Yeni bölümden selamlar canlarım!
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Yeni kurgumuz yayınlandı, ona da uğrayın<3
Zeynep Bastık - Lan
Fırat Kaan Dinçer
Herkesin içinde ukde kalırdı. İçimde ukde kalan şeyin askerlik olmasını beklemiyordum. Beni beklemediğim bu şey vurmuştu. Agâh amcamın ben küçükken kurduğu cümleler aklıma geliyordu. Hem Meriç'e hem de bana verdiği öğütler hala kulağımdaydı.
"Bak bir gün asker olacaksınız oğlum. Orada da böyle mi yapacaksınız? Laf dinlemeyenlerin gözünün yaşına bakarlar mı askerde? Komutanlarınız olacak, üst rütbeli askerler olacak. Onlara da ağlayacak mısınız?" Agâh amcam elini enseme atıp beni sarstı. "Söyle Fırat, böyle mi yapacaksın askerde?" Başımı iki yana salladım. "Amca haklısın da şimdi askerlik falan ne alaka?" Amcam elini çekip dik dik bana baktı.
"Ah Fırat, ah oğlum. Anlayacaksın bir gün beni. Benim askerlik iki sene dağda geçti biliyor musun? Bir kere bile sesim çıkmadı. Sıkıyorsa çıksın sesin." Meriç babasına bakıp, "Baba iyi ki asker değilsin. Senden korkardı tüm bölük. Fena komutan olurdu senden." Hep beraber güldükten sonra Agâh amcam yeniden bana döndü. "Ee ne olacaksın Fırat? İkinizin de içinde yok mu hiç asker olma isteği." Meriç omuzlarını silkti. "Benim hiç hevesim yok baba biliyorsun. Paşa paşa kendi askerliğimi yapıp geleceğim, fazlasında gözüm yok."
Meriç'in omzuna vurup güldüm. Amcam beklentiyle bana bakıyordu. "Amca bakma öyle. Bende de çok heves yok." Yalandan bize tükürür gibi yaptı. "Ben sizi böyle mi yetiştirdim. Ah beni yeniden çağıracaklar o dağlara taşlara, yemin ederim koşa koşa giderim." Meriç babasına gururla bakıp, "Sara seni salmaz ama." Dedi. Sara'nın adını duyduğumda gülümsedim, "Haklı valla amca." Dedim.
"Doğru," Deyip güldü amcam. "Ah benim sarı çiçeğim." Agâh amcam Sara'yı sarı çiçeğim diye severdi. Sara çiçeklere bayılırdı. "Ben size askerliği aşılayım biraz, anlaşıldı." Dedi amcam. Meriç'le ikimiz homurdanırken söylenmeye başladık.
O zamanlar istemediğim askerlik şimdi burnumda tütüyordu. Yine de olmazdı, yapamazdım. Bir ömür içimde ukde kalacak olan şey buydu ama buraya kadardı. Bu son davamdı, arkadaşlarımın intikamı için çıktığım son davaydı. Dün akşam komutanımdan haber gelmişti ve bugün görevli timle tanışacaktım. Bir başka tim olacaktı ama aynı hata olmayacaktı. Şirketimin toplantı salonunda, bir sandalyede oturuyor ve onları bekliyordum. Yeni yüzler ve yeni insanlar. Korkuyordum.
Kapı tıklatıldığında içeriye Arif girdi. "Komutanım," Dediğinde bu sefer onu uyarmadım. "Geldiler." Başımı sallayıp davet emesini söyledim. Kendi komutanım içeriye girdiğinde ayağa kalktım. Arkasından giren insanlara ise sadece baktım. İçeriye tam sekiz kişi girdi ve bunların içinde iki tane de kadın asker vardı. Soru soran gözlerle komutanıma baktım. Ben Alparslan Barça'ya bakıyordum, diğer askerler ise bana. "Hoş geldiniz komutanım." Dedim. Korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK SAFİR
Teen FictionSeneler önce terk edilmenin onda bıraktığı nefret duygusu ile büyüyen bir kadın. Yaptığı her bir hatayı telafi etmek için yeniden kadının karşısına çıkan bir adam. Nefret ve Aşk İki Güçlü duygudan hangisi onlar için galip gelecekti? "İnsanlar baz...