Bölümü yayınladığım tarih: 04.08.2024Okuduğunuz tarih:
MEHMET BERA ÖZKAYAHAN
"Hoşça kal..."
Dakikalar önce Sade'nin bana karşı sarf etmiş olduğu bu cümle, o gittiğinden beri kafamın içinde tekrar edip duruyordu. Dünün aksine bu sefer öfkeli değildim. Çünkü sanki Sade şu kapıdan çıkıp gittiğinde tüm hislerimi de kendisiyle birlikte alıp götürmüştü.
Hissettiğim ruhani çöküş sebebiyle dizlerime dayadığım dirseklerim ve avuç içime yasladığım yüzümle birlikte otururken; ilerideki tahta kapının açıldığını duydum. Ancak Sade olmadığını bildiğimden başımı kaldırıp bakmadım bile.
"Lan Sade'yi ifade vermemeye ikna et diye sana gönderdim! Edemedin mi oğlum?"
Gözlerimi yumup boğuk bir sesle konuştum. "İkna olacak gibi değildi."
"Sen de ifade vermesine ikna olacak gibi değildin güya! Lan sen sabahtan beri demiyor musun, her ne pahasına olursa olsun Sade'nin yaşadıklarını ortaya çıkarmayacağız diye!? Ne oldu şimdi?"
"Yenildim lan, yenildim!" diye bağırarak oturduğum yerden ayağa kalkarak parmaklıklara doğru yürüdüm. "Sade'ye oynadığım oyunda, yenildim!"
Beklemediği cevabım irkilmesine sebep oldu. "Ne oyunu be?"
Bunu demekten utandığım için yüzümü buruşturarak gözlerimi yere indirdim. "Başından beri Sade'yi düşünüyormuşum gibi davrandım. Ama asıl düşündüğüm şey, sadece markaydı. Yaptığım her hareketin arkasında, Sade'nin vicdanına oynayarak, onu benimle evlenmeye ikna etmek vardı..." Yutkundum. "Ve o, yapmaya çalıştığım her şeyi anladı..."
"Ne saçmalıyorsun oğlum sen? Lan madem düşündüğün tek şey markaydı, ne diye sabahtan beri Sade'nin başına gelenleri gizliyorsun? Anlatsaydın ya her şeyi! Niye anlatmadın? Ya da madem sen her şeyi Sade'yi seninle evlenmeye ikna etmek için yaptın, dün kavga etmiş ve hatta aranızdaki her şeyi bitirmiş olduğunuz hâlde ne diye Sade'yi evine sağ salim girdiğinden emin olana kadar takip ettin ve bunların hiçbirini anlatmadın? Cevap ver hadi, niye anlatmadın?"
Verecek bir cevap bulamayıp sessiz kaldığımda, "Ben söyleyeyim o zaman nedenini kardeşim," dedi. "Sen o kızı gerçekten düşündün çünkü. Sen Sade'yi, kendinden bile çok düşündün. Düşünmeseydin, seni bir dakika bile tutamazdım burada."
Başımı iki yana salladım. "Ben bir çıkarım olmadığı sürece hiç kimseyi düşünmem Kerem."
"Sade mi söyledi sana bunu?"
Sessizliğimi, evet olarak kabul etti.
"Sen de hemen inandın öyle mi?" Sesli bir soluk eşliğinde gözlerini devirdi. "Lan sen kendini hiç tanımadın mı? Babaannenin olmanı istediği kişi değilsin oğlum sen! Sen iyi birisin lan. Bu zamana kadar duygusuz biri gibi davranmış olman, seni kötü biri yapmaz! Hele çıkarcı, düşüncesiz biri hiç yapmaz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKSAL REAKSİYON
Romance"Bana bak, sen beni hırsızlıkla suçlayamazsın!" "Suçlarsam ne olur?" "Hiçbir şey olmaz! Ben koskoca Firuze Parfümeri'nin ceo'su Mehmet Bera Özkayahan'ım, ya sen? Sen kimsin de senin suçlaman bir şeylere sebep olsun ha? Kimsin sen?" Karadeniz damarım...