7.Bölüm-Günah-

359 181 78
                                    

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin canlar🌼🙏

"Ben kaçtıkça peşimi bırakmayan günahlarımın ayak izleri sızıyordu günlerime... "                                
                                       ~ Arya Çelik~

Arya Çelik'in Anlatımından ;

Sabahın erken bir saatinde gözlerimi yeni güne açmıştım. Gece boyu o gün yaşadığımız şeyler yakamı bırakmamış ve uyutmamıştı. Fazla ses yapmadan dolaptan kıyafetlerimi alıp odadan çıktım. Banyoya girip rahatlayacağımı düşündüğüm sıcak duşun altına girip vücudumdan akan su gibi hayatımdaki kötü şeylerinde benden uzaklaşmasını dileyerek uzun ve ferahlatıcı bir duşun sonunda kıyafetlerimi giymiş saçımı kendi halinde kurumaya bırakıp annem ve Eylül uyanmadan güzel bir kahvaltı için mutfağın yolunu tutmuştum.

Kahvaltıya bugün her zamankinden daha fazla özenerek pişi bile yapmıştım Eylül seviyor diye. Her şey hazır olduktan sonra saate baktığımda 9.30 olmuştu. Kahvaltı soğumadan hanımları kaldırmak gerekirdi değil mi?

İlk annemin odasına girmiş yanaklarını öperek uyandırmıştım onu daha sonrasında ise şuan misafir odasında uyuyan Eylül'ün odasına doğru yönlenmiş kapıyı açtığımda ise beni düzenlenmiş bir yatak karşılamıştı kaşlarım istemsiz çatılırken banyo da olabileceği aklıma gelmiş adımlarımı banyoya doğru yöneltmiştim. Kapıyı çalıp "Eylül hadi gel kahvaltı hazır" diye seslenip içeriden ses gelmesini beklerken hiçbir ses gelmemesiyle kaşlarımı çatıp kapıyı tekrar çalıp daha fazla dayanamadan açtığımda burada da beni boşluk karşılamıştı. Eylül sabahın bu saatinde neredeydi?

İçimi tarif edemeyeceğim derecede kötü bir korku kapladı, bana haber vermeden nereye gitmişti bu kız? Evin diğer odalarını telaşla aradım, annem de korkmuştu ama beni sakinleştirmeye çalışan cümleler kuruyordu, onu duymuyordum bile.

Elime hızla telefonumu alıp Eylül'ü aramaya başladım, annem bu kadar telaşımı garip karşılamaya başlamıştı bile.

"Arya, kızım bu ne telaş, sakin olur musun? Nereye gidecek kocaman kız, belki rahat edemeyip evine döndü. "

"Anne bana haber vermeden neden gitsin, bak arıyorum arıyorum açmıyorda. Nereye gitti sabahın bu saatinde. "

Annem bilmediğini belirten bir işaret yaptı, o da telaşlanmaya başlamıştı, ben daha fazla bekleyemeyeceğimi anlayıp, hızla odamdan çantamı alıp evden çıktım. Taksiye binmek için caddeye kadar koştum. Neyse ki taksi çabuk gelmişti, hızla adresi verdim, bir yandan da Eylül'ü aramaya devam ediyordum, tek korkum başına bir şey getirme ihtimaliydi.

***

Eylül'ün evinde de onu bulamamıştım, korkum daha da fazla artarken en sonunda aramamı cevapladı. Biraz yalnız kalmanın ona iyi geleceğinden bahsetti ve de sahilde olduğundan, merak etmememi de tembihledi. Bizim evde yine kalmayı kabul etmemişti, onu anlıyordum aslında ama onun için çabalıyordum, yalnız kalması konusunda da haklıydı, zor şeyler yaşıyorduk ikimizde ve son yaşananlar beni de hemen hemen her şeyden uzaklaştırıyordu.

Belki de bir süre kafamızı dinlememiz gerekiyordu. Yaşadığımız şeyler hiç kolay değildi çünkü. Eylül bir gün içinde hem taciz edilmiş hem de cinayete yardım etmişti. Bense en yakın arkadaşımın taciz edilişini görmüş buna kayıtsız kalmayarak o an ki duygularımla onu öldürmüştüm.

Günlerdir içimdeki bitmek bilmez sıkıntı bu evin çevresindeyken çok daha kötü bir hal almıştı benim için. Eylül'e biraz zaman vermek için binadan çıkmak için oturduğum merdivenden kalkmış toz olan üstümü sirkeledikten sonra hızla merdivenleri inip dışarı çıkacakken uzun boylu sert bakışlı adamı görmemle saniyelik duraksamıştım. Eylül'ün binasında böyle birisi olduğunu daha önce hiç görmemiştim. Bakışlarım hala adamdayken göz göze geldiğimizde baş selamı verip konuşmadan kendimi dışarı attım kafamda o adamın kim olabileceğine dair sorularla birlikte. O adamla bir ilgisi olabilir miydi acaba ya da akrabası felan...

ÖLÜM SESSİZLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin