Medya; Karan Akbay
Yavaş yavaş olaylar başlıyor ne düşünüyorsunuz?
Siz en yakın arkadaşınız için katil olur muydunuz, ya da ilk başvuracağınız şey onu öldürmek mi olurdu?
Buraya bir şarkı bırakmanızı istiyoruz. Sizi en dipte hissettiğiniz zaman yükselten bir şarkı olsun.
Beğenip yorum yapmayı unutmayalım arkadaşlar 💖🌸
"Ne bir umut, ne bir hayal. Benden geriye ben bile kalmadım artık... "
Arya Çelik~Eylül Naz Kaya'nın Anlatımından;
Eve o notun gelmesinin ve benim o adamı görmemim üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti ve biz hâlâ bir çözüm yolu bulamamıştık. O adamın babası hakkında bir bilgi bulmadan aradan çekileceğini düşünmüyordum sonuçta ortadan kaybolma gibi bir durum vardı ve bir cinayet olduğu da her an ortaya çıkabilirdi.
O gece adamı gömdüğümüz yer gözümün önüne geldikçe kafayı yiyordum, yaptıklarımız daha doğrusu yapmak zorunda kaldıklarımız. Belki yerimizde başka biri olsa çok daha başka şeyler yapıp başını bu kadar derde sokmayacaktı ama o an Arya da bende o kadar farklı bir korku içerisindeydik ki eminim ikimizde çok da mantıklı hareket edemiyorduk.
Şimdi okuldan çıkmış, otobüsten inmiş eve yürüyordum, Arya evine geçip kendine birkaç parça eşya alıp yanımda kalmaya gelecekti.
Sokağa girmemle gözlerim şok içinde açılmıştı. Her yer polis arabalarıyla doluydu ve en çok beni ürküten de o kadar polisin arasında sert duruşuyla kaşları çatık bir şekilde dikilen o adamdı, sahilde gördüğüm, o adamın oğlu olan.
Bir an için birkaç kişinin bana kayan gözleriyle olduğum yerde irkildim. Hemen kendimi toparlayıp evin önüne doğru ilerledim, içimden dualar ediyordum "Allah'ım lütfen beni durdurmasınlar, lütfen bana bir şey sormasınlar, lütfen... " Adımlarımı hızlandırmıştım ki arkamdan, sert bir sesin "Pardon bakar mısınız? " Dediğini duydum. Bu o adamın sesiydi.
Telaşlı olduğumu elimden geldiğince belli etmemeye çalışıyordum -umarım- Arkamı dönüp "Buyurun, bana mı seslendiniz? " Diye sordum.
"Evet hanfendi. " Yutkundum, bakışları beni ürkütüyordu, kopkoyu hareleri hep mi böyle sertti? "Ben üst komşunuz Serdar Akbay'ın oğlu Karan Akbay. Daha doğrusu Avukat Karan Akbay. " Elini uzatmıştı ama ellerim titriyordu. Korkuyordum adam avukattı ve bu olayın peşini bırakmazdı. Elini gösteren bir bakış attı, kendi ellerimin titreyişini umursayamadan uzattım, yüzümün ne halde olduğundan emin bile değildim.
Titreyen ellerim onun büyük sert elleriyle buluştuğunda kaşları çatık bir şekilde ellerime bakıyordu, titriyor olmasını garipsemişti, umarım bende şüphelenmemiştir. Korkuyordum sadece çok korkuyordum. Elimin uzun bir süredir ellerinde kaldığını hatırladığımda, kendimi tanıttım. "Memnun oldum Karan Ben ben de Eylül Naz Kaya. " Daha sonra elimi hemen çekmiştim ve "Bir şey mi diyecektiniz? " Diye sormuştum daha fazla benden şüphelenmemesini dileyerek
Her ne kadar çok korkuyor olsam da kendime gelmeliydim. Sonuç olarak bu olay ortaya çıksa benden çok Arya'nın başı belaya girecekti.
Karan başını sallayarak "Evet aslında sizinle konuşmam gereken bir mevzu vardı. " Dedi ve dediği gibi kalbimin teklemesi bir oldu, başım dönüyordu, Allah'ım bu nasıl bir korkuydu.
Sesimin titremesini ve kekelememi önleyemeden "B-buyrun Karan Bey sizi dinliyorum dedim. " Garip bir şekilde elini koluma koyup biraz yaklaşmıştı, "İyi misiniz Naz Hanım, vücudunuz titriyor, bir sorun mu var? " Olamaz olamaz anlamıştı, kesin bir şeyler olduğunu anlamıştı. Allahım ben ne yapacaktım? Kendi içimden birinin beni burdan hemen kurtarmasını isterken bir anda Arya'nın sesini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM SESSİZLİĞİ
ActionEllerim titriyordu her titreyişte yere damlayan kanların çıkardığı ses ortamın sessizliğine tezat çığlık çığlığaydı. Hepimiz susuyorduk, korkuyorduk. Önümüzde ölü bir beden! Soru soramıyorumdum kendime, kimse tek kelime edemiyordu, ölüm aslında ço...