4.Bölüm -Şüphe-

402 200 150
                                    


Beğenmeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen.. B&z

'Çok kez yerle bir olmuştum ama bu sonuncusu beni yerle yeksan etmişti.'
                                                         - Eylül Naz Kaya -




Okuduğum mesajla adeta beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Ne demek her şeyi biliyorum. Kimdi bu? Biliyorsa nasıl polis gelip tutuklamamıştı bizi. Telaşla Eylül'e döndüğümde onunda korku dolu hareleriyle karşılaştım. "Allah kahretsin. Eylül bu sefer sanırım gerçekten bittik." dediğimde her şeyin bittiğini sesli olarak dile getirmek daha da kötü hissettirmişti. Kahretsin kim olabilirdi?

Eylül'ün evine geldiğimizden beri tek yaptığımız oturmaktı. Bir sefer annem aramıştı nerde olduğumu sormak için Eylül'deyim dediğimde sorgulamadan kapatmıştı ve böylece tekrar annemi arayıp bir şey söylememe gerek kalmamıştı. "kim olabilir Arya? Aklım almıyor bu binada o ve ben tek yaşıyoruz kim olabilir daha önemlisi numaranı nerden buldu?" Eylül'ün bir bir sıraladığı mantıklı sorulara asla bir cevap bulamıyordum. Tanıdık birisi olabilir mi sorusu aklımdan geçiyordu ama tanıdık birisi olsa içeri girmeyip neden gitsin, neden gizli numaradan mesaj atma gereği duysun, kahretsin bugünün laneti etrafımızda dolanmaya devam ediyordu.

"Napıcaz bilmiyorum Eylül mahalleden birisi olsa polis aynı dakika gelmez miydi?" diye sorduğumda ikimizinde aklı karma karışıktı.

"Gelirdi değil mi? O zaman mahalleden değilse kim belki de şaka yapıyordur hmm, olamaz mı Arya, hatırla birçok kez böyle mesajlar aldık." Hala umut ediyorduk ama Eylül'de bende biliyorduk ki bu öylesine bir mesaj değildi. Bir tesadüf olmayacak kadar gerçekti. Yoksa tesadüf olabilir miydi, Eylül haklımıydı? Kahretsin bugün bitebilir mi artık.

Kendi içimdeki soruları bir türlü susturamıyordum, ikimiz de artık susmuştuk ancak Eylül'ünde benden farkı olmadığını biliyordum. Sabahki olaydan sonra hiçbir şey yememiştik ikimizde ve neredeyse gün doğacaktı. Başım dönüyordu, hayatım boyunca yaşamadığım kadar stresi sığdırmıştım bugüne. Eylül'ünde benimle aynı durumda olduğunu ve hatta belki de daha kötü durumda olduğunu bildiğim için güçlü olmam gerektiğini düşündüm ve zor bela kalkıp yiyecek bir şeyler hazırladım ikimize. Eylül'ü çağırdım başta itiraz etse de artık bi şekilde şu yaptığımız şeyin arkasında durmamız gerektiğini söyledim. Sonuç olarak yaptığımız şey ne kadar kötü bir şey olmuş olsa da bize zarar gelmesin diye yapmıştık. Bugün zor geçmiş olabilirdi ancak sabah okula da gitmemiz gerekecekti ve insanların içinde yaptığımız bu şey daha da zor gelecekti. Kendimizi toplamamız gerekiyordu -toplayamayacağımızı bildiğim hâlde kendi kendime sıralıyordum bu cümleleri.- Yemeğimizi zar zor yedik daha doğrusu yiyemedik ama en azından bir kaç lokma atmıştık ağzımıza. Eylül hala masada otururken yatakları hazırlamaya gittim, en azından bir kaç saat uyumamız gerekecekti, en azından kimse kötü bi durumda olduğumuzu anlamamalıydı. Yatakları sererken kafamdaki milyon tane düşünceyi yok saymak istiyordum, düşünmekten yorulmuştum ve gerçekten artık ne olacaksa olsun kafasındaydım, gizli numarayı bile düşünmek istemiyordum.

Tam o sırada telefonuma gelen bildirimle gözlerim fal taşı gibi açıldı, telefonu elime almaya korkuyordum, gecenin bu saatinde kim yazmış olabilirdi ki?

Ellerim titreye titreye telefonumu açtım, gizli numara yazısını yeniden görmek kalbimi tekletmişti.

Gizli Numara: Arya böyle bir şeyi nasıl yapabildiniz? Aklım almıyor, hâlâ inanamıyorum!

Gözlerim dolu dolu ekrana bakıyordum hem korkmuştum hem de bu yaptığım iğrenç şeyi birinin biliyor olması canımı yakmıştı. Amacı ne bilmiyorum ama bizi polise vermemesi şuanlık rahatlatmıştı beni. Ve ismimle hitap etmişti, bizi tanıyordu bu daha çok utanmama sebep oldu, elimi klavyede gezdirerek cevap verdim;

Siz: Kimsin ve ne yaptığımızı nereden biliyorsun, amacın ne?

Gizli Numara: Kim olduğumu şimdilik boşvermen gerekiyor, önemli olan bunu nasıl gizlemeyi başaracaksınız, başınıza çok büyük bir dert açtınız Arya çok büyük. Bunu neden yaptınız bilmiyorum ama her ne kadar birini öldürmenin haklılık yanı olmasa da dinleyip inanmak istiyorum.

Gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı, gerçekliği ortaya seren bu cümleler canımı çok daha fazla yakıyordu, yaptığım şeyin ne kadar berbat bir şey olduğu tekrar tekrar suratıma vuruluyordu, kendimden nefret ediyordum. Mesaja son bir kez baktım bir şey yazıp yazmama konusunda kararsızdım ki Eylül seslendi aynı anda da içeri girdi, irkilerek telefonu yatağa attım, Eylül'e bu konuşmadan bahsetmeyecektim, zaten berbat durumdaydı şuan bir de bunu düşünmemeliydi.

"Kimdi o Arya? " Diye sorduğunda telefona bakıp tekrar Eylül'e döndüm. "K-kimse değildi Eylül. " Allah kahretsin kekelemiştim bile bu kadar kötü bi yalancıyken nasıl birini öldürdüm ben! Kendime içimden küfürler savururken Eylül'e cevap verdim. "Annem tekrar yazmış Eylül, napıyosunuz diye ona cevap verdim sende aniden gelince korktum bian. " Toparladığımı düşünerek. "Hadi Eylül gel de biraz uyu, yarın çok daha zor bir gün bizi bekliyor. " Dedim.

Eylül odasına gitti, bense kendime serdiğim yatağa uzamdım, uyuyamıyordum, gözümün önünden o bıçak, o kanlar gitmiyordu. Sanırım kafayı yiyordum. Gözlerimi saate dikmiş, düpdüz duruyordum, odanın kapısında Eylül'ü gördüğümde tekrar irkildim, ağladığını anladığımda hızla kalkıp yanına gittim. "Eylül, ne oldu kardeşim, neyin var? " Diye sorduğumda, hıçkırarak bana sarıldı, "Arya korkuyorum, uyuyamıyorum, gözümün önünden gitmiyor hiçbir şey, s-sabah sen gelmeseydin ne olcaktı, adam bana dokundu Arya, k-kafayı yiyorum, kendimden iğreniyorum Arya. Bu nasıl geçecek? " Diyerek tekrar ağlamaya başladı, "ben napacağım? " Diyerek kendini tekrarlayıp duruyordu. Çok kötüydü, kendimi geçtim artık Eylül'ü nasıl toparlayacağımı düşünüyordum. Biz nasıl bir şeyin içine girmiştik böyle?

***

Alarmın güçlü sesiyle uykuyla uyanıklık arasında olan zihnim tamamıyla açılmıştı. Yataktan kalktığım gibi ilk işim Eylül'e bakmaktı, dün gece tek yatamamıştı ve onun yatağında beraber uyumuştuk. Daha doğrusu ikimizde uyuyamamıştık, o gördüğü kabuslardan bense kafamdaki düşüncelerden.

Eylül'le beraber yaptığımız kahvaltıdan sonra okula geçmiştik. Kural bir;her şey normalmiş gibi davran ve kimseye bir şey çaktırma bu sevdiğin adam olsa bile..




ÖLÜM SESSİZLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin