Yorum yapmayı ve yıldızı doldurmayı unutmayın 🌸❤️
' Mutluluğu ararken kaybolmuştum mutsuzluklar diyarında...'
~Eylül Naz Kaya ~Eylül Naz Kaya'nın Anlatımından ;
Sahilde o adamla göz göze gelmemle içimde değişik kıpırtıların olması beni son derece rahatsız etmişti. Nasıl olurdu da hiç tanımadığım bir adama içimde bir his olurdu anlam veremiyordum. Sanki saatlerce içmişim gibi sarhoş bir beyine sahiptim. Öylesine karışık öylesine darmaduman.
Sahilde biraz daha o adamın gözü önünde oturmuş kaçamak bakışlarla arasıra bakmış ve daha fazla bu hisse kapılmak istemeyerek eve doğru yürümeye başlamıştım.
Eve geldiğimde ilk işim sıcak bir duş ile üşümüş bedenimi rahatlatmak olmuştu. Daha sonrasında ise hiçbir şey düşünmemek için kendimi derslerime vermiştim, bu son olanlardan sonra oldukça boşlamıştım vizelerde yaklaşıyorken iyice bir çalışmam gerekiyordu.
*****
Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım ders çalışırken ve şimdi akşam olmuş evde tek durmak benim için bir çileye dönüşmüştü adeta. Evin duvarları üstüme üstüme gelmeye başlamışken daha fazla dayanmadan Arya'yı aradım. "Arya"dedim istemsiz titreyen sesimle birlikte korkuyla nefes alış verilerim bile hızlanmıştı. Arya'nın telaşlı sesi doldu kulaklarıma" Eylül noldu iyi misin? "gözümden akan yaşı silip sanki görebilecekmiş gibi başıma olumsuz anlamda sallayıp" korkuyorum Arya bu evde durmaktan çok korkuyorum "derken kalbimin sesini duymak elleriminde hastalıklı gibi titremesine neden olmuştu. Bu kadar korkak olmaktan nefret ediyordum. Arya'nın sesi tekrar kulaklarıma ulaştığında istemsiz nefes alış verilerim düzelmişti." Eylül annem evde yok gelmek ister misin" dediğinde annesinin evde olmaması benim için çok daha iyiydi. "Geliyim mi" diye sorarken bulmuştum kendimi.. "Hem de hemen gel" istemsiz kıkırdarken onunda güldüğünü duydum. "hemen geliyim ben o zaman" diyip birkaç bir şey daha konuşmuş daha sonrasında ise telefonu kapatmıştık.
Sırt çantama sadece bugün için pijama takımı ve ne olur olmaz diye iç çamaşırı koyup şarj aletimi ve kulaklığımıda atıp fermuarını kapattıktan sonra akşamın sert serinliğinde korunmak için kapüşonlu hırka alıp evden çıktım. Kapımı kilitleyip arkamı döndüğümde gördüğüm bedenle şaşıp kaldım. Bu o adamdı. Bugün parkta gözlerini üstümden çekmeyen adamdı. Ne işi vardı burada bu binada sedece o pislik ve ben yaşıyorduk o da ondan cesaret alıp girmemiş miydi evime zaten o yüzden bana dokunma cesaretinde bulunmamış mıydı?
"Merhaba ben Serdar Akbay'ın oğlu Karan Akbay" duyduklarım sadece bir şakaydı değil mi, şaka olmalıydı kahretsin!
"Merhaba b... Ben Eylül Naz Kaya" kekeleme lanet ederken adamın gözleri değişik bakıyordu.
"Babamı mahalledekiler bir haftadır görmüyorlarmış siz hiç gördünüz mü acaba?" diye soran Karan'la adeta kaçmak, yok olmak istemiştim.
"Hayır"sesim istem dışı yüksek çıkmıştı" Hayır babanızı bende bu hafta hiç görmedim izninizle gitmem lazım "diyip daha fazla soru sormasını kesip hızla kendimi binadan dışarı atmıştım. Kahretsin ki her şey bizim için çok daha zorlaşacaktı. Eğer Karan göründüğü gibi biriyse babasının nerede olduğunun peşine düşücekti bunu hissettirmişti bana.
Arya'lara geldiğimde uzunca süre sarılmıştık sanki daha dün görüşmemişiz gibi.
Arya'nın hazırladığı şeyleri yerken aynı zamanda da netflix'ten açtığı bir diziyi ilgiyle izliyorduk taki çalan zile kadar. İkimizde sanki görebilecekmişiz gibi saçma bir şekilde salonun kapısına bakmış daha sonrasında ise ayaklanmış ve dış kapıya doğru ilerlemiştik. Bu saatte kim olabilirdi ki acaba. Arya kapıyı açtığında bizi derin bir boşluk karşılamıştı. Basit bir çocuk eğeğlencesi olduğunu düşünmüştük, taki kapının önünde duran kağıt tüm kanımızı dondurana dek.
Arya yere eğilerek kağıdı almış kapıyı kapattıktan sonra seslice kağıtta yazan yazıyı okumuştu.
'Beni çok hafife alıyorsun Arya. Engelleyince her şey bitti mi yani? Katil olduğunu değiştirebildin mi? Ya da bir görgü tanığı olduğu gerçeğini mi unuttun? Polise gitmemi istiyorsun ya Arya merak ediyorum en başta yapmanız gereken bu iken niye cesedi yok ettiniz? Engeli kaldır Arya bu sadece basit bir uyarıydı ve bu uyarılar siz pes etmeyene kadar devam edecek unutma. '
Bu ne demekti. Arya benden bunu saklamışmıydı? Ne demişti de bu gizli numarayı engellemişti.
"Arya neler oluyo burda ne diyo bu? Niye bir şey anlatmıyorsun. Arya bu şeyi başımıza ben açtım isteyerek ya da istemeyerek ama ben açtım. O yüzden bir şeyleri saklayarak hiçbir yere varamayız şimdi bana her şeyi anlatıyorsun."derken sesim istediğimden bile sert çıkmıştı. Arya'nın omuzları düşerken" Tamam anlatıcam oturma odasına geçelim mi? "dediğinde sesli onaylamak yerine başımı olumlu anlamda sallamış ve oturma odasına ben önde Arya arkamda olacak şekilde girmiştik.
Koltuğa oturup yönümü Arya'ya çevirerek anlatmasını bekledim.
" O gün bir ses duymuştuk hatırlıyorsun değil mi?" dediğinde "Evet hatırlıyorum hatta o akşamında sana gizli numaradan bir mesaj gelmişti ama daha sonrasında geldiğinden hiç bahsetmedin." dediğimde içimdeki telaşı bastırmaya çalışıyordum. "Evet o gün bizi gördüğünü ima etmişti daha sonrasında sende kaldığım gün tekrar mesaj attı. Bugün ise yeni bir mesaj geldi ve neden ilk önceliğimizin polis olmadığını hala rahat rahat hayatımızı yaşadığımızı sordu daha sonrasında ise Arya'm diye zırvaladı "derin bir iç çekip" Korktum şu cesedden sonra bir de sapığın peşimde dolaşması korkuttu beni. Bizi neden şikayet etmiyor bilmiyorum ama ben tanıdık biri olduğunu düşünmeye başladım. Öylesine biri hem telefon numaramı bulup hem de ev adresimi bilemez diye düşünüyorum. "
" Bilmiyorum Eylül sanki bir aksiyon filmin içindeymişiz gibi hissediyorum ya da bir rüyanın. "
Dediklerine sonuna kadar katılırken hayatımızın bir anda tepetaklak olması benide mahvediyordu.
" Özür dilerim Arya her şeyin sorumlusu bir nevi benim aslında. O gün tembellik yapasım tuttu ve evde kaldım normalde kapının deliğine bakmadan asla kapıyı açmazken o gün açtım o adam bana saldırmaya çalışırken kilitlenmiş gibi ağladım sadece" diyip gözyaşımı silip
"Çığlık atsaydım bunlar başımıza gelmezdi hem mahkemeye çıkartsalarda çığlık atmadığım için istiyordu zaten demezler mi?" derin bir nefes alıp
"İnsanlar neden bu kadar kötü hiçbir zaman anlayamayacağım galiba. O gün tek isteğim bir gün dinlenmekti ama hayat bana bunu bile çok gördü söylesene Arya ben çok mu kötüyüm ki Allah beni bunlarla sınıyor. "derken ikimizde sessiz sessiz gözyaşı döküyorduk. Arya bana sarılırken kendimi tutamamış hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım.
Ne kadar öyle ağladım bilmiyorum en sonunda biraz sakinleşmiş kendimi geri çekmiştim. Arya beni kontrol etmiş sakinleştiğimi anladıktan sonra "Eylül yaşadıkların çok kötü canım arkadaşım. Seni anlayamam bunu yaşayamayan kimse anlayamaz. Ama ben bu hayatta olduğum sürece sen hep rahatça nefes alacaksın. Sen kimsesiz değilsin dağ gibi ben varım arkanda." derken istemsiz gülmüştük doğru diyordu benim arkamda dağ gibi Arya Çelik vardı.
"Hem bize bir şey olmaz baksana bir hafta oldu adamın demek kimsesi yok ki arayıp sormuyorlar o yüzden tek yapmamız bilinmeyen numarayı inandırmak. "dediğinde bugün karşıma çıkan o adamla konuşmalarımız gözümün önüne gelmiş dehşetle ayağa fırlayıp" Yakını var Arya yakını var "diyip sağa sola telaşla yürüyüp "Oğlu var Allah kahretsin oğlu var. Gördüm bugün gördüm bana babasını sordu mahalleli haber vermiş bittik biz Arya. "
" Biz bittik. "
O adamın gözlerinde görmüştüm yanan ateşi, o adam babasının peşini bırakmayacaktı ve bizim tehlikemiz asıl şimdi başlıyordu.
Hayat bizi nasıl bir noktaya sürüklüyordu ve biz nasıl bu kadar çaresiz kalmıştık?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM SESSİZLİĞİ
AcciónEllerim titriyordu her titreyişte yere damlayan kanların çıkardığı ses ortamın sessizliğine tezat çığlık çığlığaydı. Hepimiz susuyorduk, korkuyorduk. Önümüzde ölü bir beden! Soru soramıyorumdum kendime, kimse tek kelime edemiyordu, ölüm aslında ço...