4.Bölüm: Sezin.

175 18 22
                                    




Bölümü yayınladığım tarih: 23.01.2024

Okuduğunuz tarih:


MEHMET BERA ÖZKAYAHAN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MEHMET BERA ÖZKAYAHAN

"Blöfüne istediğin karşılığı alamadın."

Kerem'in sesiyle birlikte gözlerimi ona çevirdim. Bilge denilen kızı işinden etmekle tehdit edip, bana iftira attığını açıklarsa bu tehdidimi uygulamaya sokmayacağımı söylemiştim. Ancak neyine güveniyorsa, tehdidime rağmen bana dikleşmekten vazgeçmemiş ve geri adım atmayacağını söylemişti.

"Blöf olduğunu kim söyledi?" derken yeniden yola döndüm.

"Nasıl yani? Gerçekten kıza dava mı açacaksın?"

"Evet açacağım."

"Arkadaşı da sana açabilir, bunun farkındasın değil mi?"

"Onun açması bir şey ifade etmez. Ama ben ünlü bir markanın ceo'su olarak dava açarsam, bu çok şey ifade eder."

"İğrençsin," derken o da yolu seyretmeye başladı. Sonra da mırıltıyla, "Belki pişman olup özür diler," dedi.

"Biz İstanbul'a varana kadar zamanı var. Gereken tweeti atarsa, dava açmaktan vazgeçerim. Yok eğer atmazsa, İstanbul'a ayak bastığım ân soluğu avukatımın yanında alırım."

"Şu an İstanbul'a mı gidiyoruz peki?"

"Evet. Sabah gerçekleşecek olan genel kurul toplantısı için bir konuşma metni hazırlamam gerek. Bir an önce eve varmalıyım."

"Oğlum geceyi burada geçirseydik bari?"

"Kendi evimden başka hiçbir yerde uyuyamam."

"Valla ben fosur fosur uyurum, hiç öyle saçma takıntılarım yoktur," derken oturduğu koltuğu çoktan geriye yatırmış ve kendini uyku mooduna almıştı. "Havalimanına gelince uyandırırsın beni."

🎴

FİRUZE SADE ERDEN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

FİRUZE SADE ERDEN

"Bilge?"

Sesimle birlikte, Bera denilen adam ile arkadaşının gittiği dakikadan beri dalmış vaziyette televizyonu seyreden Bilge, irkilerek bana döndü.

"Ne düşünüyorsun?"

"Şu Bera denen herif gerçekten beni mesleğimden eder mi diye düşünüyorum."

"Zannetmiyorum," dedim samimi bir tavırla. "En fazla sürgün edilirsin. Tıpkı benim edildiğim gibi..."

Oflayarak oturduğu yerden kalktı. Ve yanıma oturup, "Özür dilerim bu arada," dedi. "Benim yüzümden sen de parfümünden oldun."

Başımı iki yana salladım. "Sorun değil. Nasıl olsa formülü benim elimde. Yeniden yaparım."

Uzun bir süredir üzerinde çalıştığım bu parfümü birkaç gün önce tamamlamıştım. Ve bitirir bitirmez de minik bir şişeye koyup, içeriğiyle birlikte Firuze Parfümeri markasına göndermiştim. Ancak bunu Bilge'ye söylememiştim. Çünkü hayallerimi gerçekleşmeden söylememek gibi bir huyum vardı. Hatta bu yüzden parfümün markaya ulaştığı haberi gelmeden önce Bilge'ye parfümü koklatmamış, bitmediğini söyleyip durmuştum.

Parfümün bugün ulaştığı haberini aldığımdaysa kapıya gelenin Bilge olduğunu düşünerek ve ilk yorumu ondan almayı amaçlayarak parfümümle birlikte kapıya koşmuş ve markanın ceo'suyla karşı karşıya gelerek afallamıştım. Bir an, parfümümü beğendiği için geldiğini düşünmek gibi bir salaklık yapsam da, saniyeler içinde yaşanan olaylar neticesinde o markayla çalışmamın mümkün olmadığını netleştirmiştim. Ve bu hayalimden vazgeçtiğim için, aklımdaki her şeyi Bilge'ye anlatmaya karar verdim.

"Sana bir şey itiraf edeceğim."

"Ne?"

"Ben, bu parfümle birlikte toplamda 6 kez Firuze Parfümeri markasına ürettiğim parfümleri gönderdim."

Gözlerini şaşkınlıkla kırpıştırdı. "Şaka yapıyorsun?"

"Çok ciddiyim."

"E kabul edilirsen öğretmenliği bırakıp o markayla mı çalışacaksın?"

"Hayır," derken yüzümde tiksindiğimi ispatlar bir ifade vardı. "Bu akşam olanlardan sonra öyle bir düşüncem yok. Zaten kabul edileceğimi de zannetmiyorum. Bundan önceki 5 parfümüme de hiçbir dönüş alamamıştım. Biraz işi inada bindirdiğimden göndermeye devam ediyordum ama... Artık buna devam edeceğimi zannetmiyorum."

Öfkeyle konuştu. "Şaka gibi ya! Senin gibi efsane parfümler üreten bir kızdan daha mı iyi parfüm üretiyor bu Sezin?"

"Bilmem," dedim gülerek. "Özgün kalabilmek için hiçbir markanın parfümlerini koklamıyorum açıkçası. Sezin denen kızın nasıl kokular yaptığını da bilmiyorum o yüzden."

"Oraya gönderdiğin o 5 parfüm yanında mı peki?"

Belli belirsiz kafa sallayıp oturduğum koltuktan kalktım. Ve yakındaki odama girip parfümlerimi koyduğum çekmeceyi açtım. Onlara gönderdiğim ve en iddialı kokularımdan olan 5 parfüm şişesini alıp geri döndüm. "Favori kokum, kendime özel tasarladığım koku olduğundan, bu 5 parfümü kullanmıyorum ama yanımda tutmaktan da vazgeçmiyorum."

Bilge dediğime gülümseyip parfümlerden birini burnuna yasladı ve kokuyu aldığı an da kaşlarını çattı.

"Beğenmedin mi?" diyerek kaşlarımı havalandırdığımdaysa, "Hayır hayır, alakası bile yok," diyerek başka şişeye uzandı. Ve onu kokladıktan hemen sonra, "Nasıl ya?" diye sorup üçüncüsüne yöneldi.

"Ne oluyor?"

Beni cevapsız bırakıp kalan şişeleri de kokladıktan sonra, "İnanılır gibi değil!" diyerek ayağa kalktı. Ben de peşinden kalktığımdaysa, eliyle şişeleri göstererek beni afallatacak o cümleyi kurdu.

"Bu kokuların hepsi Sezin'in sunduğu kokular!"

🧪

Dördüncü bölüm hakkındaki düşünceleri belirtme satırı;

Bakalım şimdi neler olacak...

AŞKSAL REAKSİYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin