Bölümü yayınladığım tarih: 02.08.2024Okuduğunuz tarih:
MEHMET BERA ÖZKAYAHAN
Sabahın körü olduğunu düşündüğüm bir saatte gürültüyle çalınan kapım yüzünden uyanmak zorunda kaldığımda; göz pınarlarıma parmaklarımı bastırarak yattığım yataktan yavaşça doğruldum. Dün geç saatlere kadar uyanık kalmış olmamızın da etkisiyle başımda, yoğun bir ağrı vardı. Kapıyı yumruklayan kişi de bu ağrıyı artırmaya yeminli gibiydi.
Üzerimdeki battaniyeyi gelişigüzel bir şekilde itip ayağa kalktığımda, loft dairemin üst katından aşağıya baktım. Ve dün gece sayamadığım kadar çok kez evine gitmesini söylediğim ancak sülük gibi yapışıp salondaki deri koltuğun üzerine sızmış olan Kerem'i gördüm. Onu görmek sinir katsayımı daha da yükseltirken, öfkemin birazını kapıyı alacaklı gibi çalan kişiden çıkarmaya karar verip hışımla merdivenlerden aşağıya indim. Kapımı sertçe kendime çekip açtığımdaysa, gördüğüm iki polis memuruyla kaşlarımı çattım.
"Buyurun?" diyerek soru işaretiyle dolu gözlerimi üzerlerinde gezdirdim.
"Mehmet Bera Özkayahan mı?"
Yüzlerinde bir şeylerin yolunda gitmediğini belli eden bir ifadeyle bana bakmakta olan polislere sakince, "Ta kendisi," dediğimdeyse, sebebini tahmin etmekte zorlanmadığım bir karşılık aldım.
"Hakkınızda şikayet var. Bizimle merkeze kadar gelmeniz gerekiyor."
🎴
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKSAL REAKSİYON
Romance"Bana bak, sen beni hırsızlıkla suçlayamazsın!" "Suçlarsam ne olur?" "Hiçbir şey olmaz! Ben koskoca Firuze Parfümeri'nin ceo'su Mehmet Bera Özkayahan'ım, ya sen? Sen kimsin de senin suçlaman bir şeylere sebep olsun ha? Kimsin sen?" Karadeniz damarım...