Kalkın büyüğünüz geldi jdkdkkd
Nasılsınız ballı böreklerim?
Umarım herkes iyidir.Bu bölümü kitabımı coşkuyla takip eden ve
çok yakında doğum günü olan Zehra'cığıma armağan ediyorum. @Zd1625
İlk hediyen benden olsun ♥️
Not: utandırırım demiştim djskksmdmdBu girişte çok konuşasım yok gevezeliğim üzerimde değil. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Herkese iyi okumalar dilerim.
Bölüm sonunda görüşürüz 👋🏻
__________________"Her an, ardından geleni getirmek için ortaya çıkar." #J.P. SARTRE
Anlam karmaşalarıyla dolu olan beynimizde zorlamadan bağımsız iradenin ne demek olduğunu sorgulasak tüm o yığıntının içinde tek bir tanım belirir. Ezberlenmiş, belki de ağızdan ağıza aktarılarak yozlaştırılmış bir klişe. Özgürlük..
Kulağa çalındığında manası hem çok anlaşılabilir hem de karmakarışık..
Karışık, çünkü onun bile belli sınırları var.
Ve söylemesi bir o kadar basit bir sözcük.
Fakat yalnız söylemesi kolay.
Yaşaması ise haddinden fazla güç..'Özgürlük' iradenin kişi tarafından dilediğince kontrol edilebildiği anlamına gelse de insan, belli bir çerçevenin içinde kalmak zorundadır.
Aslında özgürlük, çokça kısıtlıdır.
Çünkü insanın özgürlüğü başka bir insanın özgürlüğünün başladığı yerde biter.Peki ya onun özgürlüğü?
Sınırlar neredeydi? Neden tek bir adımında dahi büyük bir duvara tosluyordu?
Özgürlüğün tanımı onun için bu muydu?
Bu kadar kısıtlı mıydı?
Belki de soruyu yanlış soruyordu..
O, kimin özgürlüğünün başlangıcındaydı?Eve dönüş yolunda ikisinden de çıt çıkmadı. Saat epey ilerlemişti. Kahvaltıdan sonra doktorun yazdığı ilaçlar alınmış, Rüya'nın birkaç gün önce genç adamdan istediği fakat Güneş'in haberinin dahi olmadığı pastel boyalar için bir kırtasiyeye uğranılmıştı.
Aralarındaki bu şey..
Canını sıkıyor, en çok da yakıyordu.Aklı bu düşüncelerle yoğurulurken Kartal'ın kahveleri ise bambaşka bir mevzudan ötürü sıkıntıyla çalkalanıyordu. Telefon..
'Ne o? Güneş benim esirim diyemedin mi?'
Genç kadın öfkeyle dilini tutamazken en
büyük yaralarından birini çıplak bir şekilde ona sunmuştu. 'Yazık sana..'
Alayın ardına saklasa da..Gözleriyle şahit olduğu kriz, tükenişin
eşiğinde olduğunu sertçe yüzüne vurmuşken baskıyı bir nebze olsun azaltması gerektiğinin farkındaydı. Fakat ipleri serbest bırakmak
göze alamayacağı kadar büyük bir riskti.
Çünkü işler ters giderse yalnız ona değil, kendine de müthiş bir öfke duyacaktı.
Ama bebeğini kaybetme riskinin yanında içinde filizlenip serpilen şüphe ile mücadeleyi tercih etmişti.Ona daha şimdiden bağlandığının
farkındaydı. Onu görmemiş, sesini
duymamış, kokusunu solumamıştı. Avuçlarında varlığını hissetmemişti.
Yalnızca karısının bedeninde zoraki bir
şekilde hayata tutunuyordu.
Annesinin bedeninde. Annesine rağmen..
'Alışacak' dedi içinden. Ona, varlığına..
O bir anne olacak. Ondan vazgeçemez.'Birini seçmeliyiz Meryem. Birini seçmelisin.'
Damarlarında akan kanın durduğunu
hissetti sanki.
'Madem öyle Kartal burada, seninle kalsın.'
Elbette vazgeçebilir. "Siktir."Dudaklarından sessizce çıkan küfürle kendine engel olamadan önündeki koltuğun sırtına vurdu. Çıkan sesle yanındaki kadın sıçramıştı. Mavileri korkuyla ona değdi.
Gözlerindeki öfke somut bir şeye dönüşecek olsa hiç şüphesiz onunki ateş olurdu.
Kor, amansız bir ateş..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemher
General FictionHızla açılan kapıyla cama yaslı kafamı kaldırdım. İrkilmiştim. Ona doğru dönmedim. Bu evde bu odaya ondan başka kimse bu şekilde giremezdi. Hoş, bir süredir kimse giremiyordu. Yanıma doğru gelip yüzümü ona dönmemi bekledi. Aldığı sesli nefeslerden...