23. BÖLÜM

210 28 48
                                    

LÜTFEN OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!

Keyifli Okumalar

Bölüm Şarkıları;
Kurban - İyi Ol
Teoman - Papatya

Bölüm Şarkıları;Kurban - İyi OlTeoman - Papatya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


23. BÖLÜM

Bencillik her insana daha doğumunda bahşedilen bir özellikti. Bu en başından, Adem ve Havva'nın oğulları Habil ile Kabil'den beri böyleydi ve son insan son nefesini verene kadar da böyle kalacaktı.

İnsanoğlu bencil yaratılmıştı ve bencilliği yüzünden ölecekti.

Bencildik çünkü gerçeklerle yüzleşmek ağırdı. Bencildik çünkü hatalarımızı, yanlışlarımızı ve kırdıklarımızı kabullenmek zordu. İnsanoğlu hep kolayı seçer, zordan kaçardı.

Her zaman kendini düşünür, kendini haklı, kendini kırgın, kendini kızgın bulurdu. Bencildik çünkü bencil olmasaydık vicdanımız yaşamamıza izin vermezdi.

Bencildim.

Bu yaşıma kadar bencil olmadığımı, asıl bencilin beni yaralayanlar olduğunu, düşünerek gelmiştim. Abimin beni sevmemeyi seçtiğini, ablamın sadece kendi için uğraştığını, Prens'in bile yalnızlığa kapılmamak için bana aşık olduğunu düşünmüştüm.

Evet, bütün düşüncelerim bundan ibaretti çünkü bencildim.

Kendi hayatımın baş karakteriydim ve benim için dünya etrafımda dönüyordu.

Abim annemi benden sakladığı için kırılmış, sırf benim acı çekmem için yaptığını düşünmüştüm. Ablam annemi bana yanlış anlattığı için kızmış, bilmiyor oluşunu düşünmek yerine bana yalan söylemeyi seçtiğine inanmıştım. Prens benden ailesini sakladığında hem öfkelenmiş hem acı çekmiştim ama asıl canı yananın O olduğunu çok geç fark etmiştim.

Abim bana demişti ki, sadece sen annesiz büyümedin. Abim bana demişti ki, annesini unutmak zorunda kalan tek sen değildin. Abim bana demişti ki, bende seninle aynı acıları yaşadım.

O gün hiç ağlamadığım kadar çok ağlamıştım. Ne annemin resmini ilk gördüğüm akşam ne Prens'le evlendiğim akşam ne de annemin mezarına gittiğim ilk an bu kadar ağlamamıştım. Öyle çok ağlamıştım ki kendime geldiğimde gözlerim kan çanağına dönmüş, yüzüm bir balon gibi şişmiş, başıma iki hemşire dikilmiş, bana sakinleştirici yapmayı teklif ediyorlardı.

Öyle çok ağlamıştım ki yengem bile bütün sevincine ve bütün ağrılarına rağmen yatağından kalkıp koridora çıkmıştı.

Öyle çok ağlamıştım ki bu ağlayışlarımın arasında bana sıkı sıkı sarılanlardan, gözyaşlarıma eşlik edenlerden biri ablam olmuş ve ben bunu fark etmemiştim.

Öyle çok ağlamıştım ki Samet, bana ne söylediğini öğrenmek için abimin üzerine yürümüş, aralarında kavga çıkmıştı.

Öyle çok ağlamıştım ki, bir daha hiç bu kadar ağlayamazdım.

KÜÇÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin