Hey babess 💁🏼♀️
Nasılsınız canlarım? Uzun, upuzun bir aradan sonra nihayet ve nihayet nazlimuu geri döndü.
Bölüm sonunda bu gecikmelerin nedenini açıkladım merak edenler için bölüm sonunda buluşalım.Neyse canlarım sizi bölümle baş başa bırakırken hemen şimdiden oy butonuna basmanızı, kullanmadıysanız önceki bölümler için oyunuzu kullanmanızı rica ediyorum.
Nazlimuu yazarınız, iyi okumalar diler.
———————-
Tabağa vuran çatal bıçak sesleri salonda yankı buluyordu. Sessizlik, Kartal'ın etini kesen bıçağın altında parçalanırken sükunet, hiç şüphesiz ufak yudumlar aldığı kadehin dibindeydi. Masanın iki ucunda karşı karşıya oturdukları adamla göz göze geldi.
Ve bitmek üzereydi."Nazik davetiniz için teşekkürler."
Doğan'ın sözleriyle dudaklarına giden kadeh durdu. Bakışları Baran beyden sol çaprazında oturan yeşillere dönmüştü.
"Aile yemeğinde olmanız icap ederdi. Teşekküre ne hacet." Yaşlı adam yüzünde samimiyetsiz bir gülüşle cevap vermiş olsa da Doğan bunu anlamadı.
Ya da anlamamazlıktan geldi."Biz bir aile değiliz." Meryem hanımın sözleri masadaki herkesi germişti hiç şüphesiz.
Fakat Kartal'ı geren, onunla aynı düşüncede olmalarıydı. "Daha doğrusu sen, bizim ailemizin bir ferdi değilsin."
Yaşlı kadının gözleri kısılmış geldiklerinden beri Baran beyin bitmek bilmez saçmalıklarına meydan okuyordu adeta. Kartal beklediğinden daha sakin karşılasa kendisi sabrının sonuna gelmişti."Sizin aileniz?" Sorar sesi kinayeliydi.
"Ortada size ait bir aile varsa bile senin dahil olduğunu hiç sanmıyorum Meryem."
Alayla kısılmış yeşilleri duyduklarıyla gevşedi. Yine konu, onun yaptığı geri dönülmez hataya gelmişti.
"Aynen devam Baran amca. Yoksa sevgili ağabeyimin sesini duyamayacağız." Keyifli sesine karşılık gergin bakışları abisinin ona değmeyen kahvelerine dönmüştü. Gözleri masaya odaklı, kendini buradan soyutlamış gibiydi.Hareleri geldiğinden beri çıtı çıkmayan 'yengesini' buldu. Birkaç çatal aldığı yemeği olduğu gibi dururken başı öne eğik bir an önce gitmek istercesine oturuyordu.
"Yengeciğim.." genç kadın kendisine seslenildiğini farketmezken Kartal nihayet bir tepki verebildi. Bakışları önce Doğan'a sonra sağ yanına oturmuş kadına dönerken eli kendiliğinden masanın altından Güneş'in baldırını kavramıştı.Genç kadın bacağındaki temasla irkilirken gözlerini şaşkınca kocası olacak adama çevirdi.
"Yengeciğim bu akşam durgunsun. Yoksa her zamanki halin mi demeliyiz? Malum pek tanışma fırsatımız olmadı."
Baran beyin bakışları gençlerin arasında dolaşırken en son Kartal'ın üzerinde durdu.
"Ya..yani.." konuşması gerektiğini anlasa da kekelemesine engel olamamıştı Güneş.
Bir hata daha..Bacağındaki el canını yakacak kadar sıkınca inlememek için yanağının içini ısırdı. Düzgün bir cevap vermesi gerekiyordu.
"Bugünden beri başımda bir ağrı var. Sanırım onun etkisi. Hasta olacağım.."
Tereddütlü bakışları bir pot kırıp kırmadığını anlamak için Kartal'ın yüzüne dönmüştü fakat mimiksiz ifadesi pek tatmin edici bir cevap olmamıştı.
"Hay Allah.. neyin var kızım?"
Meryem hanımın telaşlı sesi samimiydi. Geldiğinden beri ara ara kaçamak bakışlar attığı solgun yüz, genç kadının halinin pek iç açıcı olmadığının bir emaresiydi."İ..iyiyim. Merak etmeyin. Soğuk al.." tok ses sözünü keserken söyleyeceklerini yutmak zorunda kaldı. "Seni ilgilendirmez."
Güneş'in ürkek bakışları bir Kartal'a bir Meryem hanıma dönerken Baran beyin sözleriyle ortam adeta buz kesti.
"Madem gelin hanım hasta o halde kayınbiraderi olarak Doğan bir muayene etsin." Gülen yüzü Kartal'ın ateş düşen bakışlarına dönmüşken Doğan da olduğu yerde dikleşti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemher
Tiểu Thuyết ChungHızla açılan kapıyla cama yaslı kafamı kaldırdım. İrkilmiştim. Ona doğru dönmedim. Bu evde bu odaya ondan başka kimse bu şekilde giremezdi. Hoş, bir süredir kimse giremiyordu. Yanıma doğru gelip yüzümü ona dönmemi bekledi. Aldığı sesli nefeslerden...