Sürpriz saatte sürpriz bölüm :)
Keyifli okumalar diliyorum, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!
Yalın - Olmasa da olur
Onun biraz ötesine, yemeklerin hemen önüne oturmuştum. Hazırlanan tabaklara şöyle bir baktığımda hepsinin sevdiğim şeyler olduğunu gördüm. Hafiften kızaran yanaklarımla ileride duran çilek tabağına uzanırken bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Ona bakıp, "Niye beni izliyorsun?" Diye sordum. Ayaklarını öne uzatıp diğerini onun üzerine koymuştu. Ellerini arkaya doğru uzatıp omuzlarını silkti. "Senden başka neyi izleyebilirim bu akşam?" Diye sordu o da.
Bende onun gibi omuzlarımı silkip çileği ağzıma atmadan önce, "Sen bilirsin, ben filmi izleyeceğim." Dedim ve beyaz ekranda oynayan Rapunzel'e döndüm. Bilseydim daha rahat bir şeyler giyerdim. Herhangi bir restoranta gideceğimizi düşündüğüm için elbise giymiştim ama Fırat beni bambaşka bir yemeğe davet etmişti. Kötü diyemezdim çünkü asla kötü değildi. Değişik ve güzeldi.
Yine de güzel olduğunu sadece kendime itiraf edecektim.
Ben tamamen filme odaklanırken önümdeki tabaktaki çileklerin hepsini yemiştim. Tamamen dalgınlığıma gelirken, "Sara, biraz ara ver." Diyen sesine karşılık ona bakmadan ona doğru elimi salladım. Tam da Rapunzel ve Flynn'ın ilk tanıştıkları sahneyi izliyordum. Boş tabağı bırakıp başka bir meyve tabağını aldım, bunda da şeftaliler vardı. Elimdeki tabak birden alınınca tüm dikkatim bozuldu ve Fırat'a döndüm. Tabağı o almıştı.
"Sara, yavaşla lütfen. Alerji olacaksın bak, zaten hepsinden azar azar koydum ama arka arkaya yiyorsun." Elindeki tabağa uzanınca onu geriye çekti. Sinirle ona baktım çünkü film bir yandan ilerlemeye devam ediyordu ve ben izlemek istiyordum. "Fırat saçmalama, ver işte şunu!" Yeniden uzandım ama geriye çekiliren başını da iki yana salladı. "Sadece bir kaç tane yiyeceksen söz veriyorum geri vereceğim."
Başımı salladım.
"Gel al o zaman." Dediğinde yüzünde muzip bir gülümseme oluştu. Gözleri parlarken seslice ofladım. "Uzatma ve ver şunu işte, film bitecek şimdi."
"Film daha yeni başladı, istediğim kadar bunu uzatabilirim." Yapardı. Gözlerinden bunu görebiliyordum. Ona doğru yaklaşıp yüzüne bakarak tabağı elinden aldım ve geriye çekilmek istediğimde beni belimden yakalayıp çevirdi ve sırtımı göğsüne yasladı. Elimdeki tabakla kala kalırken omzumun üzerinden ona bakıp, "Fırat?" Dedim. "Ne yapıyorsun sen? Bırakır mısın beni?" Kolu belimi daha sıkı kavrarken başını iki yana salladı ve parmağını çeneme yaslayıp ekrana doğru döndürdü.
Kulağıma eğildiğinde fısıldayışı tüm bedenimi titretti. "Film bitecek Sara, kaçırmak istemezsin." Bir ekrana bir elimdeki tabağa bakıyordum. Sonunda pes ederek gözlerimi devirdim ve filmi izlemeye devam ettim. Sırtımı biraz daha ona yasladım çünkü belim ağrımıştı. Nefesini saçlarımın üzerinde hissediyordum ve bu üşüyen bedenimi ısıtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK SAFİR
Teen FictionSeneler önce terk edilmenin onda bıraktığı nefret duygusu ile büyüyen bir kadın. Yaptığı her bir hatayı telafi etmek için yeniden kadının karşısına çıkan bir adam. Nefret ve Aşk İki Güçlü duygudan hangisi onlar için galip gelecekti? "İnsanlar baz...