✮ Sonun Başlangıcı

69 8 12
                                    

Yeni bölümden selamlar!

Bu bölüm biraz... Neyse spoiler vermeyeyim.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!

Çağan Şengül - Çok Yazık

Çok önemli bir tiyatroda çok önemli bir karakteri canlandırıyor gibi hissediyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok önemli bir tiyatroda çok önemli bir karakteri canlandırıyor gibi hissediyordum. İşin kötü yanı bu gösteri dram dolu bir gösteri gibiydi. Sanki canlandırdığım karakter bu dünyaya acı çekmeye gelmişti. Hiçbir amacı yoktu ve asla huzura erişemeyecekti.

Ağlarım sanmıştım.

O kadar şeyden sonra, yaşadığım olaylar ve verdiğim kayıplardan sonra yeniden gözyaşı dökerim sanmıştım ama yapmadım. Gözyaşlarım mı kurumuştu yoksa insanlara gösterdiğim duygular mı körelmişti? Hiçbir şey yapamadım.

Onun ardından ağlamadım bile.

Cenazesine kimsenin gitmediğini duymuştum. Volkan'ı Terörle Mücadele ekibi sorgulamaya almıştı. Çağatay ise o akşam her şeyi batırıp arkasını dönüp gitmişti. Hain diyorlardı. Terörist de dediklerini duymuştum. İnsan bunu nasıl yapardı? Gözüme bir gram uyku girmemişti ve ben sadece bu soruyu kafamda döndürüp duruyordum. Bir insan bunu nasıl yapabilirdi?

"Beynini mi yıkadılar acaba?" Titrek bir nefes aldım. Mavi ve kabarık elbisemle güneş gökyüzünde yeniden yerini alıncaya kadar halının üzerinde oturmuştum. Fırat yanımdaydı ve akşamdan beri tüm aklımdan geçenleri dinliyordu. Bana çok nadir cevap veriyor, kendimi aynada seyretmemi izliyordu. "Tehdit etmiş olabilirler mi? Buket annesini çok severdi acaba onunla mı tehdit ettiler?" Bacaklarıma sarılı kollarıma baktım.

"Zorda kaldığı için yalan söylemiştir kesin." Ayağa kalktım ve yerimde sendeledim. Hızla odamdan çıkıp aşağı inerken arkamdan gelen gölgeyi ve ismimi duyabiliyordum. Oturma odasına daldığımda herkes bana baktı. James'e döndüm.

Paramparça görünüyordu.

"Buket sana bir şey dedi mi? İpucu bıraktı mı mesela? Biz barda oyunlar oynardık hatırlıyor musun? Çok zeki olduğu için o kazanırdı hep." Titremeye başladığımı hissetti. James ayağa kalkıp bana doğru kollarını uzattı. "Sara, yapma." Elim onun uzattığı koluna çarptı. "Oyun kurmuştur yine. Buket zeki birisi biliyorsun James. Yapmamıştır o bence. Ne bileyim bir yerlerde saklanıyordur belki?" Yanaklarımın sonunda ıslandığını anladım. "Bir şey de." Dediğimde James beni kollarına aldı.

O an ağladım. Sonunda ağladım ama anladım ki gözyaşlarım yine Buket için değildi. İçimde bir yerde ona ait olan her şeyin tek bir hamlede yanıp gittiğini hissettim. James'in kollarından yere çöktüğümü, sonra da başka bir bedenin beni kucaklayıp koltuğa yatırdığını anladım. "Yapmış." Dedim yeniden. "Bana bunu yapmış. Bize bunu yapmış." Yüzümü ellerimle örtüp hıçkırdım. Bir el saçlarıma daldı ve kulağıma, "Safir." Diye mırıldandı.

KIRIK SAFİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin