24. BÖLÜM

209 27 42
                                    

LÜTFEN OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!

Keyifli Okumalar!

Bölüm Şarkıları;
Yeni Türk'ü - Umut

Bölüm Şarkıları;Yeni Türk'ü - Umut

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

24. BÖLÜM

Kader, inancımızın en önemli maddesiydi.

Tanrı'ya inanıyorsak, kadere de inanırdık çünkü Tanrı bize bir hayat yazar ve biz O'na göre yaşardık.

Bir kitap okumuştum ve o kitapta insanları; ellerine senaryo tutuşturulmuş oyunculara benzetiyordu. O gün, o yazarla karşı karşıya gelmeyi ve düşüncesinin haksızlığını tartışmayı istemiştim.

İnsanlar eline senaryo tutuşturulmuş insanlar değil, binlerce sapağı olan yolda yürüyen yolculardı. İlk gördümüz ayrımdan her hangi birine girebileceğimiz gibi yolumuzdan şaşmadan dümdüz devam da edebilirdik.

Yolun sonuna varabilir, bir yerde duraksayıp her şeyden vazgeçebilirdik.

Başımızı birinin omzuna yaslayabileceğimiz gibi düşmekten korkmayabilirdik.

Hayaller kurabileceğimiz gibi, umutsuzca yaşayıp ölebilir, sevmeyi öğreneceğimiz gibi, duygusuzca geçip gidebilirdik.

İnsanlar, binlerce sapağı olan yolun yolcularıydı ve ben hayatımın en büyük sapağındaydım.

Parmaklarımın arasında tuttuğum metal çubuğu lavabonun mermerine bıraktım ve aynadaki yansımamdan harelerime baktım.

Ne hissediyordum? Heyecanlanmış mıydım? Sevinmiş miydim? Pişman mı olmuştum?

İyi mi hissediyordum yoksa kötü mü?

Tüm bunların yanında nasıl hissetmem gerekiyordu?

Korkuyordum. İçinde bulunduğum duygu selinden isim verebileceğim tek şey buydu. Deli gibi korkuyordum.

Ne'yden korkuyorsun, Aslı?

Geleceğinden, geleceğimizden korkuyordum. Ne olacaktı şimdi?

"Aslı?" Dedi telefondaki yengem. Bakışlarımı aynadaki afallamış yüzümden ayırmadım. "Yenge." Ne diyecektim? Nasıl devam edecektim? Daha kendim kabullenememişken yengeme nasıl söylerdim? "Aslı, yoksa?" Gözümden bir damla süzüldü ve mermerin kenarlarını kavrayan parmaklarıma damladı.

Üzgün değildim, öyleyse neden ağlıyordum?

Bunlar mutluluk gözyaşları, Aslı.

"Yenge, çift çizgi." Dudaklarım, bir kuklanın havalanan kolları gibi kıvrıldı ve bakışlarımı sanki yengem o telefon ekranından çıkıp gelebilecekmiş gibi ekrana çevirdim. "Çift çizgi!" Dedi benden daha heyecanlı gelen sesiyle. "Çift çizgi! Aslı, hamilesin." Titreyen ellerimi mermerden uzaklaştırdım ve parmaklarımı dudaklarıma bastırdım.

KÜÇÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin