19. BÖLÜM

940 101 15
                                    

Ben geldim, gözlerimi çizdirdiğim için bir süre telefon ve bilgisayara bakamadım. Bu yüzden biraz gecikti bölüm. Keyifli okumalar.

Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

Alıntılardan haberdar olmak istiyorsanız hesabımı takip edebilirsiniz.

İnstagram: misi_deny

Bölüm şarkısı: Çağan Şengül, Canım Yanıyor.

Yüzüme gülüyor,
Elinde tutuyor,
Sırtıma saplıyor bıçakları...

'DUYGULARIN KONTROLÜ?'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'DUYGULARIN KONTROLÜ?'

Sevenler birbirlerine ilk başta yara izlerini gösterirler. 'Sana ruhumu açmadan önce bil ki incinebilirim,' demek için. Çünkü en çok sevdiklerimiz yaralar bizi...

Bazen hiç yaşanmamış olsun isterdim bu olanların. Gediz'e aşık olmak hayatımda yaptığım en büyük yanlışlardan biriydi belki de. Kim babasını öldürdüğü bir adama aşık olurdu ki? O gün kendimi kaybetmeseydim şu an annemle olabilirdim, elime o adamın kanı bulanmazdı ve Gediz buraya belki de hiç gelmezdi. Evet Gediz'i yine tanımak, ona aşık olmak isterdim ama bu şekilde değil. Onunla herhangi bir yerde, tesadüfen karşılaşmış olmayı dilerdim. Gediz buraya babasının katili sandığı annem için gelmişti ve onun yerine beni bulmuştu. İlk karşılaştığımızda alnıma dayadığı silahla gözlerimin içine buz gibi bakışı düştü zihnime. Yüsra'nın kızı, demişti bana. Adımı söylememekteki ısrarını bir türlü anlayamıyordum, şimdi bile Süveyda diyordu. Gerçi alışmıştım böyle seslenmesine, ilk başlarda her ne kadar delirecek gibi de olsam artık bu isim benim bir parçammış gibi benimsemiştim. Sebebi ise yine Gediz'di. Onun söylediği her şeyin benim için önemi vardı, adam tümüyle hayatımın orta yerine bomba gibi düşmüştü.

Ben ne zaman kendimi böyle kaybetmiştim sahi? Aşk denen o illete tutulmuş ve delicesine bağlanmıştım Gediz'e. Şimdi karşımda bana bakan adam gözünden dahi sakınıyordu beni, değer veriyor, incinmemi istemiyordu. Bütün gece ağrıdan kıvranmama dayanamamıştı, regl olduğumu biliyordu ve beni sıcak tutmak için elinden geleni yapmıştı. Önce Emre ağabeyden yapmasını istediği çorbayı içmiştim, sonra da sıcak su torbasını ayaklarımın altına koydurtmuştu. Salondaki koltuğa uzanmamı sağlandıktan sonra kendisi de karşımdaki tekli koltuğuna yerleşerek bütün gece dikilmişti. Üstelik ağrım geçti dememe rağmen dinlememişti bile beni. O bana seni seviyorum, demedi ama en hassas dönemimde yanımda oldu, geceyi uykusuz geçirdi. Canımın acımasına izin vermedi.

SÜVEYDA 'ZEYREK' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin