1.BÖLÜM

890 42 74
                                    

Merhabalar efendim. Şuraya başlama tarihinizi alabilir miyim?

10.08.2021

Bölüm şarkıları;
Çağan Şengül - Küçüğüm

Bölüm şarkıları;Çağan Şengül - Küçüğüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1. BÖLÜM

Kimsesizliğin sözlükteki tanımı; yalnız başına olmaktı. Bu tanım kimsesizlikten çok uzaktı. Zira kimsesizlik, bir kalabalığın ortasında; kimsenin görmediği ve duymadığı kişi olmaktı. Görmezden geldiği ve duymamak için kaçtığı. Kurak bir çölün ortasında kalan bir papatya misali, kimsenin varlığından haberdar olmadığı. O bendim. Koca bir evin, uzak bir köşesine hapsolmuş, Rapunzel. Lâkin benim ne uzun saçlarım, ne de beni bu kaleden kurtaracak bir prensim vardı. Paslanmış demirlerle çevrelenmiş penceremden, dalları kurumuş ağaçları seyrediyordum. Issız ormanın derinliklerinde hayallere dalarken, beni bu kaleye hapsetmiş çirkin cadının adımlarını sayıyordum.

Samimiyetsiz kalabalığın ortasında, gelmekte olan felaketi sessizce bekliyordum şimdi. Söylenen hangi sözcük ayaklarıma dolanacak da, dizlerimdeki yaraları bir kez daha kanatacaktı, merak ediyordum. Oturduğum yere iyice sinmişken, o felaketin adımlarını duyuverdim.

"Babam geliyor!" Diye bağıran sesini işittim yengemin ve sarsak adımlarla ayaklandım. Bu vahim telaşın sebebi ablamdı. Kaçtığını anladığımızda her ne kadar gizlemeye çalışmış olsak da, yokluğu fark edilmişti. Abim ve babam, bu baş kaldırıyı öğrenir öğrenmez evden çıkıp gitmişlerdi.

Ablam, Kerem abi ile kaçmıştı. Çok uzun zamandır onu sevdiğini biliyordum ve kaçması onun için en iyisi olmuştu doğrusu. Kerem abi hakkında pek bir bilgim olmasa da, temiz kalpli biri olduğunu, ona güvendiğini söylerdi ablam. En azından her geçen gün cehenneme daha çok benzeyen bu evden kurtarmıştı kendini, her ne kadar beni bu cehennem de yalnız bırakmış olsa da.

"Fırat! Ne oldu? " Yengemin korku dolu sözlerine bir kez daha şahit oldu kulaklarım. Bu kargaşaya kendi sesimi de karıştırıp bir adım ileri çıktım. "Ablam, nerede?" Dedim içimdeki korkuyu ruhumun derinliklerinden su yüzüne çıkartırken. "Yoksa?" Diye devam etti benden izinsiz dudaklarım. Duyacaklarımdan korkuyordum. O'na zarar vermiş olabilirler miydi?

"Yok bir şey!"

Abimin sözleri kelimelerimi bir bıçak misali kestiğinde, serin sulardan kurtulup cayır cayır yanan o ateşin üzerine bir deniz daha dökülüverdi. Derin bir nefesi ciğerlerime hapsettim.

Bir felaketin daha yok olduğunu sanıyordum o sesi duyana kadar. "Hazırlan," Dedi o ses bana bütün soğuk kanlılığını koruyarak. Sonra devam etti. "Haftaya görücü geliyor!"

Omzuma çarpan iri bedenden çok ruhuma çarpan kırık cümlelerdi canımı yakan. Ablamın kaçtığı cehennem benim sonum oluyordu.

"O ne demek baba?"

KÜÇÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin