Evetttt yeni bölümle karşınızdayız. Bölüm hakkındaki eleştirelirinizi buraya bırakın lütfen..
Seviliyorsunuz bebekler ❤️💅🏻Satır arası yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın lütfen🙏 😘
"Sevdiğimiz tüm renkler kararmış şimdi bir geçmişte"
~Arya Çelik~Eylül Naz Kaya'nın Anlatımından ;
İyi insan lafın üstüne mi demeliydik, ya da kalp kalbe karşı mı? Karan'ın aramasını gördüğümde içimdeki heyecanın yanındaki korku aynı anda beliriyordu. Arya ile göz göze geldiğimizde gözlerindeki telaşı görmek beni mahvediyordu. Yalanların içine sıkışmamız yetmiyormuş gibi şimdi de bizim mahallede olan mobese kayıtları Karan'daydı.
Bundan haberimiz yalnızca mahalledeki söylentiler sayesinde vardı. Ve evet Karan beni tam da bunun için aramıştı. Sanırım ondan duymamızı istedi ama neden?
Mobese görüntülerinin elinde olduğunu söylemişti ve aynı zamanda mobese kayıtlarının hangi saate ait olduğunun kesin olmadığından ve zaten bozuk bir kameradan çıkan on dakikalık bir görüntü olduğundan bahsetmişti. İşin kötü yanı tam da benim evimin olduğu kısmı çektiğinden görüntüleri beraber izlememiz gerektiğini söyleyip yarın yanına gitmemizi söylemişti.
Benden mi şüpheleniyor diye düşünmüştüm bir an ama şüphelense şuan böyle rahatça dışarıda dolaşıcağımı zannetmiyordum sonuçta avukat ve babasının başına ne geldiğini bilmiyor.
"Niye aramış bu saatte" diye soran Arya ile tamamen olduğum mekandan soyutlandığımı fark etmemle yüzüme yapay bir gülümseme ekleyip "Mobese kayıtları varmış bizim mahallenin. Biliyorsun benim ev sahibim kayıp ya, görüntülerde tam benim evin olduğu kısmı çekmiş, yarın beraber izlememiz gerektiğinden buluşmamız gerektiğini söyledi." derken son derece sakindim. Neden bu kadar sakindim bende bilmiyordum. Ama bu meselenin çokta gizli kalmayacağı ortadaydı. Çok değil en fazla bir saate bir polis aracında karakola doğru süratle giden araçı arka koltuğunda bileklerimizde kelepçe ile tutuklanacağımızı düşünüyordum.
" Ya öyle mi? "diyen Mert ile" Evet iyi en azından adam nerede, nereye gitmiş onu öğrenirler. "diyen Ayla teyze ile kahkaha atmak istemiştim. O adamla - adam demek bile midemi bulandırıyordu doğrusu-ilgili öğrendikleri en ufak bir şey Arya ile sonumuz demekti. Ama sustuk. Biz bana yapılan haksızlığı savunmayacak onca kişiye karşı kendimizi savunduğumuz için cezalandırılacaktık belki ama sustuk. Derin bir sessizliğe gömüldük hatta.
Karan'ın mobese kayıtı elimde diye verdiği haberden sonra o neşe ile ettiğimiz sohbet benle Arya için yerini sahte bir tebessümle ufak tefek katıldığımız zorunlu bir sohbete dönmüştü adeta.
"kız Eylül yok mu hayatında biri, bizimkinde zaten ses seda yok kestim ben ondan ümidimi" diye Ayla teyzle ile Arya'ya baktığımda onun saniyelik bir farkla Mert'e baktığını fark etmemle şaşırmıştım. Arya ile Mert olabilir miydi? Bundan benim niye haberim yoktu peki. En kısa vakitte Arya'yı bir güzel sorgulamam gerekiyordu anlaşılan.
"Yok Ayla teyze. Ama bence Arya'nın hayatında biri vardır. Biliyorsun sır küpü gibi kimseye bir şeyini anlatmaz" dediğimde Mert'in gülen suratının düştüğünü ve bakışlarını Arya'ya çevirmesi ile anlamıştım. Bu iki aptal arkadaşım birbirlerinden habersiz birbirlerini seviyorlardı da haberleri mi yoktu, bu işe bir el atmak lazımdı. Hem ne demiştim anı yaşa geleceği düşünme, sonuçta bir geleceğimizin olup olmadığı bile belli değildi.
"kızım kim bu kişi bakıyim hiç bahsetmedin bana" diyen Ayla teyze ile Arya dehşetle gözlerini büyütüp Mert'e bakıp geri Ayla teyzeye dönüp "Hayatımda kimse yok anne Eylül yanlış anlamış" diyip ters bir bakışla bana baktığında masum olduğunu düşündüğüm bir bakış atıp "Ya öyle mi? Ben yanlış anlamışım demek ki" derken Mert'in verdiği derin bir nefesle bir an boş bulunup gülücekken Arya'nın uyarı dolu bakışlarıyla kendimi frenlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM SESSİZLİĞİ
ActionEllerim titriyordu her titreyişte yere damlayan kanların çıkardığı ses ortamın sessizliğine tezat çığlık çığlığaydı. Hepimiz susuyorduk, korkuyorduk. Önümüzde ölü bir beden! Soru soramıyorumdum kendime, kimse tek kelime edemiyordu, ölüm aslında ço...