3.Bölüm: İtiraf.

188 21 32
                                    




Bölümün yayınlandığı tarih: 22.01.2024

Okuduğunuz tarih:


MEHMET BERA KORALTAN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MEHMET BERA KORALTAN

Karşımdaki müstakil evin kapısının önüne gelir gelmez, yumruk yaptığım elimi sertçe kapıya vurmaya başladım. Alacaklı gibi kapıyı çalıyor oluşum, Bilge denilen kızın koşarak içeriden gelmesi ve saniyeler sonra kapıyı sertçe açmasıyla sonuçlandığındaysa, önce burnuma piyasada bulunmadığına emin olduğum bir koku ulaştı.

Limon kokusunun baskın olduğu bu koku hoşuma gitse de, bu hissi belli etmemek adına kaşlarımı çattım. Ve kapının ardında beliren kişiye baktım. Bana hiç tanıdık gelmeyen mavi gözlerin, beni görünce şaşkın bir ifadeyle büyüdüğünü gördüğümdeyse, beni tanıdığını ve bahsi geçen Bilge'nin bu olduğunu anlayıp aramızdaki kapıyı hışımla iteleyerek duvara gürültüyle çarpmasına yol açtım.

İrkilerek kapıya baktığı sıradaysa, elindeki kalp şeklindeki parfüm şişesini fark edip, şaşkınlığından faydalanarak şişeyi elinden aldım.

"Ne yapıyorsun ya sen?" diyerek parfümünü almaya yeltendiğindeyse, üzerinde hiçbir yazının bulunmadığı şişeyi havaya kaldırarak, "Kendin mi ürettin bu kokuyu?" diye sordum. Kimya laboratuvarımızda çalıştığı için nasıl üretildiğini çok iyi bildiğinin bilincinde olarak.

"Ver şunu!"

Şişeyi alma çabasından, bu kokunun onun için ne kadar önemli olduğunu anlayıp hiç acımadan elimdeki şişeyi 1.97 boyumla birlikte kol uzunluğumun da verdiği avantajla 2,5 metre kadar yüksekten yere fırlattığımda; etrafta önce bir kırılma sesi duyuldu. Sonra ise içindeki parfüm etrafa saçıldı.

Başka bir zaman olsa bu güzelim kokunun mahvolduğuna üzülürdüm. Ancak şu an kendi mahvolan kariyerime üzülmekle meşguldüm.

"Ne yaptığını sanıyorsun be sen!?"

Bağırışı eşliğinde beni göğsümden var gücüyle ittiğinde, boyut olarak ondan daha büyük olduğum için olduğum yerde kaldım. Ve sinir bozucu bir gülümsemeyle ellerimi cebime yerleştirip, "Nasıl?" diye sordum. "Verdiğin onca emeğin öylesine biri tarafından hiçe sayılması eğlenceli mi?"

Hayal kırıklığıyla yerdeki parfümüne bakan gözleri, bana çevrilince yeniden öfkeyle doldu. Ve beklemediğim bir şey yaparak afallamamı sağladı.

Bana, okkalı bir tokat attı.

Bir an... Gerçekten bir an, çenem kırıldı sandım.

Yaşadığım şoku henüz atlatamadan, beni çok daha sert bir şekilde ittiğindeyse bu sefer dengemi koruyamadım ve arkamda yer alan merdivenlere doğru sendeledim. Ayağım boşluğa geldiğindeyse, geriye düşeceğimi anlayarak hâlâ daha beni itelemeye çalışan kızın bileğinden sertçe yakaladım. Ve kendimle birlikte onu da aşağıya çekip ikimizin de gürültüyle merdivenlerden aşağıya düşmesine sebep oldum.

AŞKSAL REAKSİYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin