Mr.Queen [Novel Çeviri]

35. Bölüm- Banyo Lordu'nun Vaadi

(Çevirmenin söyleyeceği bir şey var: İyi okumalar canlar😊Lütfen bölümü beğenmeyi unutmayalım 🐣)

Memnuniyetle başımı salladım ve "Tamam! O zaman bu Zhao Wang'da."

Sormaya devam ettim, "Peki ya beni ve Yang Yan'ı nehir kenarında, kuşatan siyahlı adamlar? Onları kim gönderdi?"

Qi Sheng bu sefer konuşmadı ama Banyo Lorduna bakmak için döndü.

Banyo Lordu dürüstçe itiraf etti, "Bendim."

Ona parmağımı uzatmaktan kaçındım ve "O zaman dün gece o siyahlı adamları kim gönderdi?" diye sormaya devam ettim.

Hem Qi Sheng hem de Banyo Lordu sessiz kaldı. Bir süre sonra Qi Sheng hafifçe açıkladı, "Bu, Beşinci Lord'un işi olmalı."

Qi Sheng'in gözlerine baktım ve sordum "Son bir soru, suya nasıl düştün?"

Qi Sheng'in gözleri parladı ve gözlerini kaçırdı ve dudakları büzülmüş halde cevap vermeyi reddetti.

Ondan gerçekten bir cevap almak istemedim. Zaten her şeyin hikayesini zaten biliyordum. Açıkça Qi Sheng ve Banyo Lordu arasında bir kavgaydı, ancak Zhao wang, Sheng Şehrinden çok uzaktayken, bundan faydalandı.

Aklıma bir fikir geldi ve Banyo lorduna tekrar sordum, "Yani o ji qiu oyununda Jiang shi'nin eyerinin altına iğne sokan sen değil miydin?"

Qi Sheng sorduğumu duyduğunda arkasını döndü ve Banyo Lorduna baktı.

Banyo Lordu başını salladı ve "Bunu bir leydiye neden yapayım?"

Ancak bu bana Zhao Wang'ın o günkü maçtaki çılgın kükremesini hatırlattı. Oldukça nazik ve kültürlü görünüyordu ve onun bu kadar acımasız bir adam olduğu kimin aklına gelirdi. Sırf başkentte kalma şansı için kendi karısına bunu nasıl yapabilmişti?

(Lavinia: WTF oha tam bir gizli psikopat çıktı adam ben şok...)

Bununla birlikte, Qi Sheng, Zhao Wang'ın başkentte kalmasına güvenle izin verebileceğine göre, onunla da bir anlaşma yapmış olmalıydı.

Bunu düşünürken, Qi Sheng'e bakmadan edemedim. Gözlerinde bir hüzün gölgesi parladı ve gözleri kapalı bir şekilde yavaşça taş duvara yaslandı. Jiang Shi'nin çektiği acıya mı üzülüyordu, yoksa müttefiki Zhao Wang'ın ihanetinden mi canı acıyordu?

Ona hafifçe öğüt vermeye başladım, "Bırak gitsin. Her sıcak kanlı erkek, aldatan bir eşe asla katlanmaz. O yüzden Zhao Wang'ın nasıl hissettiğini anlamalısın. Yıllarca aldatıldı ve bu onun için kolay değil."

(Lavinia: ahhaha ya deli :D )

Qi Sheng gözlerini açtı ve huysuz bir yüzle bana baktı.

Kırık koluna bir göz attım ve sonra onu teselli etmeye çalıştım, "Eh, karısına bulaştın, o yüzden şimdi kolundan şikayet etmesen iyi olur."

(Lavinia: Ya salak uçuracaklar kelleni şimdi hddh)

Qi Sheng kaşlarını çattı ve bana alçak sesle bağırdı, "Ne halttan bahsediyorsun!"

Harika! Anlayışını bekleyecek kadar aptaldım! Konuşmayı kestim ve Banyo Lordunun sırıtarak bana baktığını gördüm.

Ona öfkeyle baktım. Banyo Lordu arkasını döndü ve nazikçe gülümsedi.

Ben onun neye güldüğünü merak ederken, Qi Sheng aniden bana alçak sesle, "Buraya gel" diye sordu.

Bana sorduğunu anladığımda ona baktım. Bu yüzden birkaç adım ilerledim ve önüne çömeldim, "Naber? Neler oluyor?"