18.Bölüm: Arkadaş.

187 19 8
                                    




Bölümü yayınladığım tarih: 13.03.2024

Okuduğunuz tarih:


MEHMET BERA ÖZKAYAHAN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MEHMET BERA ÖZKAYAHAN

"Lan angut! Sana sufle veriyorum! Değiştik biz diyerek, yanlış bir şey söyletmemeye çalışıyorum. Ama anlıyor musun? Anlamıyorsun!"

Mescidin bulunduğu koridorun sonunda benimle dikilmekte olan Kerem'e sarf ettiğim sözler, onun tarafından öfkeyle karşılandı. "Lan ben ne bileyim kızın tutucu olduğunu?" derken, yüzüne bastırmakta olduğu buzu aşağı indirmişti. "Ben onu açık görünce bizim gibi zannettim!"

Gözlerimi öfkeyle kıstım. "Ne alakası var lan açıklık kapalılıkla? İnsanları dış görünüşüne göre yargılamaya utanmıyor musun sen?"

"Bunu bana sen mi diyorsun? Sen? Kadınları dış görünüşüne göre yargılayan Mehmet Bera Özkayahan?"

"O eskidendi lan!" derken, aklımda dün Sade'nin bana verdiği ayardan başka bir şey yoktu. "Artık kimseyi tanımadan bir kalıba sokmamaya karar verdim."

"Ne mutlu sana (!)" dedi alayla. "Ben hiç de öyle bir karar veremem valla. Ben insanı alır bir kalıba sokarım, uymuyorsa da çıkarırım. Deneme yanılma yöntemi yani kardeşim."

Umursamaz ve dik kafalı tavrı sinirimi bozup üzerine yürüme sebebim olduğunda, hızlıca benden uzaklaşıp, "Hoşt!" dedi. Ve işaret parmağını bana doğrulttu. "Bak valla bu sefer polise mukavemetten atarım seni içeri."

Gelişi güzel bir küfür savurup, mescidin kapısına baktım hızlıca. Sade'nin hâlâ çıkmadığını gördüğümdeyse, nefretimi kusmaya devam ettim. "Senin yüzünden kız bizi ayyaş sanıyor kesin."

"Değil miyiz ki?"

Dişlerimi sıkıp, "Lan ben 5 gündür ağzıma içki sürmüyorum," dediğimde; "Süremiyorsun çünkü," dedi direkt. "Hakkında yapılan haberlerle uğraşmaktan içki içmeye hâlin kalmadı. Eğer Bilge denen kız sana iftira atıp ortalığı karıştırmamış olsaydı, o gece birlikte içmeye gidecektik. Hatırlatırım."

Cümlesini bitirmesiyle Sade'nin koridorun ilerisinden geldiğini fark etmem aynı saniyede oldu.

"Kapat çabuk konuyu, Sade geliyor."

Panik hâlimi gördüğü ân benimle uğraşmayı sürdürdü. "Gelsin ne var? Müstakbel eşini tanısın."

"Kerem!"

Sessiz uyarıma sırıtıp, yüzünü hızlıca Sade'ye çevirdi. Ve içine Seda Sayan kaçmışçasına, "Allah kabul etsin bacım," dedi.

Sade'nin ilk tepkisi, Kerem'in yüzündeki buz torbasına garip bir bakış atmak olduğundaysa; Kerem aniden buz torbasını indirip elmacık kemiğindeki şişliği gözüne gözüne soktu. "Dolgu yaptırdım Sade. Hem de kime biliyor musun?" Beni gösterdi. "Aha da buna." Göz devirerek yeniden buzu o noktaya bastırıp isyan etti. "Mesela şimdi bu benim kul hakkıma girmedi mi Sade?"

AŞKSAL REAKSİYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin