17. BÖLÜM

982 104 12
                                    

Selam çitlembiklerim, ben geldim.

Lütfen oy vermeyi ve bolca yorum yapmayı unutmayalım.

Alıntılardan haberdar olmak istiyorsanız hesabımı takip edebilirsiniz.

İnstagram: misi_deny

Bölüm şarkısı: Can Ozan, Öyle kolay aşık olmam.

Öyle kolay aşık olmam
Ama senin ayrı bir havan var
Seni gördüğümde beynim oyunlar oynar.

'İKİLEM?'

"Gediz..." fısıltım ikimiz arasında dağıldı. Aramızdaki mesafeye kıyasla sesim onunla birmişim gibiydi. Biraz yaklaştım, kasıldı. Elimi uzatıp yanağına dokundum, kirli sakalında gezdirdim usulca parmaklarımı. "Seni seviyorum." dedim göz gözeyken. Buz gibi baktı yüzüme, afallamıştı. Onu sevdiğimi zaten biliyordu ancak dile getirmemi beklemediği aşikardı. Elimin altındaki teni kaskatı kesilmişti. Kehribar gözlerim, kahvelerinden ayrılmadı. Tekrar söyledim içimden taşan duyguların fazlalığıyla.

"Seni seviyorum..."

Sözlerim aramızdaki mesafeyi kapatmak yerine daha da açmaya başladı bir an. Bakışları kara bir kuytu olan adam bana öyle boş gözlerle bakıyordu ki o iki kelime boğazıma dizildi. Beni öldürdü, elleriyle değil ama bakışlarında infazım verildi. Sevmek, birinin ellerine kendinizi bile bile teslim etmekti. Bundan sonrası ona kalmıştı, ister öldürür isterse de bana karşılık verirdi. Ancak Gediz beni öldürmeyi seçti, bakışlarında gördüm. Beni sevmediğini buz kesen teninde hissettim, gözlerinin boşluğunda benden bir parça aradım. Yoktu...

Benim Gediz'in kalbinde ufak da olsa yerim yoktu, bunu gördüm. Elim usulca çekildi sert çehresinden. Donuk bakışlarıyla ben elimi çeker çekmez kendine gelmiş gibi hızla gözlerini kaçırdı. Yataktan kalkıp bir hışımla çıktı odadan. Gözümden akan yaş yastığına düştü, içim çekildi sanki. Kalbimdeki bu apansız sızı canımı yakarken ardından öylece kalakalmıştım. Gediz'in beni sevmediğini içten içe hep biliyordum ama bugün net bir şekilde görmüştüm. Madem sevmiyordu, neden bana yakındı? Neden benimle ilgileniyordu? Neden seviyormuş gibi hissettiriyordu? Bir damla daha süzüldü yanağımdan. O da Gediz'in yastığında yer edindi. Saç telimin dahi düşmesini istemediği yatağına gözyaşlarım döküldü.

Başımı kaldırdım, kalktığım yataktan Gediz'in verdiği temiz terliklerden birini giyerek ayaklandım. Kirli sepetinde duran ama kirli olmayan kıyafetlerimi alarak hızlıca giyindim ve odadan çıktım. Diğer odaya geçtiğim an göz göze geldik. Oturduğu gri koltukta gözlerini üzerime dikmişti. Baştan aşağı süzdü beni, bir şey demesini bekledim. Aptalca tek kelime etmesini bekledim belki de. Farkındaydı lakin hiçbir şey demedi. Buz gibi baktı yine, o koyu kahveleri beni girdap gibi içine çekti ancak kendisi ona gitmem için tek kelime etmedi. Gözlerimi uzaklaştırdım, hızla odadan çıkıp Zümrüt'le beraber kullandığımız odaya girdim. "Ağladınız mı siz?" endişeliymiş gibi soruyordu ama dudağının kenarında engelleyemediği kıvrımı görebiliyordum. Muhtemelen Gediz'in beni azarlayıp gönderdiğini falan düşünüyordu. Keşke öyle olsaydı, dedim içimden.

SÜVEYDA 'ZEYREK' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin