzel hanımı beklettin ki?" Bir anda sorduğu soruyla şaşkınlıkla ona bakakaldım. "Öyle demek istemedim." Dedim ama benden uzaklaşmasına engel olamadım. "Sen git o hanımları al akşam." Dedi ve merdivenleri tırmanmaya başladı. Arkasından atılıp bileğinden yakaladım ama bana dönüp ayakkabıyla bacağıma vurdu.

KIRIK SAFİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin